Gençler ne istiyor

Üniversite sınav sonuçlarının açıklanması ile birlikte hızlı bir tercih süreci başladı. Gençlerin ancak %10’u ne istediklerinin farkında, geri kalanların ciddi manada bir hedef ve seçimi yok gibi.

Liseye kadar hedef seçimi konusunda anne ve babalar olarak hep biz destekledik seçtik ve o kabullendi. Ancak şimdi gençler kendi seçimlerini kendileri yapmak ve yapmış olduğu seçimlerin sonucuna katlanmak zorunda olduğu için stresli ve kaygılılar.

Bu durumu bu yıl üniversiteden mezun olup tekrar sınava giren ve yeni bir bölüm okumak isteyen, şu anda üniversitede herhangi bir bölüme devam eden ancak bulunduğu bölümden memnun olmayıp sınava giren ve bölümünü değiştirmek isteyen 400 Bin civarında öğrenciye bakınca daha iyi anlıyoruz.

Neden acaba?

Gençler ne istiyor? Ne istediklerinin farkında mı?

Gençler rahatı istiyor mümkünse hiçbir şey yapmadan sorumluluk almadan hayatını devam ettirmek istiyorlar. Yorgun ve yılgınlar, iş yapma heyecanını yitirmişler. Kararsız ve isteksiz bir haldedir. Bu nedenle eyleme geçmeyip hareketsiz kalmayı tercih ediyorlar seçim yapmak istemiyorlar. Kısacası atalet siz eylemsizler. Oysaki: başarılı olmak isteyen kişiler, hayatta başarılı olmak, ideallerindeki gibi bir hayat kurmak için neler yapmaları gerektiğini bilen ve bu amaçla eyleme geçen kişiler olduğunu görüyoruz. Bu kişiler bunları niçin yapmaları gerektiğini de bilirler. İsterlerse nasıl yapabileceklerini de bilirler. Yapmamakla neler kaybettiklerini, yaparlarsa neler kazanacaklarını da bilirler. Başarı için “yapılması gereken bir işi yapılması gereken zamanda, yapılması gereken yerde ve yapılması gereken şekilde yapmak” şeklinde tanımlıyoruz.
Unutmayalım ki: Cehalet gafleti, gaflet de cehaleti getirir. Hedefsiz kişiler neye ne kadar önem vereceklerini doğru olarak bilemezler. Neye ne kadar önem vereceğine doğru olarak karar veremeyen insanlar da çalışmaya yeterince önem veremezler. Gaflet, ataleti atalet de gafleti üretir. Neye ne kadar önem vermeleri gerektiğini bilmeyen kişiler genlikle acil işleriyle ilgilenip önemli işleri sürekli ertelerler. Atalet sefaleti, sefalet de ataleti getirir. Atalete düşmüş kişiler bir şey yapmadıkları için gittikçe yoksulluk ve acziyet içerisine düşerler.