Eskiden nefesi kuvvetli üfürükçü, cinci, kazanında hiç azalmayan şifalı çorbası olan vs. hoca efendilerimiz ve sıh?larımız vardı. Bunlar genelde yine bir şıh veya hoca efendilerin yanında yetişen onlardan el alan okul medrese eğitimi almamış halk tabiri ile ?aralık hocası? denilen zat?lar dı.

Çoğunluğunu dini kendi yorumları ile rant?a çeviren bu zat?lar. Hastalıklarına tıp yerine yada tıpta çare bulamadıklarında hocalardan medet uman, yaşı biraz ilerleyenlerin kısmetlerini açtırmaya, eşleri ile araları bozuk olanların düzeltilmesini,  iş bulmak, alkol ve madde bağımlılığından kurtulmak ve bazen de büyü çözdürmek/büyü yaptırmak, muska yazdırmak gibi daha bir çok nedenden derdine derman, sorunlarına çözüm arayan aralarında eğimli olanlarında azımsanmayacak kadar çok olduğu cahil insanımızın dini inançlarını sömüren din tacirleriydiler.

Bu Şıh ve hoca efendilerin tavsiyeleri ile; yuvaları bozulan, sağlıklarını, hayatlarını kaybeden hatta eşini çocuğunu kesenlere kadar birçok akıl almaz vakaların yaşandığını televizyonlarda, gazetelerde gördük okuduk. Bu sıralar pek fazla bunlarla ilgili haberler duymuyoruz. Duymamamız bunların neslinin tükendiğinden değil, keşke öyle olsa.

Muhtemelen devam ediyor ve basına pek fazla yansımıyor.

Bir de yenilikçi hocalar var. Televizyon kanallarında özellikle de mübarek gece ve günlerde ekranlara çıkarak sözde dini kolaylaştırmak, sevdirmek adına kendilerince yeni yorumlar getiren isimlerinin önünde unvanları olması münasebeti ile milletimizin bir kısmı üzerinde etkili olan modern hocalar.

Artık neredeyse her televizyon kanalında bir dini program var. Bu programlarda ilahiyatçı hocalar,  Milletin din konusunda aydınlatılması, hurafelerden ve yukarıda zikrettiğim ?aralık hocaları? na meyletmesinden alı koymaya çalışıyorlar. Bu görevi Kur?an ve Sünnet yolunda hakkı ile yapan hocalarımızın hepsinden Allah razı olsun.

Haçlı seferleri ile İslam coğrafyasında istediğini tam anlamı ile elde edemeyen misyonerlik çalışmaları ile dinlerini yaymanın zaman alması Kapitalist ve Siyonist güçler. Bir yandan  Müslüman ülkelerde sözde İslam adına hizmet parolası ile ?İslami terör? denilen yapay örgütler meydana getirip dünyanın çeşitli yerlerinde terör eylemleri gerçekleştirmek sureti ile İslam?ı ve Müslümanları şiddet yanlısı terörist göstermeye çalışırken.  Bir yandan da Müslümanları kendi aralarında ayrılığa düşürmek üzere daha önce oluşturdukları tarikat ve cemaatler aracılığı ile emellerini gerçekleştirmeye çalışıyorlar.

Artık üç kuruşa, hediyeye üfüren, muska yazan, şifalı çorba ikram edenlerle bu iş yürümüyor.  Düşünün bir din âlimi kanaat önderi var. Emrinde Özel okul, dershane, tv kanalı, gazeteler, turizm firması, polisi, savcısı, hâkimi, siyasetçisi, işadamı ve ihale takipçisi var. Bu güçlerle neler yapamaz. Gerektiğinde devlete meydan okuyabiliyor. Bedduacı, teşkilatçı, rantiyeci, çeteci, örgütçü hoca varmış! Bu tanımlamaya uyan bir zat?ın son zamanlarda adından sıkça söz edilir oldu.

Birde din üzerinden siyaset yaparak siyasi rant elde etmeye çalışanlar var ki, İslam?a en büyük zararı veren unsurların başında geliyor bunlar. İslam adına Müslümanların inançlarını tam manada yaşamaları adına hareket ettiklerini söylerkenaslında millet arasında ayrıştırmaya sebep oluyorlar.

İşte bütün bunlar özellikle genç nesil olmak üzere toplumun her kesiminde dine, İslam?a karşı bir soğukluk, İslam?dan uzaklaşmaya neden oluyor. Adeta ?Kaş yapalım derken göz çıkarıyorlar.?

Kısacası din adına bir şeyler yaptıklarını sananlar veya kullanılanlar aslında hareketleri, söylemleri ve icraatları ile insanları dinden uzaklaştırırken kapitalist ve Siyonist güçlere hizmet ediyorlar.

Gerçek din âlimleri, hocalar nefret, kin, öfke, lanet ve beddua etmez. Gerçekte din âlimi birleştirici, kaynaştırıcı, sevgi ve hoşgörüyü yaymaya çalışan kişidir. Çünkü İslam dinin özü sevgi saygı, hoşgörü ve bağışlamayı emreder.

İbrahim Halil SİPAHİ

Araştırmacı Yazar

29.01.2014/adanapost.com