M.Zeki Uyanık
Her şeye rağmen hak Din İslam?
İslam Dini, Kur?an-ı bir ifade ile? Allah indinde tek hak dindir.? Yüce Mevla, kullarını bu hak inançtan haberdar etmek için tarih boyuncu peygamberler ve kitaplar göndermiştir.
Hz. Ademle başlayan ve Hz. Muhammed ile biten Peygamberler zinciri, suhuflarla başlayıp Kur?an ile biten ilahi kitaplar, insanları hep bu inanca davet etmişler.
Peygamberler ve ilahi kitaplar, tarih boyunca İslam?a davet ettiği gibi aynı şekilde peygamberlere inanan her devirdeki müminler de bu daveti yapmıştır.
Son peygamberin ümmeti de gerek sahabeler gerekse sahabelerden sonra gelen müminlerle bu çağrıyı yenilemiştir.
Efendimiz, peygamberlik mührünü aldıktan sonra Mekke?de tek başına hak dini tebliğe başlamış. Kısa bir zamanda önce Mekke, Medine, Arabistan? İslam ile müşerref olmuş.
Efendimizin vefatından sonra da sahabeler, tabiun ve onlardan sonra gelen Müslümanlar İslam?ı tebliğ etmiş. Bunun neticesinde önce Arap yarım adası, sonra Afrika, Anadolu, Kafkaslar, Balkanlar ve en nihayetinde bütün dünya İslam ile müşerref oldu.
Gelinin noktada bir buçuk milyar insan İslam?ı din olarak kabul etmiş durumda.
İslam?ın kısa zamanda bu kadar yayılıp müntesip bulmasının altındaki sebebi hikmetler çoktur. Ancak bunların öne çıkanı şüphesiz İslam?ın hem hak oluşu hem de hep örnek şahsiyetler tarafından tebliğ edilmesidir.
İslam asırlarca bu iki hikmetle müşerref olunan bir din oldu. İnsanlar hak dini inceleyerek ve örnek tebliğcilere bakarak İslam?ı kabul etti.
Ancak zamanla İslam dünyasında başlayan bozulma örnek şahsiyetleri azaltmıştır. Alemi İslam?da örnek şahsiyetler azalmakla birlikte yine de 21. Asırda iletişim ve bilgi vasıtası ile insanlar İslam?ı incelemekte ve kabul etmektedir.
Gelinen noktada İslam, dünyada en çok tercih edilen din olmuştur.
Ancak dünyada en çok tercih edildiği için İslam Dininin imajı dıştan müdahalelerle içten ihanet ya da kanmalarla son dönemlerde zedelenmektedir. Tabi dış kaynakların müdahalesinin çeşitli gerekçeleri vardır. Ancak en önemlilerinden birisi şüphesiz İnsanların İslam?ı tercih etmesidir.
Öyle ki İslam?ın kelime anlamı barışken İslam terör dini olarak yansıtılmaktadır. Ya da terör dini algısı oluşturulmaktadır.
Maalesef Irakta, Suriye?de, Afrika?da? İslam?ı referans alan gurupların yaptıkları bu imaj ve algıya hizmet etmektedir.
Bu ve benzeri ülkelerde yapılanlar bu algıya hizmet ettiği gibi maalesef ve ne acıdır ki bu ülkelerde ve coğrafyalarda ölen de öldüren de Müslüman?dır.
Dahası öldüren tekbir, ölen ise kelimi-i Şahadeti getirmektedir.
Fotoğrafa genel baktığımızda ne hazindir ki Müslümanlar birbirini vurmakta, İslam terör dini, Müslüman da terörist konumunda.
Onun için her İslami gurubun şu hadisi unutmaması gerekir: "Ey Ali, senin elinle bir kişinin hidayete ermesi, yeryüzünde bulunan ve güneşin üzerine doğduğu her şeyden daha hayırlıdır." (Buhârî, cuma 29; cihad 102)
Tabi unutulmamalıdır ki hidayete vesile olmak bu kadar sevap olduğu gibi ona engel olmakta bir o kadar vebaldir.
Bizi şu hüzünlü günlerde teselli eden tek husus şüphesiz Allahın şu ayetidir: "Allah'ın nurunu ağızlarıyla söndürmek isterler. Kafirler istemese de Allah nurunu mutlaka tamamlayacaktır. " (Tevbe 9/32.)
Karanlık ve fitneli günlerin bitmesi dileği ve duası ile?
M. Zeki Uyanık, adanapost
01.11.14, Adana
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.