Garip Paşa
...Duanın üstünlüğü....
DUANIN ÜSTÜNLÜĞÜ VE ADABI*
?Dua?; Allah?tan dilekte bulunmak, yardım istemek demektir.
Kulun kendi acizliğini itiraf edip Allah?ın en üstün olduğunu ifade etmesi, Allah?ı övgüyle anması, O?dan af ve mağfiret dilemesi, maddi ve manevi isteklerde bulunmasıdır.
İnsan ancak Allah?a yöneldiği, O?na dua ve ibadette bulunduğu sürece değer kazanır. Nitekim bir ayette şöyle buyrulmuştur:
?De ki: Duanız / ibadetiniz olmasa Rabbim size ne diye değer versin?? (Furkan, 77)
Başka bir ayette de: ? İçten bir inanç ve bağlılıkla O?na yalvarın.? (A?raf, 29 ) buyrulmuştur.
Yüce Allah, kendisine el açıp boyun bükenlerin, O?na içtenlikle yalvaranların isteklerini geri çevirmez:
?Kullarım sana, beni sorduğunda bilsinler ki şüphesiz ben çok yakınım. Bana dua ettiği vakit dua edenin dileğine karşılık veririm. O halde (kullarım da) benim davetime uysunlar ve bana iman etsinler ki doğru yolu bulalar.? (Bakara, 186)
Yüce Allah?a her zaman dua ve niyazda bulunmalı, verdiği nimetlere şükretmelidir.
O?nu sadece sıkıntılı zamanlarda hatırlayıp daha sonra unutmak Kur?an-ı Kerim?de kınanmıştır.
?Onlar bir gemiye bindikleri zaman (kendilerini tehlikede gördükleri sırada) işten bir inanç ve bağlılıkla Allah?a yalvarırlar. Fakat onları sağ salim karaya çıkardığında bakarsın ki yine Allah?a ortak koşuyorlar.? (Ankebut, 65)
Dua; kibir, gösteriş, kabalık ve gaflet gibi kusurlardan arınıp edep ve saygı dahilinde Allah?a gizlice ve içtenlikle yapılmalıdır. Dua ederken yapmacık ifadeler kullanmak, bağırıp çağırmak doğru değildir.
Peygamberimiz (sav): ?Sizler sağır ve uzaktaki birine değil, her şeyi duyan ve gören Allah?a dua ediyorsunuz.? (Buhari Deavat,50; Müslim, Zikir,44) buyurarak bu konuya dikkat çekmiştir.
Dua, hem dünya hem de ahiretle ilgili istekler için yapılabilir. İdeal olanı her ikisi içinde dua etmektir. Kur?an-ı Kerim?de bunun bir örneği de verilmiştir:
?İnsanlardan öyleleri var ki: Ey Rabbimiz! Bize dünyada ver, derler. Böyle kimselerin ahiretten hiç nasibi yoktur.? Onlardan bir kısmı da: Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru! derler. İşte onlar için, kazandıklarından büyük bir nasip vardır. (Bakara, 200- 202)
Duanın kabulü için acele etmemeli, sade ve samimi bir dille talepte bulunmalıdır.
Peygamberimiz (sav):?Acele edip, dua ettim kabul olunmadı, demedikçe dualarınız kabul olunur.? (Buhari, Deavat,21; Müslim Zikir, 90- 92) buyurmuştur.
Dua da samimiyet dahilinde ısrarlı olunmasını bildiren Peygamberimiz (sav):? Sakın sizden biriniz ?Allah?ım! Dilersen beni mağfiret eyle. Allah?ım! Dilersen bana merhamet eyle ? diye dua etmesin; duasını azim ve kesin bir dua ile yapsın. Çünkü Allah?ı zaten zorlayıcı (hiçbir kuvvet) yoktur.? (Buhari, Deavat,20; Müslim Zikir, 7- 9) buyurmuştur.
Peygamberimiz (sav)?in konuyla ilgili uyarıcı bir hadisi de şöyledir:
?Ey insanlar! Şüphesiz ki Allah güzeldir, temizdir; bu bakımdan O, ancak helal ve temiz olanı kabul eder. Allah, Peygamberlere emrettiğini müminlere de emretmiştir.
?Ey Peygamberler! Tertemiz nimetlerden yiyip için, güzel işler yapın. Şüphesiz ben, yaptıklarınızı eksiksiz bilmekteyim.? (Mü?minün, 51) buyurmuştur.
?Ey müminler! Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yiyin.? (Bakara, 172) buyurmuştur.
Böyle iken, bir kimse ellerini göğe doğru kaldırarak: Ya Rabbi! Ya Rabbi! diye dua eder. Halbuki onun yediği haram, içtiği haram, giydiği haramdır; haram ile beslenmektedir. Böylesinin duası nasıl kabul olunur?? (Müslüm, Zekat, 65.)
Duanın başında ve sonunda Allah?a hamd, Peygamberimiz (sav)?e salatü selam edilmelidir.
Duaya şöyle başlanır: Elhamdü lillahi rabbil alemin. Vessaletü vesselamü ala rasülina muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain. Anlamı: Alemlerin Rabbi Allah?a hamd olsun. Salat ve selam, Peygamberimiz Muhammed ile onun bütün aile fertleri ve ashabına olsun.
Dua, Saffat süresinin son ayetleriyle bitirilebilir: Sübhane rabbike rabbil ızzeti amma yasıfün. Ve selamün alel mürselin. Velhamdü lillahi rabbil alemin. Anlamı: ?Senin izzet sahibi Rabbin, onların isnat etmekte oldukları vasıflardan yücedir, münezzehtir. Gönderilen bütün peygamberlere selam olsun! Alemlerin Rabbi olan Allah?a da hamd olsun!? (Saffat , 180-182)
Dua, Arapça ifadelerle yapılabileceği gibi, diğer dillerde de olabilir. İnsan istediği şekilde, içinden geldiği gibi dua edebilir.
Meşrû her konuda Allah?tan dilekte bulunulabilir.
Peygamberimiz (sav) her vesile ile Allah?a dua ederdi. Yatarken, kalkarken, yiyip içtikten sonra, binitine binerken, vb günlük normal işlerinde de hamd ve dua ederdi. Yola çıkarken Allah?ın yardımını diler, yolculuğun zorluklarından, üzüntü ile dönmekten, kaza beladan Allah?a sığınırdı. Ayrıca geride bıraktığı ailesini, malını mülkünü her türlü olumsuzluktan korunmasını niyaz ederdi. (Nesai,Riyazü?s-Salihin ve Tercemesi,II,323-324)
Peygamberimiz (sav): Yolculukta bir yere varınca, oranın halkının iyiliğini diler, kötülüklerinden Allah?a sığınırdı. Yolculuğa çıkacak bir adamı uğurlarken, onun elini tutar: ?Dinini koruman, emanetlerini ifa etmen ve işlerini hayırla sonuçlandırman için seni Allah?a emanet ediyorum.?derdi. (Ebü Davut,Cihat,73;Tirmizi,Deavat,43.)
Dua sadece kendimiz için değil, başka müminler için de yapılır; bu taktirde dua edenin kendisine de duasından pay vardır.
Peygamberimiz (sav) bu konuda şöyle buyurmuştur;
?Yokluğunda din kardeşine hayır dua eden hiçbir Müslüman yoktur ki melek ona:?Amin, onun bir misli de sana olsun? demiş olmasın.? (Müslim,Zikir,86-87)
?Sizden biriniz, kendisinde veya malında yahut din kardeşinde hoşlandığı bir şey görürse ?Berakallah: Allah mübarek etsin? desin.? (Nesai)
*İnsan Niçin ve Nasıl Dua etmeli?
Garip Paşa , 02.07.10, Adana
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.