M.Zeki Uyanık
Milyonlarca Müslüman?ın ilahi aşkı Hac
Dilleri, renkleri, ırkları ve kültürleri... meczeden ibadet HAC
Hac mevsiminin başlamasıyla bugünlerde binlerce vatandaşımız yakınlarıyla birlikte büyük bir heyecan yaşamaktadır. Bu heyecan; mukaddes yolculuğa yaklaşmanın müjdesidir.
İnancın hayata yansıması olan ibadetlerimiz, manevi anlamda yüce yaratıcı ile aramızdaki en sağlam ve en güzel bağdır. Bu ibadetlerden birisi olan Hac, ferdî ve toplumsal açıdan pek çok olgunlaştırıcı özellikleri içinde bulundurmaktadır.
Hac İslam?ın temel esaslarından biri olup, imkânı olan Müslümanların Ka?be?yi ve civarındaki kutsal yerleri, belirli vakitlerde usulüne uygun olarak ziyaret etmesi ve belli dinî görevleri yerine getirmesidir. Erkek veya kadın şartlarını taşıyan her Müslüman?ın ömründe bir defa haccetmesi farzdır.
Hac ibadeti sayesinde dünyanın her tarafından gelen, dilleri, ırkları, renkleri, kültürel ve ekonomik durumları farklı mü?minler, ortak inanç ve duygular içerisinde tanışıp bilişmek ve kardeşlik bağlarını güçlendirmek fırsatını elde ederler.
Hac ibadeti, peygamberlerin izinde, yücelme ve Hakk?ın rızasını kazanma yolunda gerçekleştirilen hikmetli bir yolculuktur. Bu yolculukta mü?minler inançlarını pekiştirme fırsatını yakalarken, aynı zamanda, takvâ, sabır, sevgi-saygı, kardeşlik, fedakârlık, cömertlik gibi bir çok ahlakî güzelliği yaşama imkanını bulurlar.
Hac; dilleri, kültürleri, renkleri, ırkları, ülkeleri, sosyal ve ekonomik durumları farklı hedefleri bir olan milyonlarca müslümanın ilahi aşkla bir araya gelmesi, birlikte Allah?a yönelmesidir...
Hac, Allah?a ve onun gösterdiği hedeflere yürüyüştür. Hz. Âdem?den itibaren peygamberlerin ve Hz. İbrahim?in hatırasını benliğimizde yaşamaktır. İlahi vahyin beşiğini, Hz. peygamberin tebliğini ve tevhid mücadelesini yakından tanımak, tarihle bütünleşmek, bir buçuk milyarlık İslam dünyasından bu topraklara davet edilen sınırlı sayıdaki temsilciden biri olmanın hazzını ve sorumluluğunu omuzlarımızda hissetmektir.
Hac ; iman ve ibadet bilincinin derinleştiği, din kardeşliğinin duygu ve davranışlara yansıdığı, İslâm dinine mensup olmanın gurur ve heyecanın, sabır ve hoşgörünün, yalnızlığın, mahşer duygusunun iç içe yaşandığı müstesna bir zamandır.
Hac, bir Müslüman?ın, malını Allah rızası için feda edebileceğini gösteren büyük bir kulluk göstergesidir. Günlük elbiselerini çıkararak ihrama giren bir Mümin, dünyanın geçici olduğunu, makam, mevki gibi bütün varlığını burada bırakacağını, ahirete sadece kefenle gideceğini yaşayarak hisseder. Manevi duyguları doruk noktasına ulaşır. Diğer bütün Müminlerle birlikte, hep bir ağızdan; ?Lebbeyk, Allahümme lebbeyk!? ??Buyur Allahım! Emrine amadeyim Allahım! Senin eşin ve benzerin yoktur. Emret Allahım! Her türlü övgü, sana mahsustur. Nimet de senin, mülk de senin. Senin eşin ve benzerin yoktur.?? diyerek ?Telbiye?yi okur. Yüce Rabbinden af ve mağfiret diler. Aynı şekilde Kâbe?yi tavaf ederken, Arafat?ta vakfe yaparken kendisi, aile fertleri ve bütün Müslümanlar için dua eder. İşte bu coşku ve heyecanla gözlerden akan yaşlar, günahlara keffaret, ruhlara şifa olur.
Hac esnasında, namaz, tavaf, sa?y, telbiye, zikir, vakfe, tövbe, kurban ve ihramla ilgili kurallardan oluşan yoğun bir ibadet ve taat heyecanı yaşanır. Malı, mülkü, evlat ve akrabayı geride bırakıp,?Lebbeyk Allahümme Lebbeyk? ?Davetine icabet ettim. Buyur Allah?ım? nidalarıyla teslimiyetini dile getiren mü?minler, gündelik iş ve telaştan uzak, tam bir gönül huzuruyla Allah?a yönelme fırsatını elde ederler.
Bu duygu ve düşüncelerle, manevi anlamda Huzur-u İlahî?de bulunduğunun şuurunda olan hacı adayları, yapacakları samimi tövbe ve makbul bir hac ile sevgili peygamberimizin, ?Hacceden kişi, anasından doğduğu gün gibi günahlarından arınır.?müjdesini hak etmektedirler.
Onun için hacı adayı, bu mukaddes yolculuğu sıradan bir seyahat gibi görmemelidir. Kendisinin, Yüce Allah?ın konuğu olduğu bilinciyle, hac ibadetini en güzel şekilde eda etmeye çalışmalıdır.
Hac ibadeti, hacıya yeni bir kulluk şuuru kazandırıp hayatında yeni ve güzel bir sayfa açmalıdır. Unutulmasın ki hac ibadeti kişinin günahlarını yakar siler atar. Nitekim sevgili peygamberimiz haccın bu güzelliği ile ilgili hadisi şeriflerinde şöyle buyurmaktadır: ?Kim Allah için hacceder kötü söz ve davranışlardan sakınırsa (kul hakları hariç) annesinden doğduğu gün gibi (temiz ve günahlarından arınmış olarak evine) döner?
Sonuç olarak hac aynı zamanda biz müminlere gece gündüz peşinden koştuğumuz cennete kavuşturmaktadır. Allah resulü bunu şöyle ifade ediyor: ?Allah katında makbul haccın karşılığı ancak cennettir.?
Her Müslüman?ın o güzel toprakları ve mekanları görmesi duası ile?
M. Zeki Uyanık, 17.10.11, adana
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.