Yıllardır tabiri caizse can ciğer kuzu sarma olan saygıda ve hürmette kusur etmeyen R.Tayyip Erdoğan (AKP) ve Fettullah Gülen (Cemaat) arasına Dershanelerin kapatılmasının gündeme gelmesi ile adeta kara kedi girdi. Birbirleri hakkında kem söz söylememeye özen gösteren arada ufak tefek anlaşmazlıklar olsa da bunu nazikçe aralarında halleden bu iki grup 17 Aralık 2013 ?Yolsuzluk ve Rüşvet? operasyonundan sonra iyice gerildi ve nihayetinde koptu.

Öyle ki, karşılıklı itham ve münakaşalar hoca efendinin beddua etmesine kadar vardı.

Geçmişte, Anavatan, Doğruyol hatta Ecevit?in Demokratik Sol Partisine örtülü olarak destek vermesine rağmen Necmettin Erbakan?ın hareketine ve kurduğu hiçbir partisine destek vermeyen Gülen, ilk defa bir siyasi partiye açıktan destek veriyordu.

Gülen cemaati AKP iktidarında olduğu kadar tarihen hiçbir iktidar döneminde devlet içerisinde bu denli kadrolaşamamıştı.

AKP?nin Gülen cemaatinin devlet içerisinde özelliklede yargı ve emniyet teşkilatında kadrolaşması 17 Aralık?ta AKP-Cemaat çekişmesinde AKP yönünde bomba tesiri yaptı.

Önce üç bakanın oğlunun adının karıştığı yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ki başbakana göre bunun ucu dışarıda olan kirli bir operasyon arkasında ABD- İsrail ve Gülen?in olduğu ifade edilen bir operasyon. Karşılığında bu sefer iktidarın karşı atağı olarak adlandırılan yargıda by-pass emniyette görev değişiklikleri operasyonu.

Bir taraftan aba altında sopa gösterenler bir taraf da ah?lar beddualar. Cemaat ve İktidar arasında bütün bu tartışmalar ve karşılıklı restleşmeler bir birleri hakkında ortaya konulmaya çalışılan dosyalar gündemde sıcaklığını korurken, bu seferde bazı köşe yazarları kendi çaplarında konuya müdahil olmaya çalışıyorlar.

Düne kadar iktidarın yanında olan aynı meşrepten bir takım medya ve yazarlar, bugün Hoca efendiden yana ve Erdoğan?dan yana olarak karşılıklı düelloya geçtiler. Bir birlerini tehdit edercesine ellerindeki gizli ilişkilere ait dosyalar üzerinden adeta savaşaçtılar ve birbirlerini bombardımana tutuyorlar.

Demek ki olası bir ayrılığa düşme hususunda adeta bir hazırlık yapmışlar ve tetikte bekliyorlarmış. 2 Ocak tarihli Yeni Akit gazetesinde Hasan Karakaya?nın Hoca efendinin CFR ve Moon tarikatı ile olan ilişkilerinden bahsetmesi gelinen noktadaki kutuplaşmaya en güzel örnek. Bunları biliyordunuz da bu güne kadar niye yazmıyordunuz?

Başbakan Erdoğan?ın 17 Aralıktan buyana aynı çizgide söylem ve eylemleri karşısında yandaş medya ve yazarların ortaya koydukları bilgi ve belgeler sonucunda ilk geri adım Pensilvanya?dan geldi. Başbakanın Dolmabahçe de Basın mensupları ile yaptığı toplantıda, toplantıya katılan Türkiye gazetesi yazarı Yıldıray Oğur?un Fettullah Gülen?den Erdoğan?a ıslak imzalı bir barış mektubu gönderdiğini söylemesi üzerine. Başbakanıslak imza ile bir mektup aldığını mektupta dershaneler ve atamalar ile ilgili bir takım taleplerin olduğunu ifade ettiği bize ulaşan bilgi.

Görülen o ki, yavaş yavaş sulh?a doğru gidiliyor. Yakında bunlar yeniden can ciğer kuzu sarması olursa şaşırmamak gerekir. Bu arada olan ülke ekonomisindeki çalkantılar nedeni ile dar gelirli vatandaşa oldu. Döviz fırladı borsa düştü bakliyat, patates tavan yaptı,piyasada ortalama %15 temel ürünlerde artış oldu ne hikmetse Aralık 2013 enflasyon oranı bütün bunlara rağmen % 0,46 çıktı niye mi? Memur, İşçi ve memur emeklisinin 2014 maaş zamları buna göre hesaplanacak da ondan.

Bu iş çocukların futbol oynamasına döndü, oyunda anlaşmazlık çıkınca topun sahibi topu alır ve ?verin topumu ben oynamıyorum? diyerek bir kenara çekilirdi.

Aslında konu ile ilgili yazılacak çokşey verilecek çok örnek var ama bu kadarı da meramımızı anlatmaya yeter diye düşünüyorum. Sizler zaten yazıyı okurken boşlukları doldurursunuz.

İbrahim Halil SİPAHİ

Araştırmacı-Yazar

05.01.2014/adanapost.com