
İbrahim Halil Sipahi
Pansuman tedavi
Bu günlerde gündemin en heyecanlı maddesi tutukluluk süresinin düşürülmesi.
Başbakan, Almanya gezisi öncesi Atatürk hava limanında düzenlediği basın toplantısında;
"Tutukluluk süresi daha önce biliyorsunuz 10 yıldan 7,5 yıla indirilmişti. Biz dün yaptığımız bu çalışmayla, bunu 5 yıla indirme kararı verdik ve şimdi bunu 5 yıla indiriyoruz. Meclis'ten de bunun çıkmasıyla, öyle zannediyorum ki; herhalde yüzlerce, binlerce insan bundan istifade edecek" dedi.
Demokratikleşme paketi görüşmeleri neticesinde bu karara vardıklarını ifade eden başbakan,
Gerekirse Adli kolluk kurumunun oluşturulacağını ifade ediyor.
17 Aralık operasyonunda savcılara hazırsızlık yakalanmanın şaşkınlığını atamayan başbakan, böylelikle soruşturma mekanizmasını da kontrol altına almayı hedefliyor gibi görülüyor.
Tutukluluk süresinin indirilmesi, özellikle Ergenekon davası kapsamında davası henüz karara bağlanmamış olan tutuklular ve ailelerini ümitlendirdi.
Balyoz davası sonuçlandığından, bu uygulamadan tutuklu olanların yararlanmasının mümkün olamayacağı hukukçuların ortak görüşü.
Yazımızın başlığına ?pansuman tedavi? dedim Merhum Erbakan?ında çok sık kullandığı bir ibaredir.
Tutukluluk süresinin indirilmesi belki ilk bakışta bu günkü yargı mekanizmasının çalışma şekline göre bir gelişme gibi görünse de çözüm değildir. Ancak pansuman bir tedavidir.
Önemli olan yargı mekanizmasını sağlıklı çalıştırmak soruşturma, kovuşturma ve yargılama süresinin hızlandırılması özellikle ağır ceza mahkemelerinde mahkemelere düşen dava sayılarını düşürmek yani yeni mahkemeler hâkim sayısını arttırmak tutukluluk süresini kendiliğinden düşürecektir.
Geçen yıl yine buradan ?Pardonsuz adalet? başlıklı makalemi paylaşmış orada adalet mekanizmasının çalışması ve gerçek adaletin sağlanmasının gerekliliğine uzunca değinmiştim. (bilgi için: http://gercekyorum.tr.gg/Pardonsuz--bir-adalet%2C.htm)
Uzun süren yargılama dönemi uzun süren tutukluluğu da beraberinde getirince vatandaşın da adalete güveni sarsılıyor.
Her zaman dediğim gibi asıl olan yargılama ve tutukluluk değil insanları suça iten unsurları ortadan kaldırmak olmalı.
İnsanoğlu beşerdir şaşar, iftiraya, yanlışlığa kurban gider. Böylesi bir durumda da soruşturma, kovuşturma ve yargılama süresinin kısaltılması, insanların ve yakınlarının boş yere mağdur edilmemeleri devletin boynunun borcu olmalıdır.
İbrahim Halil SİPAHİ
Araştırmacı Yazar
05.02.2014/adanapost.com
Bir Milletin Varoluş Destanı İstiklal Marşı
11 Mart 2020 Çarşamba 21:05Milletin Egemenliğin son bulduğu, 23 Nisan..
22 Nisan 2018 Pazar 15:37Erken mi? Baskın mı? “Seçim!..”
21 Nisan 2018 Cumartesi 11:36Erken seçim, Değneğin iki ucu;
19 Nisan 2018 Perşembe 20:37Bahçeli’nin eken seçim çıkışına şaşırdık mı?
18 Nisan 2018 Çarşamba 17:51Esad düşmanlığı, İsrail seviciliği,
17 Nisan 2018 Salı 14:26Leş Kargalarından Horoz dövüşü,
15 Nisan 2018 Pazar 17:5528 Şubat davasında, “OH” dedirten karar.
14 Nisan 2018 Cumartesi 18:23DEİZM, boşa gündeme getirilmedi!
13 Nisan 2018 Cuma 00:47Bu oyunu daha önce seyretmiştik!
11 Nisan 2018 Çarşamba 19:31




Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.