İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

Engel (li) ler haftası (10-16 Mayıs)

 

İnsanı yaratan yüce Allah CC. onu birtakım fiziki ve ruhi yetenek ve kabiliyetlerle donatmıştır. İnsanoğlunun sahip olduğu bu değer ve yetenekler bazılarında bazen doğuştan hiç yok veya noksan olabilirken, bazen de sonradan bir hastalık veya kaza sonucu kaybedilip, insanı bedenen veya zihinsel olarak engelli durma düşürebilmektedir.

Daha dünyaya gelirken bu türden özürlere sahip olanlar yahut sonradan özürlü durumuna düşenler bilmelidir ki, bu durum asla Allah CC.nin  kendilerini cezalandırmış olması olarak algılanmamalıdır. Peygamberlerden Hz. Yakup (as) geçici bir süre görme duygusunu yitirmiş kör olmuştur. Hakeza Hz.Eyyüp (as) ise 7 yıl yatalak olarak ağır hastalık çekmiş daha sonra şifaya kavuşmuştur.

Bugün yeryüzünde yaşayan çok sayıda ve çeşitli şekilde engelli insan bulunmaktadır. Yeryüzünde yapılan savaşlar, terör, trafik kazaları, sağlık müdahalesinde yetersizlik-geç kalınma, deprem, doğal afetler çevre kirliliği ve yanlış beslenme gibi olumsuzluklar maalesef engellilerin sayısını gittikçe daha da arttırmaktadır.

Engelli olmak ya da engelli bir çocuğa sahip olmak asla utanmayı gerektiren bir durum değildir. Aksine bu, herkesin başına gelebilecek bir durumdur. Bu durumda olan çocuklarımızla utanmamalı, bilakis onları toplum içerisine çıkartarak verimli bir şekilde sosyalleşmelerini sağlamak zorundayız.

Bugün dünyada 500 milyon ülkemizde ise 8,5 milyon yani nüfusun %13 oranında engelli vatandaşımız bulunmaktadır.

Bu dünyaya geçici olarak ve sınanmak üzere gönderilmiş olmamız, hepimizin bildiği açık bir hakikattir. Bu sınanma çerçevesinde hemen hepimiz hayatımız boyunca bazı sıkıntılarla imtihan oluyoruz. Bu durum, hayatımızın ve kulluğumuzun doğal gerçeğidir. Nitekim Kur?anı Kerim?de buna işaret etmek üzere ?Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele!? (Bakara:155) buyrulmaktadır.

Toplumumuzun bir parçası olan özürlünün daha rahat yaşaması, sosyalleşmesi için alınan önlemlerin yeterli olduğu söylenemez. Özürlünün eğitim, sağlık, yönetim, istihdam gibi alanlarda yer alabilmesi için toplumda bazı düzenlemeler yapılması gerekiyor. Örneğin en büyük sorunla yollarda, bina girişlerinde, toplu taşımacılıkta karşılaşılıyor. Özürlülerin en büyük şikâyeti kaldırımlar, yaya geçitleri, yaya yollarıdır.

Kanunen, kamusal alanların binaların ve toplu ulaşım araçlarının engellilerin kullanımına uygun hale getirilmesi için verilen sürenin dolmasına rağmen
?Ancak yasada yaptırım içeren cezai hüküm olmadığından özellikle yerel yönetimler ya konuya duyarsız kalmışlar ya da göstermelik düzenlemelerle adeta yasak savmış ve gereğini yapmamışlardır. Engelli vatandaşlarımız evlerinden çıktıkları andan itibaren büyük tehlikelerle karşılaşmaktadır.?

Toplu taşıma araçlarının özürlülere uygun olmaması özürlünün refakatçisiz dışarı çıkmasını engellemekte ve bu durumda özürlüyü sosyal hayattan alıkoymaktadır. Ayrıca devlet ve özel iş yerlerinde belirli oranda özürlü çalıştırılması kanunlarla mecburi tutulduğu halde halen birçok işyerinde engelli kadrosu boştur. Bütün bu konularda yapılacak olumlu uygulamalar engellilerin sosyal, kültürel ve iş alanında kendilerini daha iyi ifade etmelerini sağlayacaktır.

30 Martta ülkemizde yerel seçimler yapıldı. Seçim propaganda döneminde bütün adayların engelliler için projeleri vardı, engelliler nede olsa %13 ile Türkiye?de bir potansiyel. Bir önceki yerel seçimlerde de genel seçimlerde de bu proje vaatler vardı. Ancak ne kadarı hayata geçirildi derseniz hiç biri demek biraz insafsızlık olur.  Fakat %10?u geçmedi dersek de ne demek istediğimiz biraz daha anlaşılır sanırım.

Her yıl 10-16 Mayıs tarihleri arası engelliler haftası olarak kutlanılıyor. Valilikler, Belediyeler, sivil toplum kuruluşları vs. çeşitli etkinlikler yapıyorlar. Sorunlar dinleniyor notlar alınıyor, sözler veriliyor, notlar ajandaların sayfaları arasında sayfalar çevrildikçe gerilerde kalıp unutulurken, sözler uçup gidiyor. Ağzına biraz bal sürülen engelli ve yakınları bir umutla bekliyorlar ta ki 3 Aralık dünya engelliler günü anma etkinliklerine o da olmazsa bir sonraki 10-16 Mayıs engelliler haftasına kalıyor umutla bekleyiş  ve bu döngü devam edip gidiyor.

Hiç mi? gelişme olmuyor bu kadar da karamsar olunmasa diyenleri duyuyor gibiyim, bu makaleyi okurken. Değerli okurlar engelli değil iseniz, ailenizde bir engelli yok ise veya bu işin sosyal kurum olarak içinde değilseniz bu şekilde düşünmeniz elbette doğal.

Gazeteci ve yazar olmanın dışında yüzlerce engelli üyesi bulunan T.Gazi Astsubaylar derneğinin genel sekreteri ve milyonlarca engellinin sözcülüğünü yapan T.Engelliler Konseyi yönetim kurulu üyesi % 40 engelli malul gazi bir vatandaş olarak konunun tam odak noktasındayım.

Çeşitli çalışmalar yapılıyor, bir takım haklar getiriliyor ancak bir yandan geçmişte alınan haklar geri alınıyor, sürekli bir mevzuat değişimi yapılıyor. Sosyal yaşamı destekleyici, engelleri kaldırıcı faaliyetler ise kaplumbağa hızında yürütülmekte. Engelliler ve ağır engellilerin refakatçileri için Belediye otobüsleri ve özel halk otobüslerinde (ağır engelli)  seyahatler ücretsiz. Ancak büyükşehirler de dahil olmak üzere yerleşim merkezlerimizde her semte liftli (engelli rampası) olan araçların seferi bulunmamakta. Özel halk otobüslerinin neredeyse hiç birinde lift yok. Yapılması en basit olan kaldırım düzenlemeleri dahi ya yok, ya yetersiz yada kullanışsız durumda.

Seçim dönemi ve özel günlerde siyasiler ve yönetimler tarafından gösterilen ilgi ve yakınlık maalesef diğer zamanlarda konu ile ilgili yapılan görüşmelerde konu ile ilgi kurulan sivil toplum kuruluşlarına gösterilmiyor.

10-16 Mayıs tarihleri arasında yine bu etkilikler yapılacak, sorunlar dinlenecek notlar alınacak, 17 Mayıs?tan itibaren unutulacak. Biz yine umutsuz ve karamsar davranmayalım bu yıl engelliler haftasının sorunların çözümü için hazır yerel seçimler yapılmış birçok yerde yöneticiler değişmişken bir milat olsun. ?Hayatı Paylaşmak İçin Engel Yoktur?

 

 

İbrahim Halil SİPAHİ

Araştırmacı Yazar

10.05.2014/ adanapost.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Halil Sipahi Arşivi