M.Zeki Uyanık
Kurbanın Tarihçesi ve kurbanı kavurrma bayramı görenler?.
Kurban ibadetinin tarihi oldukça eskidir. Hz. Âdem (a.s)?ın çocuklarının adakları ile ilgili olarak bizlere ulaşmış olan bilgiler, kurban kesme ya da adamanın, adak sunmanın ilk insanla başladığını göstermektedir. ?(Ey Habibim!) Onlara, Âdem?in iki oğlunun haberini gerçek olarak oku. Hani ikisi de birer kurban sunmuşlardı da, birinden kabul edilmiş, ötekinden kabul edilmemişti?? (el-Mâide, 5/27) ayeti buna işaret etmektedir.
Ayrıca şu âyet-i kerime de kurban kesmenin her ümmette var olduğunu gösteren bir delildir: ?Her ümmet için, Allah?ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye bir ibadet (kurban kesme) yeri yaptık? (el-Hac, 22/34)
Son peygamberin ümmetine yani bize dinî bir ibadet olarak vahyedilen kurban ibadetinin bugünkü şekli Hz. İbrahim'e dayanır. Hz. İbrahim bir ara oğlu İsmail'i kurban ettiğini rüyasında görür ki, bu ilahî vahydir. Hz. İbrahim, durumu oğluna açıklar, oğlu İsmail de buna hazır olduğunu bildirir. Bunun üzerine Hz. İbrahim oğlu İsmail'i kurban etmeye hazırlanırken Allah onların bu samimiyet ve teslimiyetlerinden dolayı İsmail?e bedel olarak bir koç gönderir, Hz. İbrahim de İsmail?in yerine onu kurban eder.
Konu ile ilgili olarak Kur'an-ı Kerim'de meâlen şöyle buyurulur; İsmail babası İbrahim ile beraber yürüyüp gezecek çağa gelince:
-Yavrucuğum, rüyada seni boğazladığımı görüyorum; bir düşün ne dersin? dedi. (Hz. İsmail de):
-Babacığım, emr olunduğun şeyi yap, inşaallah beni sabredenlerden bulursun, dedi. Her ikisi de teslim olup (babası oğlunu) şakağı üzerine yatırınca:
-Ey İbrahim! rüyayı doğruladın. Biz muhsinleri böyle mükafatlandırırız. Çünkü bu, gerçekten çok açık bir imtihandır, dedik. Biz, oğlunun yerine ona büyük bir kurbanlık fidye de verdik. ( Saffat, 102-111.)
Kurban, biz Müslümanlara hicretin ikinci yılında Medine'de meşru kılınmıştır. Meşruiyeti, Kitap, Sünnet ve icma ile sabittir.
Kurandaki delili şu ayetlerdir:
- Rabbin için namaz kıl ve kurban kes.? (el-Kevser, 108/2)
- ?Kurbanlık büyük baş hayvanları da sizin için Allah?ın nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saf saf sıralanmış dururken (kurban edeceğinizde) üzerlerine Allah?ın adını anın. Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca onlardan siz de yiyin, istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin. Şükredesiniz diye onları böylece sizin hizmetinize verdik.? (el-Hac, 22/36)
Sünnet?ten delili ise Peygamberimizin şu sözleridir:
- ?Hâli vakti yerinde olup da kurban kesmeyen, namazgâhımıza yaklaşmasın." (İbn-i Mâce, 3123)
- "İnsanoğlu Kurban Bayramı günü, Allah?a, kan akıtmaktan daha sevimli bir amel yapamaz. Zira, kesilen hayvan, kıyamet günü boynuzlarıyla, kıllarıyla, tırnaklarıyla gelecektir. Hayvanın kanı yere düşmezden önce Allah indinde yüce bir mevkie ulaşır. " (Tirmizî, Edâhî 1)
Kurbanın meşruiyetinin insan için bir çok hikmeti vardır. Yüce Allah'ın nimetlerine karşı şükretmek, hak yolunda fedakârlıkta bulunmak, maddi imkânları el vermeyen kimselerin belli zamanlarda da olsa et yemelerini sağlamak, bunun sonunda sevaba ermek ve bir takım belâlardan korunmak gibi birçok dini, ahlaki ve içtimai hedeflere ulaşmak bunlardan bir kaçıdır. Tabi bütün bu güzelliklere erişebilmek için bu ibadeti sadece rıza-i ilahi için yapmamız gerekir. Kendisiyle Allah?ın rızası kastedilmeyen bir amel, manevi anlamda Allah?a ulaşmaz. Allah?a ulaşmayan bir amelden de uhrevi bir fayda beklemek imkansızdır.
Bugün birçok kimse kurban kesmeyi her sene mutat bir şekilde yerine getirilen bir adet ve gelenek olarak görmektedir. ?Akraba ve komşularım kesiyorlar, ben kesmezsem acaba ne derler?? ya da ?Çoluk-çocuk etten mahrum kalmasın? gibi düşüncelerle kurban kesmektedir. Halbuki ayet ve hadislerde kurban kesmenin sırf Allah rızasını kastederek eda edilmesi gerektiği özellikle vurgulanmaktadır. Bu ayet buna açıkça delalet etmektedir:
?Onların ne etleri, ne de kanları asla Allah?a ulaşmaz; fakat ona sizin takvanız ulaşır. Size olan hidayetinden dolayı Allah?ı büyük tanıyasınız diye böylece onları sizin hizmetinize verdi. Muhsinleri (iyilik edenleri) müjdele.? (el-Hac, 22/37)
Bir çift lafım da kurbanı vahşet ve kavurma bayramı görenlere olacak. Bu zatlar senenin 365 gününde kasaplarda, mezbahanelerde, kıyıda köşede? kesilen hayvanlara sesini çıkarmazken ne hikmetse kurban bayramı geldiğinden akıllarına hayvan hakları geliyor.
Madem bu hususta samimiyseler yılın her gününde bunu dile getirseler ya!...
Neden sadece kurbanda akıllarına geliyor hayvan hakları?
Yoksa diğer günlerde kesilenler hayvan değil mi?
Yoksa o günlerde vicdanlarını rafa mı kaldırıyorlar.
Aynı hassasiyeti kültürümüzde ve dinimizde yeri olmayan ecnebi bayramı olan yılbaşı münasebeti ile kesilen hindiler için gösterseler ya!... Umarım yılbaşı gecesi bu hassasiyetlerini gösteririler.
Hepinizin bayramı kutlu, size ve ümmeti İslam?a hayırlara vesile olsun.
M. Zeki Uyanık, 30.10.11, adana
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.