İbrahim Halil Sipahi
Erdoğan köşk?e çıkarsa;
Nihayetinde 10 Ağustos?ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi için HDP (PKK)?dan sonra iktidar partisi AKP?de adayı olarak bir önceki Cumhurbaşkanlığı seçiminden bu yana aday olacağını sağır sultanında duyduğu başbakan R.Tayyip Erdoğan?ı büyük bir titizlikle uzun süre istişareler! Yaparak belirledi ve 1 Temmuz günü özenle hazırladıkları bir törenle açıkladılar.
İlk aday Muhalefetin ?çatı adayı? zaten 16 Haziran?da Kılıçtaroğlu tarafından açıklanmıştı.
Evet şimdi;
10 Ağustosta halkın önüne üç aday sürdüler alın birisini siz seçin diyorlar.
Kim seçilirse ?halk? seçmiş olacak. Halkın seçmiş olduğu Cumhurbaşkanı unvanını alacak.
Başbakan Erdoğan üstüne basarak Cumhurbaşkanını ilk defa halkın seçeceğini ve halkın Cumhurbaşkanı olacağını söylüyor.
Kendisinin seçilmesi halinde ise, bütün partililerin ve tüm halkın Cumhurbaşkanı olacağına da vurgu yapıyor.
Erdoğan, 10 Ağustosta seçilemezse seçilecek Cumhurbaşkanını ötekileştirdiği % 50 nin Cumhurbaşkanı olarak her fırsatta eleştireceğinden de emin olabilirsiniz.
Şayet kazanırsa, ?Beni halk seçti ben halkın Cumhurbaşkanıyım ?diye arkasına AKP iktidarının gücünü de alarak neler yapabileceğini 12 yıllık iktidarı dönemimde yaptıklarına objektif olarak baktığınızda görebilirsiniz.
AK parti genel başkanlığı ve başbakanlıktan köşe çıkacak Erdoğan, aynı zamanda AKP ve iktidarı da kontrolünde bulunduracağından öncelikle Cumhurbaşkanlığı görev yetkilerinde değişiklik yapılacak, ardından da;
Başbakan Erdoğan?ın en büyük hayali olan başkanlık veya yarı başkanlık sisteminin önünü açılacak.
Diğer bir değimle tek adam olma hayalini gerçekleştirecek.
İşte bundan dolayıdır ki, Erdoğan?ın köşke çıkmasından sonra milletvekilleri arasında yapılan ankette ilk sırada yer alan Abdullah Gül?ün ?AKPnin başına geçme ve başbakan olma konusunda çekincelerim var giderilirse? sözünün altında yatan budur. Abdullah Gül kontrol edilen kısaca uzaktan kumandalı başbakan olmak istemiyor.
Erdoğan?ında Gül?ün başbakanlığına sıcak bakmaması, Gül?ün Erdoğan?ın talimatlarına göre değil kendi iradesine göre parti ve hükümeti yöneteceğindendir. Aralarındaki soğukluk da bundandır.
Erdoğan için veliahdı kendisine koşulsuz biat edecek birisi olacaktır.
1989?da Turgut Özal Köşk?e çıktığında Yıldırım Akbulut?u başbakan atamıştı. Bu şekilde köşkten parti ve hükümeti bir müddet yönetmeyi başarmış daha sonra ANAP?da yapılan kongre sonrası genel başkanlığa Mesut Yılmaz?ın gelmesi ile şartlar değişmişti.
Ancak o dönemde ANAP?ın anayasa değiştirme çoğunluğuna yeter sayısı olmadığından Özal?ın Başkanlık ve tek adamlık hayali gerçekleşmemişti.
Bütün bunlar arka arkaya eklendiğinde 10 Ağustosta yapılacak seçimlerin sonucunda şayet Erdoğan seçilirse;
Irak?ta Baas partisinin Saddam Hüseyin?i, Suriye?de Baas partisinin Beşar Esadı ve Mısır?da Ulusal Demokratik Partinin Hüsnü Mübarek?i aday göstermek sureti ile halk?a Cumhurbaşkanı (diktatörlerini) seçtirmesi ile 10 Ağustosta Türkiye?de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi ile aralarında bir farkın kalmayacağını gösteririyor.
10 Ağustosta Türk halkı kendisine verilen bu tarihi görevi çok iyi idrak etmek durumundadır.
Türk halkı 10 Ağustosta vereceği oy ile sadece Cumhurbaşkanı seçmeyecek, Türkiye?nin geleceğini tayin edecek.
Ben yazılarımda tarafsız olmaya meselelere objektif bakarak gerçekleri ortaya koymak sureti ile okuyucunun önüne sermeyi ve onların değerlendirmelerine sunan bir yazarım..
Ancak; Bu Cumhurbaşkanlığı seçiminin ülkemiz için bir dönüm noktası olması ve aday profilleri bakımından değerlendirdiğimizde. Bu ülke için bedel ödemiş, koşulsuz vatansever Cumhuriyet, bayrak ve bağımsızlık sevdalısı biri olarak beni tarafsız durmaktan alı koymaktadır.
Bir taraf da hakkında birçok dosya bulunan, sokak jargonu ile konuşmaktan çekinmeyen başkanlık ve tek adam (diktatör) olma sevdalısı bir aday.
Bir taraf da Dağda teröristken şehirde terör örgütü partisi eş başkanı terörist.
Diğer taraf da belki pek fazla tanınmayan ama hakkında herhangi bir şaibe bulunmayan bir aday.
Türk halkı 10 Ağustosta çok iyi analiz edecek, partizanlığı bir kenara bırakacak, tercihini yapacak ve kaderini tayin edecek.
İbrahim Halil SİPAHİ
Araştırmacı Yazar
03.07.2014/adanapost.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.