HEP’ie başlayan DEP ve  HADEP’le devam eden terör örgütünün temsilcisi olması nedeniyle kapatılan ve yeni bir adla açılan partiler kervanı son olarak (Barış ve Demokrasi Partisi) BDP adı altında siyaset! yapmakta idi.

30 yıldır PKK terör örgütünün Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı silahlı mücadelesine ülke içerisinde siyasi destek vererek. Önceleri korku saldığı Kürt halkını, bu süreç içerisinde anadil, özgürlük, özerklik, federasyon vb. gibi sürekli hedef değiştiren sözler ve vaatleler ile kurdurdukları legal partiler ve şehir yapılanması Kürdistan Topluluklar Birliği, (Koma Civakên Kurdistan, KCK) çatısı altına toplamayı başarmıştır.

Bölücü başı Öcalan ve PKK’nın nihai hedefi olan Marksist – Leninist düşünce yapısına sahip (Halkların Demokrasi Partisi) HDP’ Öcalan’ın talimatı ile 15.Ekim 2012’de kurulmuştur. HDP, Tüzüğünde belirttiği üzere, “Tüm ezilenlerin ve sömürülenlerin, dışlanan ve yok sayılan bütün halkların ve inanç topluluklarının. Kadınların, işçilerin, emekçilerin, köylülerin, gençlerin, işsizlerin, emeklilerin, engellilerin, LGBT (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans) bireylerin, göçmenlerin, yaşam alanları tahrip edilenlerin. Aydın, yazar, sanatçı ve bilim insanları ile bütün bu kesimlerle birlikte mücadele yürüten güçlerin her türden baskı, sömürü ve ayrımcılığı ortadan kaldırmak ve insan onuruna yaraşır bir yaşam kurmak üzere bir araya geldiği, demokratik halk iktidarını hedefleyen bir siyasi partidir.” Diye sınıflandırdığı Halkların Demokrasi Partisi (HDP)’yi kurdular. Parti direk Öcalan ve Kandile bağlı faaliyet yürütmektedir. Bu konuyu Mayıs 2014 de “Öcalan’dan nihai hedefine son adım” adlı makalemde genişçe izah etmiştim. (http://goo.gl/SWbCJs)

HDP kuruluşunu tamamladıktan ve BDP’nin HDP’ye tamamen ilhakının ardından ilk olarak Türkiye’de 1980 öncesi yasadışı marjinal Marksist – Leninist ve Mao’cu düşünceye sahip illegal gruplar ile 1980 sonrası bu illegal gruplardan, parti, platform, dernek, sendika, vakıf vb. sivil toplum kuruluşları adı altında legal faaliyet gösteren marjinal grupları, HDP çatısı altında birlikte hareket etmek ve siyaset yapmak için topladı. Ardından Türkiye halklarından azınlıklar statüsünde sayılanlar ile diğer etnik, dinsel ve mezhep farklılığına mensup kitleleri birlikte siyaset yapmaya,  birlikte Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı güç olmaya davet ederek, bunların bir kısmını HDP çatısı altında topladılar.  

Bu ittifakı arkasına alan HDP, 30 Mart 2014 yerel seçimleri, 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı ve 7 Haziran 2015 seçimlerinde “Türkiye’nin Partisi” olma hedefi ortaya koyarak. Sözde “Halkların kardeşliği, özgürlük, barış ve birlikte yaşama gibi” sözler ile Türkiye Cumhuriyeti devletini yıkıp yerine Marksist – Leninist düzen getirme yolunda son seçimlerdeki aldıkları oy oranı ile büyük bir yol kat ettiler.

HDP, Öcalan ve Kandil'in direktifiyle kurulmuş bir partidir. HDP, Ulusal Solcu ve Stalinist bir partidir. Kürtlerin, Alevilerin, Azınlıkların, Liberallerin, İslamcıların kısacası Türkiye’nin partisi değildir. Terör örgütü, Siyonistler ve marjinal bölücü gruplar tarafından desteklenmektedir. Bu nedenle de çıkarcı ve güdümlü bir partidir. Son zamanlarda Demirtaş ve HDP içerisinde İslami kanattan gelenlerin, İslam’ı söylemleri olsa da; HDP, İslamcıların partisi hiçbir zaman olamaz. Çünkü Marksist düşüncede din inancı yoktur. Bu nedenle HDP, tanrı tanımazların partisidir.

30 yıldan fazladır kan akıtan terör örgütünün güdümündeki bir partinin halen şehitler gelirken şimdilerde lütfen şehitlerimizi dudak ucu ile anması bazı şehit ailelerini ziyaret etmesi “inadına barış, inadına kardeşlik” diye slogan oluşturması, Allah adını anarak birkaç ulvi söz etmesi, eline saz alıp şirin görünmeye çalışmasıyla.  7 Haziran’da sizleri aldattığı gibi,  

1 Kasım’da da sakın ha sizleri aldatmasın.

Görüyorsunuz demokrasi dediler, barış dediler, kardeşlik dediler, artık silahlı mücadele dönemi bitmiştir, demokratik siyaset yapacağız dediler. Parti olarak seçime girerek % 13,2 oy ile 80 vekil aldılar. Ancak iki yıla yakındır rölantide olan terör olayları yeniden patlak verdi. Hain saldırılar yeniden hız kazanırken, şehit cenazeleri ardı ardına gelmeye başladı.

Partime kızdım, AKP iktidardan insin, Cumhurbaşkanı Erdoğan başkan olamasın diye 7 Haziran’da HDP’ye barajı aşsın AKP’yi durdursun diye düşünenler 1 Kasım’da bu hataya düşmez inşallah. Hz. Muhammed (SAS) buyuruyor ki; “Müslüman akıllı insandır, yılanın deliğinden elini ikinci defa sokmaz” Bu sözümden de AKP’ye oy verin mesajını çıkarmayın lütfen. Ben sadece yanlışa dikkat çekiyorum bunun dışında herkesin tercihine saygımız vardır.

1 Kasım seçimlerinin milletimize barış, huzur ve mutluluk getirmesini diler, bunun için tüm vatandaşlarımızın tatile değil, sandığa gitmesini tavsiye ederim.

İbrahim Halil SİPAHİ

27.10.2015/adanapost.com