İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

Erdoğan?ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı ve AKP?nin akıbeti,


Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili Abdullah Gül?ün tekrar aday olması veya Başbakan R.Tayyip Erdoğan?ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı üzerine görüşlere yer veren bir yazımızı sizlerle paylaşmıştım.

Cumhurbaşkanlığı seçimine tam dört ay var ve henüz ne aday olacağını söyleyen var nede  muhalefetin dillendirdiği bir isim.

Bütün konuşmalar ve gözler mevcut Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve başbakan Erdoğan?ın üzerinde yoğunlaşıyor. Görülen o ki, muhalefet şimdiden Erdoğan?ın adaylığına karşı olsa da kabullenmiş gibi.

AKP?de ise herkes Başbakan Erdoğan?ın adaylığına sıcak baktığı gibi şimdiden onu köşk?te görüyor. Onlar şimdi Erdoğan köşke çıkınca AKP?nin akıbeti ne olur bütün enerjisini bu minvalde odaklanmış durumdalar.

Erdoğan Cumhurbaşkanlığı'na aday olur ve seçilirse ağustos ayında Çankaya'ya çıkacak. Ak Parti Genel Başkanlığı ve Başbakanlık koltuğu da boşalacak. Büyük çoğunluk Abdullah Gül?ün partinin başına geçip başbakan olması görüşünde,  Ancak Anayasa gereği Başbakanlık için milletvekilliği şartı gerekiyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül aktif siyasete dönerse olağanüstü kongre ile Ak Parti Genel Başkanlığına seçilebilecek. Bu durumda Gül, 2015 Haziran ayında yapılacak genel seçime kadar Başbakan olamayacak. Yine Anayasa gereği bir ilde tüm milletvekillikleri boşalırsa o ilde 3 ay içinde ara seçim yapılması gerekiyor.

Bunun için 2002?de Siirt?tekine benzer bir model düşünülüyor. R.Tayyip Erdoğan?ın meclise girmesi için Siirt?in Pervari ilçesinde seçimim iptal edilmesi üzerine yapılacak seçimde R.Tayyip Erdoğan için adaylıktan Mervan Gül feragat etmişti. 9 Mart 2003?de Yenilenen seçimde Erdoğan Siirt?ten milletvekili seçilmiş meclise girmişti. Başbakan Abdullah Gül?ünde akabinde istifası ile Başbakanlık koltuğuna oturmuştu.

Şimdi aynı yöntem bu sefer eğer kabul ederse Abdullah Gül?e düşünülüyor. Buna göre AKP?nin  Bayburt?taki tek milletvekili  Bünyamin Özbek milletvekilliğinden istifa edecek ve yapılacak ara seçimde Gül buradan milletvekili olarak meclise girecek ve Başbakanlık koltuğuna oturacak.

Buraya kadar her şey tamam. Aklıllara gelen diğer bir soru ise, Erdoğan?ın köşke çıkmasından sonra AKP?nin akıbetinin ne olacağı. AKP Anavatan Partisinin durumuna düşer mi? Sorusuna AKP?li kurmaylar ihtimal vermiyor.

9 Kasım1989?da Turgut Özal Cumhurbaşkanı seçildiğinde partisi ve Başbakanlığı o dönemde adına fıkralar düzülen uzaktan kumandalı başbakan gibi yakıştırmalar yapılan TBMM başkanlığı yapmış Yıldırım Akbulut?a devretmişti.  23 Haziran 1991?e kadar bu görevi yerine getiren Akbulut, Mesut Yılmaz?ın Genel başkan seçilmesi ile görevi Yılmaz?a devretmişti. 20 Ekim 1991?de yapılan genel seçimlere Mesut Yılmaz?la giren Özal?ın Anavatan partisi % 24,01 oy alarak ikinci parti konumuna düştü. 1995?de %19,65 1999?da %13,22 ve 2002 seçimlerinde % 5,13 oy alarak meclis dışında kalmış ve nihayetinde siyaset arenasında kaybolmuştu. Bir benzer durumda,  Doğru yol Partisinde yaşandı.

Özal?ın vefatının ardından 16 Mayıs 1993?de Başbakanlık koltuğunu bırakarak Cumhurbaşkanı olan Süleyman Demirel?in DYP?si nin başına geldi. Demirel?den Genel başkanlığı devralan Tansu Çiller, DYP?nin oylarına sahip çıkamadı ve DYP?de ANAP?ın akıbetine uğradı ANAP?ın geride kalanı ile Demokrat Parti çatısı altında birleşse de siyaset arenasında tutunamadı.

Şimdi aynı durum AKP?nin başına gelir mi? Sorusu akıllara geliyor. AKP?nin kurmayları parti kuruluş yapısı ve kadrosunun dirayetli bir yapıya sahip olduğunu Partinin başına geçecek kişinin aynı başarıyı sürükleyeceğini söyleseler de, Abdullah Gül?ün tekrar partinin başına geçmesinin toparlayıcı olma bakımından daha faydalı olacağı görüşünde.

AKP, ANAP ve DYP?nin durumuna düşer mi? Onu zaman gösterecek olsa da AKP?nin parti yapısı Erdoğan?ın parti üzerinde ağırlığı, kurmayları ile bağı 17 Aralık operasyonuna rağmen son yerel seçimlerden oyunu arttırarak çıkması kısa vadede AKP?de düşüşün yaşanacağını göstermiyor. ANAP, Özal ile son girdiği seçimden birinci parti çıksa da büyük oranda oy kaybına uğramıştı zaten. Ayrıca Özal köşkten parti ve hükümete ne kadar da hâkim olmaya çalışsa parti kademesinde ayrı başlılıktan dolayı bu hâkimiyeti sağlayamamıştı.

Oysa AKP?de Erdoğan?a karşı neredeyse koşulsuz bir biat ve bağlılık var. Ayrıca partinin ilk kuruluşu ve ilk seçimleri ile birlikte başbakanlık yapmış, parti içerisinde ağırlığı ve saygınlığı olan Abdullah Gül?ün yeniden partinin başına geçmesi hem parti içerisinde olası bir liderlik çekişmesini ortadan kaldıracak hem de kurucu İlk Genel başkan olma sıfatı ile partiyi toparlayıcı olacaktır.

Abdullah Gül?ün milletvekili seçilip başbakanlığı devralması köşkü bıraktıktan dört ay gibi bir zaman alacaktır. Bu da  2014 sonu 2015 başını bulacaktır, buda 14 Haziran 2015?de yapılacak genel seçimler öncesi Gül?e  6 aylık bir zaman sağlıyor. Gül?ün Cumhurbaşkanlığı sürecinde fazla suya sabuna dokunmadan ılımlı ve uyumlu bir duruş sergilemesi AKP seçmeninin tercihini yine AKP?den yana kullanacağı kanaatindeyim. Kısacası olağan üstü gelişmeler yaşanmadığı takdir de 2015 seçimlerinde AKP?nin büyük bir oy kaybı görülmüyor. Daha sonraki dönemlerde ne olur, onu hep birlikte yaşayıp göreceğiz.

 

İbrahim Halil SİPAHİ

Araştırmacı Yazar

11.04.2014/adanapost.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Halil Sipahi Arşivi