
İbrahim Halil Sipahi
On Kasım ve Atatürk?ü Anlamak
Her ulusun tarihinde kahramanlar vardır. Bu ulusun kahramanı Mustafa Kemal Atatürk? tür. Ulu önder Atatürk hayatını Türk milletinin varlığına ve ulusun kurtuluşuna adayan dünyada eşine az rastlanan liderlerden biridir. Yaşamı süresince yapmış olduğu devrimlerle ülkemizi çağdaş ülkeler seviyesine ulaştırmıştır. Atatürk? ün yurdumuz ve Türk ulusu için yaptıklarını anlamak ve anlatmak için onu iyi tanımamız gerekir. Atatürk yaşamı boyunca bütün enerjisini bu millet ve ulus için harcamıştır. Bizlerde de düşen göre onun açtığı yolda gösterdiği hedefe doğru kararlılıkla yürümektir. Cumhuriyeti sonsuza kadar ilelebet korumak ve yaşatmaktır.
1938 yılından bu güne her 10 Kasım?da daha o ilk kaybettiğimiz yılda olduğu gibi Ata?mızı kaybetmenin verdiği hüzün, ayrılığın acı ve hasreti ile milyonlarca kadın erkek genç ihtiyar yanıp tutuşmaktadır. Aramızdan ayrılışının 75. Yılını yaşadığımız bugün. Yaşam süreci itibariyle ile onu dünya gözü ile hiç görmemiş onunla aynı havayı solumamış, içinde vatan, millet ve Cumhuriyet aşkı olan her yaşta insan gözyaşı döküyor ve onu sevgiyle, rahmetle ve minnetle anıyor.
Ulusları ulus yapan, gelenek ve görenekleri, tarihsel bağ, milli şuur ve kendilerine önderlik yapanları asla unutmamalarıdır. Milleti bir biri ile bağlayan, kaynaştıran, etle kemik misali ayrılmayan bir bütün haline getirende işte bu şuurdur.
Yok, olmaya yüz tutmuş bir devleti, zulme uğrayan bir milleti, Milli mücadeleye önderlik ederek yeni bir devlet kurulması ile milletimizin önünde yani bir dönem başlamasında büyük katkıları olan Atatürk?ü, bizlere bıraktığı ve emanet ettiği ilkeleri ve inkılâpları ile her zaman minnetle anıyor, gönül ve minnet borcumuzu yerine getiriyoruz.
Bugün de Yurdun dört bir yanında ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde, Ata?nın aramızdan ayrılışının hüznünü yaşayacak, onu anlatacak, onu anacağız bu gün akşama kadar bu etkinlikler devam edecek. Aynı bir hafta önce harf devrimi 85?nci yıldönümünde, iki hafta önce Cumhuriyetin 90?ncı yıl dönümünü kutladığımızda olduğu gibi. Sonra hepimiz normal yaşantımıza döneceğiz. Anlatılanlar, konuşulanlar, sevinçler, hüzünler ve coşku orada kalacak bildiğimizi okumaya devam edeceğiz.
Törenlerde ve resepsiyonlarda, zoraki olarak bir araya gelen tokalaşan sahte gülücüklerle de olsa birbirlerine tebessüm eden devlet erkânı ve siyasiler yeniden kurt adama dönüşecekler. Birbirlerine ağır sözler, hakaretler ve ithamlarda bulunmaya devam edecekler. Ülkenin ve milletin sorunlarına yapay çözüm yolları üreterek daha da çözümsüz içinden çıkılmaz hale getirecekler.
Sözde demokratikleşme paketi ile okullarda ?andımız??ın kaldırılmasını birçoğumuz içimize sindiremedik. Ancak, andımıza sadık kalmadıktan, onun gereğini yerine getiremedikten sonra yapılan and?ın bir hükmünün olmadığını, işte bu tür kutlama ve anma törenleri ve sonrasını objektif olarak değerlendirdiğimizde daha da iyi anlamaktayız.
Aramızdan ayrılışının 75?nci yılında bir kez daha Ulu önder Atatürk?ü rahmet,şükran ve minnetle anıyoruz, ve hasretle yokluğunu hissediyoruz.
İbrahim Halil SİPAHİ
Araştırmacı-Yazar
10.11.2013/adanapost.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.