Balığı suyla korkutmaya çalışmak nafile bir uğraşı.
Semâda ağaç yetiştirmekse, zehirli bir hayal.
İnsan bu dünyada itibarı için yaşar.
Ömrü, insanın itibarıdır.
Prestij için yaşamak, bir Batı kültürü:
Prestij, bir kuruntu: Ruha uygulanan insan makyajı.
İtibar, namus, şeref, şahsiyet, saygınlık ve güvendir.
İtibarın bir insana yerleşebilmesi için, güçlü bir inanç gerekir.
İtibar, insan olmanın mukavemeti.
Prestij ise, kişiliğin yıkımı için her yele müşteri.
Ah, dünyanın en muteber varlığı; sevgili Peygamber!
Düşmanların bile, hem canını hem de malını kendi kardeşinden önce sana teslim ederdi.
İtibar, kredidir.
Bu nedenle Allah, bu dünyayı inananlara emanet etti.
Prestij, ancak teminatla ve o ölçüde sağlanabilen bir kuruntu sadece.
Allah?ın teminata ihtiyacı var mı?
Her bir Müslüman, kendisine dünya teslim edilebilecek itibarda olmalı.
Bu nedenle bu dünya inananların öz varlığı, emaneti.
Yahudiler ne denli parselleseler, genişleseler de, onlar bu mülkiyette sadece aç gözlü birer kiracı.
Balığı suyla korkutmaya çalışmak nafile bir uğraşı.
Semâda ağaç yetiştirmekse, zehirli bir hayal.
Batılı insan, kirada saltanat sürmeye yeltenen zavallı bir budala:
İtibarsız, bir gövde ağacı.
Ahmet Yürekli
27.11.2010, Üsküdar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.