SESSİZ GEMİ



Yahya Kemal?in Sessiz Gemi?si hala yolcu alıyor Üsküdar rıhtımından.

Hala yakıyor içimi onun o ince sitemi, derin matemi:

?Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden,

Çok seneler geçti, hala dönen yok seferinden.?


Güneşin mahcup bakışını izliyorum Kuzguncuk sahilinde.

Bir gelin duvağı gibi seriliyor şehre sabahın ilk ışıkları.

Karşıda, gökdelen camlarına yansıyor hayatın masumluğu.

Bulutlar oynaşıyor boğazın semalarında, sen yoksun.

Yine mahzun, yine buruk başlıyor İstanbul?un ilk şarkısı?


Ne çok isterdim, gülümseyerek bakmayı, aydınlığı kuşanan şu muhteşem güne;

ne çok isterdim bedenimi bir karanfil gibi sunmayı bu asude güzelliğe.


Rüzgar, dilini çözüyor çınar yapraklarının;

hiçbir ayak yaklaşmıyor sahipsiz bunca mezara, günahı yok hışırtının.

Şimdi ben de ölüyüm onlar gibi şu toprağın ha altında, ha üstünde;

şimdi sen benim için, içinden gelen en güzel şarkıyı söyle.

Kim teselli bulabilir gözlerini boşaltsa da bu mezar taşına;

hangi kuş yüksünür eşlik etmeye, kabirde yakılan bu çaresiz ağıda?


Hepimiz birer ömür taşıyoruz huzur umarak o soyut limana; oysa,

bu sonsuz geleceğin dolacağı yok, ne acımız, ne canımız, ne de umutlarımızla.

Kabuslu bir geceden uyanır gibi, şimşeğin paraladığı yağmur damlalarıyla

uyanacağız belki de bir gün yorulduğumuz şu hayattan

sonsuzluğun o dingin sabahına.



Ahmet Yürekli

21.05.2012, Kuzguncuk, Adanapost

 


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Yürekli Arşivi