Tarafların bir türlü uyum sağlayamadığı, çeşitli sebepler ortaya koyarak ?BİTER?, ?TIKANDI?, ?MUHTAÇ DEĞİLİZ? vb sözlerle karşılıklı restleştiği sözde ?ÇÖZÜM SÜRECİ? giderek bir bilmeceye dönüşmeye başlarken bu süreç meselesinin altında başka tezgâhların planlandığı düşüncesini de akıllara getirmiyor değil.

Terörü bitirmek adına başlatılan sözde ?ÇÖZÜM SÜRECİ? ?nin başladığından bu ana kadar yapılan çalışmalar neticesinde Türkiye için hiçbir kazanımı olmayan sözde ?ÇÖZÜM SÜRECİ? yoksa arkasında başka amaçları gizleyen bir projemidir? (PKK-HDP adına)

Gelinen noktada bugüne kadar iktidar tarafından  ?ÇÖZÜM SÜRECİ? adına çözümün muhatabı İmralı-PKK-HDP üçlüsünün taleplerine karşı attığı adım, yaptığı düzenlemelere karşılık, karşı tarafın iktidarın isteklerinin ne kadarını gerçekleştirdiğine bakarak bir analiz yaptığımızda bu süreçten Türkiye?nin bir kazanımı olmadığı gibi terörün ise devam ettiğini görüyoruz. 

Türkiye?nin seyrettiği, PKK?nın kazançlı olduğu?ÇÖZÜM SÜRECİ? ;

Oysa sürecin taraflarından olan PKK?ya baktığımızda ?ÇÖZÜM SÜRECİ? nden büyük kazanımlar elde ettiğini gözlemliyoruz.

-  PKK eylemsizlik kararı almasına rağmen eylemlerine ve saldırılarına ara vermemiştir.

-  Türkiye?nin PKK?nın silahlarını bırakarak Türkiye topraklarından çekilmesi talebini gerçekleştirmemiştir.

-   Silahlar bırakılmamış, göstermelik bir geri çekilme ile Kandil?den yetişmiş teröristler

Türkiye?ye gelmiştir.

-  Türkiye?den Kandil?e yeni terörist yetirmek için eleman taşınmıştır.

- ?ÇÖZÜM SÜRECİ? nin verdiği esneklikten istifade kırsaldan yerleşim merkezlerine inen PKK?lı silahlı teröristler kentlerde rahatça dolaşma imkânı buldular.

-  Kurdukları sözde asayiş ekipleri ile Yol kesip, vergi toplayıp, cezalar kesiyorlar.

-  Asker ve polise karşı suikastlar yapıyorlar.

-  PKK patlayıcı yüklü kamyonu kaçırıyor.

-  KOBANİ eylemleri sırasında kente iniyor polis ve askere ateş açıyor, Molotof kokteyle bankalara, işyerlerine saldırılıyor.

-  İstanbul da araçlar kundaklanıyor. 

PKK?nın eylemleri eylemsizlik kararına rağmen hız kesmeden eylemlerine aralıksız devam ediyor.

İmralı ve PKK?nın sözünde durmamasına rağmen İktidar ise sabır ve kararlılıkla İmralı-Kandil ve taşeron HDP üçlüsünün isteklerini yerine getirmek adına gerekli düzenlemeler üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. 

HDP?nin ?ÇÖZÜM SÜRECİ? ne yaklaşımı;

?ÇÖZÜM SÜRECİ? kapsamında sürekli daha fazla atılmasını isteyen HDP bir yandan da örgütün talimatları doğrultusunda KOBANİ meselesini ortaya sürmek suretiyle yandaşlarını sokaklara döküyor.

?ÇÖZÜM SÜRECİ? nin devamından yana ısrarlı olduklarını söylemsel olarak ortaya koyan HDP. Bir yandan çözümden yana olduklarını ve barış istediklerini söylerken diğer taraftan 6-7 Ekim olaylarından ders çıkarmamış olacaklar ki 1 Kasım? da halkı yine sokaklara dökmekten çekinmediler. Neyse ki birkaç provakatif eylemden başka çok ciddi olaylar meydana gelmedi.

KOBANİ Türkiye?nin bir meselesi veyahut sorumluluğuymuş gibisine ?KOBANİ düşerse ?ÇÖZÜM SÜRECİ? biter? gibisinden HDP tarafından açıklamalar yapılıyor.

?ÇÖZÜM SÜRECİ? kapsamında iktidarın kararlılıkla çalışması ve süreci mutlak devam ettirecekleri yönündeki açıklamalarına karşı HDP?nin bu tutumu sürecin arkasında başka emellerin olduğu yâda aslında çözüm ve barış istemeyen PKK?nın Kandil kanadının güdümünde ?ÇÖZÜM SÜRECİ? nden iktidar tarafından vazgeçilmesini sağlamaya mı çalışılıyor sorusunu akıllarımıza getiriyor.

Nitekim geçtiğimiz günlerde ??ÇÖZÜM SÜRECİ?ne mahkûm değiliz? diyen Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, ?Süreci Türkiye'nin geleceği için çok önemsiyoruz. Ama bu sadece bizim için bir şey değil ki, Türkiye için geçerlidir. Örgütün bitirilmesi konusunda örgütün liderinin söylediği şeyler de önemlidir. Biz bu işi bitirmek istiyoruz. Parlamentoda bitecek. Ama ?ÇÖZÜM SÜRECİ?ni sadece biz istiyormuşuz mecbur gibiymişiz gibi, herkes her istediğiyle buna zarar verecekse hayır bu böyle değil.? Diyerek ?ÇÖZÜM SÜRECİ? nde iktidarın tavrını açıkça ortaya koyuyordu.

1 Kasımda KOBANİ için yandaşlarını sokaklara çıkmaya çağıran HDP?ye iktidar tarafından yapılan tüm uyarılara rağmen kulak asmayan HDP?ye sert bir eleştiride cumhurbaşkanı Erdoğan?dan geldi. Erdoğan "Sabrımızın da bir sınırı var. O sınır aşılırsa, olabilecekleri aklımın ucundan bile geçirmek istemem" demesi ise artık sabırların ne denli taştığının ifadesi olarak görüyorum.

HDP ?ÇÖZÜM SÜRECİ?nde ikiye bölündü;

HDP tarafında adeta ikiye bölünmüş durumda bir grup sürecin kararlılıkla devam edeceği yönünde açıklamalarda bulunurken müzakere heyetinin içinde bulunan HDP grup başkan vekili Pervin Buldan ise sürekli sürecin sanki bir an evvel bitmesini isteyen bir tavır sergiliyor ve sürekli bu yönde açıklamalarda bulunuyor. Önce KOBANİ?yi bahane ederek ?KOBANİ düşerse çözüm süreci biter? diye açıklamalarda bulunan Buldan, şimdi de KOBANİ eylemleri nedeni ile gerilen ortam, Ermenek?te meydana gelen 18 kişinin halen mahsur olduğu maden cinayeti nedeni ile görüşmelerdeki aksaklığı ortaya sürerek ?süreç tıkandı? diye açıklamada bulunuyor.

Pervin Buldan ?Süreç tıkandı ve görüşmeler durdu? derken HDP Mardin Milletvekili Erol Dora, Buldan'ın açıklamalarının yersiz olduğunu ifade ediyor. Partinin iki önemli isminden gelen farklı açıklamalar HDP?yi de süreç konusunda ikiye bölmüş gibi görünüyor. 

PKK ve ?ÇÖZÜM SÜRECİ? bilmecesi;

Başlangıcında halk ve özgürlük hareketi olmayan, sadece Türkiye?yi taciz ve tahrip etmek adına bir terör örgütü olarak ortaya çıkarılan PKK  taban bulmak örgüte militan kazandırmak adına. Önce bölge halkına şiddet uygulayarak korku salmış, sindirmiş ardından geçen uzun yıllar sonunda büyük zarar gören bölge halkını kendi yanına çekebilme adına legal parti kurdurmak suretiyle halk ve özgürlük hareketinin önderliğine soyunmuştur.

İşte şimdi böyle bir terör örgütü ve meclisteki temsilcisi ile Türkiye Cumhuriyeti devleti sözde ?ÇÖZÜM SÜRECİ? adına bir masaya oturmak zorunda(!) kalıyor.

Hal böyle olunca sadece amacı terör estirmek, taciz ve tahrip etmek olan PKK?nın iktidarın çözümden yana ciddi bir şekilde yaklaşması karşısında bukalemun gibi sürekli renk değiştirmesi normaldir.

Bakalım bu ?ÇÖZÜM SÜRECİ? bilmecesi nasıl çözülecek, ne zaman ve ne şekilde nihayet bulacak.

 İbrahim Halil SİPAHİ

Araştırmacı Yazar

05.11.2014/adanapost.com