Cumhur('iyet) bayram('ın) da, halk (partisi) nerede!

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün vereceği Cumhuriyet resepsiyonuna katılmama nedenleri...

Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyet Resepsiyonu?na katılmayacağını" açıkladı.

Çankaya Köşkü?ndeki resepsiyon saatinde, Merkez Orduevi?nde de resepsiyon olduğu için komuta kademesinin Köşk?teki resepsiyona katılmayacağı belirtiliyor.

Hürriyet Gazetesi Yazarı Oktay Ekşi,

?Kuvvet Komutanları'nın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün vereceği Cumhuriyet resepsiyonuna katılmamasının çok büyük bir ayıp olacağını söyledi.?

Hürriyet Gazetesinin internet sitesinin Genel Yayın Yönetmenliğini yapan Fatih Çekirge,
?Bugünkü yazısında Cumhurbaşkanı Gül'ün vereceği resepsiyona katılmayacağını açıklayan Çekirge, buna gerekçe olarak sunduğu nedenleri anlatırken Hayrunnisa Gül'ü 'eğreti geline benzetti.?

***

Cumhuriyetin kurulduğu, geliştiği döneme bir göz atalım.

Allah makamını cennet eylesin, üstad A.Ulvi Kurucu Hatıralar'ın da:

Büyük İslam kahramanı, Şeyh Şamil'in torunu Said Şamil Bey, bütün dünya hadiselerini ve İslam dünyasında olan biteni dikkatle takip ederdi. Tarihi ve siyasi bilgi ve tercübesi çok fazlaydı. Gençliğini ve ömrünü bu yolda harcamıştır.  

? İslam dünyasındaki çöküntü, zaaf, çözülme, pörsüme, sadece askeri sahada olmamıştır. Ruhi sahada, ahlâki sahada olmuştur. Samimiyetsizlik, makam mevki uğruna tavizler vermek, daha ileri gidip vatanını milletini, imanını feda etmek, alıp yürümüştür...

Siyasi sahada çalışan ve kendileriyle teşrik-i mesai etmek zaruri olan kimseler de o kadar ahlaki zaaflar gördüm ki, tahammül edilemezdi...

O günlerde, hemen içerisinden çekilmek, başka şekilde tefsir edileceği, dayanamadı, korktu, yıldı, ihanet etti telakki edileceği için aralarında bulunuyorduk...

Daha sonra Râbıtatu'l-Âlemi'l-İslâmî kadrosunda, fakat para almadan çalışmıştı.

Şöyle anlatır dı:

1938'e kadar Mustafa Kemal Paşa zamanında Türkiye'de çalışıyor idik. Rusya esareti altındaki mahkum milletlerden kaçıp gelmiş ilim, fikir ve mücadele adamları toplandık. Ne yapsak, ne etsek de davamıza hizmet etsek diye çırpındık... Bütün dünya dillerinden zengin bir kütüphane kurduk.

Fakat nedense İsmet İnönü Paşa bizimle uğraşıyor, rahat vermiyordu. O ve adamları tarafından, Çankaya'ya, bizim tehlikeli kimseler oldugumuz bildiriliyordu. Ama Mustafa Kemal, bizim için,

?Bu çoçuklar idealist çoçuklar, vatan sever çoçuklar, bunlardan bize zarar gelmez.? diyordu.

...Vefatından sonra, bizim çalışmalarımız tahdit edildi... Türkiye'yi terk etmekten başka çaremiz kalmadı...

Bunun üzerine Polanya'ya Varşova'ya gidip çalışmalarımızı orada devam ettirdik....Topladığımız kitaplarıda götürdük. Kütüphanemiz orada da genişledi...sekiz bin kadar kitap oldu. Fakat bunların hepsi II. Cihan Harbin'de bombardımanda yandı yok oldu. Bu felâkatin müsebbibi de, gerek diktatörlüğü eyyâmındaki fakirlik ve gerilikte ve gerek 1960 darbesi hıyanetini tahrik ve teşvikinde olduğu gibi, İsmet İnönü'dür.

İsmet Paşa'nın çalışmalarımıza mani olaması ve bizi, merkezimizi Avrupa'ya taşımaya mecmur etmesinin sebebi, Halk Partisi'ni tamamen solcu bir parti haline sokmaktı...tam manasıyla dinsizliğe taraftar hale geldiler.

İsmet İnönü'nün ve Halk Partisi'nin idareci kadrolarını teşkil edenlerin tutumlarına akıl erdirmek mümkün değildir. Memleketin, milletin birliğini, dirliğini bozmak için sanki bilhassa binlerce yanlış yapmışlardır.

Meselâ Said Nursi gibi bir âlimi, kendisinden istifade edecek yerde hapse atmak ne demektir? Bu akıl almaz bir gaflet veya hiyanettir. Yahu bu dâhi ve âlim adam, Türk milletini Türk'ten daha çok seviyor. ?İslam'a bu kadar hizmet etmiş bir millete silâh çekilmez.? isyancıların önüne set çekiyor. Devlet için bulunmaz bir nimet... Doğuda çok seviliyor. Yahu gönder Kürdistan'a, fitneyi yatıştırsın, birliği temin etsin. Hayır! Sen onu ve yüzlerce sevilen Kürt âlim ve eşrafını al, sür, hapset; sonrada hükümet ettiğini zannet... Bu yanlışlar, gafletle olacak şeyler değildir. Bunlar hep bu milletin gelecekte oynaya bileceği büyük rolü, şimdiden önünü kesip, imkânsız hâle getirmek içindir...?

Said Şamil Bey'in ?Yahudi Davası ve Filistin? adlı eseri dağıtalarak yeni nesillere anlatılmalı... Allah rahmet eylesin...

***

Benzeri endişeleri taşıyan; Mehmet Akif, Said Nursi, Ömer Nasuhi, Mahmut Cevdet Sezer, Hasan Basri Çantay, Mareşal Fevzi Çakmak... ve arkadaşlarından:

M.Kemal Paşa aleyhinde bir söz duymadım, yazı okumadım. Cumhur'un bayrama kavuşması için çalıştılar, çalıştılar. Milli bayramlara kavuşturdular...

Mareşal Fevzi Çakmak vefat ettiğin de İsmet İnönü Cumhurbaşkanı, CHP hükümeti başta. Milli kahramanın vefat üzerine, devletin radyosu müzikli yayına devam ediyor...gençler radyoevini basıyor. Milli galayan, M.Akif'in cenazesi hariç son otuz yılıdır görülmemiş bir halk milli kahramanı ebedi yurduna uğurladı...

Evet. Cevdet bey İsmet Paşa'ya hitaben bir şiir yazmıştı. ?İkinci Abdülhamid'in Şerrü'l-Halefine? demişti. Hayrü'l-halefin tersi...

Ve ?Cumhuriyet Halk Partisi Kâbusuna? diye de bir şiir:

?Derin ufuklara dolmakta canlı bir hareket;

Duyuldu aksi: ?Hesap isterim!? diyor, millet.

İnildiyor bu akislerle dağ, taş, in, uçurum,

Sayıldı nisbeti kurbanların: Denizdeki kum.

Çekil, çekilmeyeceksen, yolunda çiğneyecek.?

Cevdet Bey'in 'Ebulhevl' şiiri dergide çıkınca, aleyhinde dava acılmış. Davanın görüleceği gün Üstad Bediüzzaman İstanbul'da imiş. ?... şu aslanı göreyim.? demiş. Talebelerinin koltuğunda mahkemeye gelmiştir.

Suç sayılan şiir, 'Ebulhevl' kelime manası (korku babası, korkunç)başlıklı şiiri:

?Ey bütün milletin iğrendiği tiksindiği yüz

Gecelerden daha korkunç olacaktır gündüz

Bastığın yer çökecek saltanatın sallanıyor

Eski kurbanlar içinde alev almış yanıyor?

.....

***

Abdullah Gül:

?Türkiye'nin bu hedefleri yakalayacak güç, birikim ve potansiyele sahip olduğundan şüphe duymuyorum. Bunu yaparken en büyük kuvvet kaynağımız milletimiz ve muasır medeniyet hedefinin taşıyıcısı Yüce Meclisimiz olacaktır.?

Erdoğan:

?Bakın biz dünyanın en büyük ikinci köprüsünün temelini atıyoruz, Cumhuriyet?imizin kuruluşunun 87. yıl dönümünde cumhuriyetimize en önemli armağanını veriyoruz. Onlarsa deli dumrul olmanın sevdası içinde. Ben bir kez daha bu üslubu edep adap yoksunluğunu milletime havale ediyorum.?

Org. Koşaner:

?Bu mutlu günde, bir neslin kendini feda ederek bizlere armağan ettiği Cumhuriyetimizin kuruluşunu gerçekleştiren başta Ebedî Başkomutanımız Mustafa Kemal ATATÜRK ve bu uğurda canlarını feda eden şehitlerimizin, ebediyete intikal etmiş komutanlarımızın ve gazilerimizin aziz hatıraları önünde bir kez daha saygıyla eğilirken Cumhuriyeti korumak uğruna ve bölücü teröre karşı yürütülen mücadelede şehitlik mertebesine ulaşan askerlerimizi rahmetle, kahraman gazilerimizi minnet ve şükranla anıyoruz.?

***

Cumhuriyet Bayramı temennimiz;

Türkiye'nin en temel sorunu olan din-toplum-devlet ilişkilerini sağlıklı hale getirmek...

Yeniden uyanış ve diriliş mevsiminin son silkiniş olması dileğiyle...

Mehmet Yürekli , 29.10.10, Adana