Başbakan R.Tayyip Erdoğan 12 yıl gibi uzun bir süredir başbakan sıfatı ile ülke yönetiminin en zor görevlerinden birisini yürütmekte. Devlet yönetimi en zor görevlerden birisidir. Yoğun tempo, efor, metanet, ve sabır gerektiren bir görevdir. Atalarımızın tabiri ile ?mangal gibi yürek? gerektirir. Bunun yanı sıra saygı, sevgi, birlik ve beraberliği sağlamak ve hoşgörülü olmak gibi temel prensipleri de taşımayı öngörür.

Başbakan Erdoğan, aynı merhum Turgut Özal gibi lafını sözünü esirgemeyen öfke kontrolüne sahip olamayan bir kişiliğe sahip, Hal böyle olunca sinir sistemi çok çabuk deforme oluyor.

Geçen yılki gezi olaylarından sonra başbakan çok gerilmeye başladı. Ve öfkesini her fırsatta yüz ifadeleri, hitap şekiller ve sözleri ile açıkça ortaya koyuyor.

Bunun temelinde yatan ise, Kasımpaşa da yetişmiş, avam bir kültüre sahip bir kişiliğe sahip olarak devlet geleneğini bilmeyen ve devlet terbiyesi almadan devlet yönetime gelmesidir.

Daha öncede bir çok kez vatandaşla diyaloga giren başbakan?ın,?bu çiftçinin hali ne olacak?  Anamızı ağlattınız? diyen çiftçiye; ?Artistlik yapma lan? ve ? Ananı da al git? dediği hala gün gibi hafızalarda tazeliğini koruyor.

CHP?li Umut Oran ?Küfürlarousse? adlı bir kitapçıkta Başbakan Erdoğan ve AKP?nin vatandaşa yaptığı kürür ve hakaretleri toparlamış. Hepsini burada yazmaya ne imkan var nede gerek.

15 Mayıs Perşembe günü Soma?da kendisini protesto eden vatandaşlarla konuşmak üzere giderken,  kalabalık içerisinde kendisine ?yuh? çekerek bir markete giren vatandaşa doğu yönelerek markete giren ve genç?e; ?nereye kaçıyorsun gelsene İsrail dölü? dediği kamara kayıtlarında net olarak duyuluyor. Bu arada görüntülerde bir elin kalktığı ve bunun Erdoğan?ın eli olduğu, bir vatandaşa vurduğu söyleniyor. Tokat?a maruz kalan ve korumalar tarafından darp edilen genç gazetecilerle yaptığı röportajda başbakanın kendisine tokat attığını, ancak bunun o anki kargaşa ve gerginlik esnasında istem dışı bir hareket olduğunu söylüyor.

Başbakan Erdoğan, yine gezi olaylarından sonra ?milli iradeye saygı? mitingleri ile AKP taraftarı ve karşıtları olarak, ?% 50?yi zor tutuyorum? diye vatandaşları ikiye bölerken taraftarlarını da kışkırtmaya çalışmış bir başbakan olarak tarihe geçmeyi başarmıştır.

Son bir yıldır gezi olayları, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ve ardından telefon konuşmalarının medyaya düşmesi, cemaat çekişmesi, 30 Mart yerel seçimleri, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimi adaylığı gerilimi, AYM?de Haşim Kılıç?ın tokat gibi sözleri, son olarak Danıştay?ın 146.ncı kuruluş yıldönümü kutlamalarında TBB. Başkanı Prof.Dr. Metin Fevzioğlu?nun konuşmaları Başbakan Erdoğan?ın zaten bozuk olan sinir sistemini iyice bozdu, artık sinirlerine hâkim olamıyor ve öfke kontrolünü sağlayamıyor.

Bütün bu olaylar onu sinir hastası yaptı. Artık herkesi kendisine hakaret ettiğini düşünüyor önüne gelenleri fırçalıyor.

Bu stres, bu ruhaniyet, bu öfke ve yorgunluk ile artık başbakan Erdoğan?ın bu görevi yürütmesi mümkün görünmüyor. Bu nedenle öncelikle ailesi, yakın dost ve arkadaşları ve onu sevenler Erdoğan?ı siyasete ara vermeye/bırakmaya ve tedavi görmek sureti ile dinlenmesi için ikna etmeliler.

?Başbakanımıza dokunmak bile inanın bence ibadettir.? (AKP Bursa Milletvekili, Hüseyin Şahin)  "İkinci Peygamber gibidir" (AKP Aydın İl Başkanı İsmail Hakkı Eser), "Allah'ın bütün vasıflarını üzerinde toplayan bir lider var.?(AKP Düzce Milletvekili Fevai Arslan) diyen ve Erdoğan?ın ?kıçının kılı? olanlar, % 50 AKP seçmeni gerçekten seviyorsanız, Erdoğan?a sahip çıkın onun geleceği ve sağlığı için artık çekilmesini istirahat etmesini sağlayın. Cumhurbaşkanı adayı olmasına ve seçilmesine mani olun. Erdoğan?ın ve milletin geleceği için yarın çok geç olmadan bunu yapın.

İbrahim Halil SİPAHİ

Araştırmacı Yazar

17.05.2014/adanapost.com