Bugün İslam âleminin iki dini bayramından ilki olan Ramazan Bayramını idrak ediyoruz. Bayramlar, milletleri, birleştiren, buluşturan ve kaynaştıran coşku, sevinç, birliktelik ve mutlulukların yaşandığı özlemle beklenen sıra dışı özel günlerdir.    Bayram coşkularını her şeyden bihaber neşe, coşku ve heyecan ile evlerin neşesi, geleceğin teminatı, gözbebeğimiz çocuklar kutlarken. Bizlerde her zaman eskiye özlem duyar ve ?nerede o eski bayramlar? deriz. Her zaman eskiyi yad ederiz. Neredeyse yaşım itibari ile yarım asırdır bu sözü duyarım ve uzun zamandır da kullanır oldum. Her Ramazan ve bayramlarda "nerede eski bayramlar?" muhabbeti yapmak usulden sayılır oldu. Demek ki, her yıl bir önceki yılı aratıyor böylelikle geçmişe özlem duyuluyor.

Şu bir gerçek ki, Ramazanlar da bayramlar da aynı ama yaşam şartları değişti. Dünya, Türkiye değişti, İnsanlar değişti, Türkiye?de yaşayan insanların yaşam imkânları, alışkanlıkları değişti. Yaşadığımız Teknoloji ve bilgi çağında, İnsanların hayata bakış açısı, hayattan beklentileri, yaşam tarzları dünya görüşleri büyük farklılıklar göstermeye başladı. İnsanlar geçmiştekini, olumsuz şartları unutuyor. Bugünlerde sahip olduklarını küçümsüyor. Geçmişi sadece mutsuzluk vesilesi yapıyor. Ve de giderek mutsuz hale geliyor. Böylelikle eskiden sahip olduklarımız, birlikte olduklarımız mutlu olmamıza yeterken, hep daha fazlasına sahip olma özlemi, hırsı değer yargılarımızı da başlı başına değiştiriyor.

Bayram sabahları evin erkekleri bayram namazından çıkarak, fide fırınından sıcak ve çıtır bol susamlı pideleri alıp eve  geldiğinde,  evin hanımı tarafından hazırlanan kendi çapında mükellef bir kahvaltının ardından el öpmeyi, şeker ve harçlık almayı sabırsızlıkla bekleyen çocukların gözlerindeki ışıltı onları mutlu eden ve mutlu gören anne-babaların tarifsiz hazlarıydı bayramlar.

Bayramlar aynı bayram, değişen anlayışlar, alışkanlıklar kısacası değişen ve bayram geleneklerini değiştiren insanlar. Bir yandan büyüyen dünya, değişen yaşam koşulları nedeni ile yaşadığı beldelerden farklı bir beldede çalışma ve yaşama zorunluluğunda kalan insanların yakınlarından uzak kalmışlardır. Bunların bir kısmı imkanları dâhilinde bayram tatillerinde sıla-i rahim yaparak yakınlarını ziyaret edip onlarla bu vesile ile bir araya gelseler de, imkansızlıklardan dolayı bu bayram tatillerini yakınları ve sevdiklerinden uzak geçirmek zorunda kalan insanlarımızın da sayısı küçümsenmeyecek kadar çoğunluğu teşkil etmektedir. Bunun dışında yaygın bir alışkanlık ise, bayramları yalnızca tatil olarak görenlerin sayısının gün geçtikçe artmasıdır.   Bayram günlerinin tatil olması vesilesi ile özellikle bayramların yaz mevsimine rastladığı dönemlerde, daha aylar önceden tatil beldelerinde rezervasyonlar yapılmaktalar, yazlıkları olanlar fırsat bu fırsat birkaç gün kafa dinleme düşüncesi ile yazlıklarına çekilmekteler. Böylelikle, kendileri yakınlarını bayram vesilesi ile ziyaret etmedikleri gibi, kendilerinin de yakınları tarafından ziyaret edilmesinin önünü kesmiş olmaktadırlar.

Oysa bayramlar, yılda iki defa da olsa, insanların yakınları, sevdikleri ile bir araya gelmelerine çok büyük bir vesiledir. Yüce Allah CC. Kur-anı Kerimde,  Anne baba ve akraba ilişkileri hakkında, ?Anne babaya akrabaya iyi davranın? (Nisa:36) ?Allahtan korkun ve akrabalık bağlarını kesmekten sakının?(Nisa:4/1), Allah?ın gözetmesini emrettiği kimselerle alakayı keserler ve yeryüzünde bozgunculuk yaparlar. .İşte onlar, lanete uğramışlardır; cehennemde onlar içindir.? (Rad:21),? Allah?ın birleştirmesini buyurduğu şeyi ayırırlar (akrabayla ilişkiyi kesenler) ve yeryüzünde fesat çıkarırlar; hüsrana uğrayanlar işte onlardır.?(Bakara:27) buyurmaktadır. Peygamberimiz (SAS) ise, bir hadisi şerifinde; ?Akrabalık bağını koparan (cezasını çekmeden) cennete giremez? (Buhari,Edep:11), ?Faziletlerin en üstünü senden ziyareti kesen akrabanı ziyaret ederek ilişkiyi sürdürmendir? (Ahmed III/438) buyurmak sureti ile akraba ilişkisi ve ziyaretinin önemine dikkat çekmektedir.

Gelin bu bayram, yakın uzak demeyelim, imkânlarımızı zorlayalım, sırasıyla anne-babamızı, akrabalarımızı, komşularımızı ziyaret edelim. Beklide birçoğumuz aynı apartmanda oturduğumuz komşumuzun yıllardır kapısının eşiğinden içeri girmemişizdir. Hatta selamlaşmadığımız komşularımız vardır. Dargınlıkları, kırgınlıkları bir kanara bırakalım, yarın keşke dememek için geçen yıl bayramı birlikte geçirdiğimiz sevdiklerimizden, dostlarımızdan, komşularımızdan bu bayram aramızda olmayanlar var. Önümüzdeki Kurban bayramında kimlerin aramızda olup olmayacağını veya bizlerin onların arasında olma şansımızın ne kadar olduğunu bilmemekteyiz.

Bayramların tüm insanlığa barış, huzur, mutluluk, adalet ve bolluk getirmesini tüm insanlığın dostluk ve kardeşçe yaşamasına vesile olmasını niyaz ediyor. Ramazan Bayramınızı tebrik ediyorum.

İbrahim Halil SİPAHİ

08.08.2013/adanapost.com