Ahmet Taşgetiren
Oradan bir parti çıkar mı?
Oradan yani Taksim'den. Yani Gezi'nin içinden... Hangi parti çıkar? Lideri Sırrı Süreyya mı olur?
Keşke partileşseler.
Sürekli Taksim'de yatacak değiller.
Tayyip Erdoğan'a meydan okumak demek, Türkiye'yi yönetmeye de talip olmak demek. Mademki iş ağaç meselesi olmaktan çıktı, Tayyip Erdoğan'a öfke haline dönüştü ve toplumda çok çok büyük bir karşılığı olduğunu iddia ediyor, o zaman ona düşen, bir siyasi proje ortaya koymak ve toplum önüne çıkmaktır.
Onlardan "çapulcu"luğu pankart haline getiren birisi, bir zaman siyasi parti halinde arzı endam etmiş ve bir gün Hazreti Muhammed'le Marks'ı yan yana zikrettiği için toplumdan gerekli dersi almıştı.
Şimdi, ne renkli bir siyasi parti ortaya çıkar, düşünebiliyor musunuz?
İhsan Eliaçık'lı bir "İslamcı" motif, Tarık Akan'lı bir artist, biraz DHKP-C, biraz taraftar kitlesi, biraz Orhan Pamuk, biraz Sırrı Süreyya, biraz TKP, biraz medya aktörü, biraz Avrupa-Amerika ayağı, biraz gay, biraz travesti, biraz liberal vs...
Müthiş bir koalisyon. Renk cümbüşü...
Tabii Taksim'de bu koalisyonu sağlamak mümkün hale geldi.
Ama ne yazık ki iş orada bitmiyor.
Taksim'den çıkacaksınız, ister istemez olması gereken bu.
Türkiye Taksim'den ibaret değil
Ne yazık ki Türkiye, Taksim'den ibaret değil, daha 776 bin kilometrekarelik bir alan var.
Ne yazık ki Türkiye'de yönetime karar verecek halk da Taksim'e birikenlerden ibaret değil. Daha 75 milyon insan var, fikri, kanaati alınması gereken...
Taksim'e biriken halk, şayet, bir toplum kesimi olarak "Bizim şu dertlerimiz var, şunlara itirazımız var, şunların olmasını istiyoruz" diyerek ortaya çıkmış olsalardı, Hükümet, başlangıçtaki yanlış uygulamalardan dolayı özür dileyip, "Sizi dinlemeye hazırım" dediğinde gider, Hükümet'e derdini anlatırdı.
Ama iş mahiyet değiştirdi. İktidarla hesaplaşma niteliği kazandı.
Ne yazık ki, başlangıçta "itiraz ve talep" çerçevesinde oluşan yapı, kendisini ayrıştıramadı, çok gerilere düştü ve eylem, Vandalizm'i de içinde barındıran bir "Tayyip Erdoğan'a diz çöktürme" hareketine dönüştü.
Bu durumda ne yapsın Tayyip Erdoğan?
Diyor ki size:
-Varsa bir derdiniz, gelin konuşalım. Derdiniz benim gidip-kalmamla ilgili ise bunu ancak sandıkla yapabilirsiniz. 7 ay sonra gelin!
İşte bunun için diyorum, size bir parti lazım.
Çıkar mı bir parti Taksim'den?
Bunu iyiden iyiye düşünmelisiniz.
Bakın size söyleyeyim, bu Tayyip Erdoğan, sizin bildiğiniz şapkasını alıp giden politikacılardan değil.
Bu Tayyip başka politikacı
Hani diyorsunuz ya, "Bu gençlik başka gençlik!"
Tamam, anladık bu gençliğin başka gençlik olduğunu...
Ama inanın bu Tayyip Erdoğan da başka politikacı. Bakın işte "Yumuşak başlı isem kim demiş uysal koyunum" diyor. Öyle omuz vurunca hizaya gelmiyor. "Milletin emanetini ayaklar altında çiğnetmem" diyor. "Hesaplaşmak isteyen sandığa gelsin."
Hatta söyleyeyim, o kadar çok başka şey var ki sizin görmek istemediğiniz.
İnanın, bu millet de sizin bildiğiniz, asılan başbakanının ardından sadece gözyaşı döken millet değil.
Sizin görmediğiniz bir gençlik daha var, o da başka gençlik. Siz onları anlıyor musunuz?
Sokaklar da sadece sizin bildiğiniz sokak değil, inanın.
Medya bile bildiğiniz medya değil.
Ordu bile bildiğiniz ordu değil.
Türkiye'yi doğru okumuyorsunuz. Ayağınız Taksim'e basıyor, ama yere basmıyor.
Partileşin ve ilk MYK'nızı yapın. Sonra göreyim sizin aranızdaki insicamı?
Faiz lobisi mi etkili olacak, Komünist Parti militanları mı?
Ahmet TAŞGETİREN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.