Çek kullanımında riskler eşit paylaşılmalı!

Bazı Kanunlarda ve 399 Sayılı KHK'de Değişiklik Yapan Kanun Teklifi 10 Haziran 2020 tarihi itibariyle TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'ndan geçti. Torba kanun içinde en dikkati çeken; ödenmeyen çek bedellerine ilişkin borçlunun durumu ile alacaklının borcunu tahsil imkânının güçlendirilmesi oldu.

Neden torba kanunda en dikkat çeken bölüm diyorum? Çünkü torba kanun 26 Haziran’a kadar yasalaşmazsa yaklaşık 1,2 milyona ulaşan karşılıksız çek sebebiyle binlerce kişi hapse atılacak.

2019 yılında 27,3 milyar liralık karşılık çeke işlem yapılmış… Ocak – Nisan 2020 döneminde de 5 milyar liralık karşılıksız çek mahkemeye düşmüş… Yani 32 milyar lirayı geçen bir ticari batakla karşı karşıyayız… Tabii işin önü alınmazsa batak daha derinleşecek, içinden çıkılmaz bir hâl alacak!

Bahsettiğim çek düzenlemesinin de içinde olduğu torba kanun tasarısı Genel Kurul’a gelinceye kadar mutasyona, değişikliğe uğrar mı, orasını bilemiyorum ama Plan ve Bütçe’den geçen karar şöyle:

Karşılıksız çekten hüküm giyen kişi, tahliye tarihinden itibaren en geç 1 yıl içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birini alacaklıya ödemek zorunda. Şayet çekteki miktarın 10’da biri 1 yıl içinde ödenmezse alacaklının şikâyeti üzerine çekten hüküm giyen kişi hapse girecek. Söz konusu kişi, çekte kalan onda dokuzluk kısmını 1 yıllık süresinin bitiminden itibaren ikişer ay arayla 15 eşit taksitle ödemesi durumunda hapis cezasından kurtulacak.

***

Torba kanundaki karşılıksız çek ile ilgili bölüm, sadece infazı gündeme getiriyor ve caydırıcılık ile ilgili hükümleri ihdas ediyor... Ancak mağduriyetleri giderecek düzenlemelerden bahsetmiyor.

Belki 26 Haziran’a yönelik süre kısa olduğu için çek mağdurlarına bir “nefes aldırma” uygulaması olarak düşünebileceğimiz karşılıksız çekteki yeni düzenlemenin, gelecek 1 yıl içinde sorunları tamamen çözen başlı başına bir kanun olarak ele alınmasını temenni ediyoruz.

Yaklaşık 350 bin çek mağdurunun sorunlarını aktaran iş adamı Haydar Zirek, “Çek yasası mağdurları suçlu değil borçlu kabul edilmeli… Çeke hapis cezası kaldırılmalı… Acil adli sicil affı getirilmeli… Çek yasası mağdurlarına yurt dışı çıkış yasağı olmamalı… Ekonomik suça ekonomik ceza uygulanmalı” derken Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran da, “Karşılıksız çeki ödemeyen kadar alacaklı da mağdur. Çek yüzünden kimse hapse de alacak derdine de düşmesin. Çek mağduriyetlerini önleyecek tedbirler alınsın” diyor.

***

Plan ve Bütçe’de kabul edilen Bazı Kanunlarda ve 399 Sayılı KHK’de Değişiklik Yapan Kanun Teklifi’nde diğer dikkat çeken bir bölüm daha var… ‘Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndaki sözleşmeler’… Değişikliğe göre bankalar ile müşteriler yüz yüze gelmeden, fiziki belge ve ıslak imza kullanmadan elektronik ortamda karşılıklı sözleşme yapabilecek.

Madem bankalar müşterileriyle hiç görüşmeden elektronik sözleşme imkânına kavuşacak, peki söz konusu torba kanunda yapılacak bir değişiklikle çekler, dünyadaki uygulamalarda olduğu gibi elektronik ödeme sistemine alınamaz mı? Ek olarak; çeklere vade sınırlaması veya vadeyi tamamen ortadan kaldıracak bir düzenleme getirilemez mi?

Zira elektronik çek, kâğıt çeklerle birlikte yapılandırılabilen, çok iyi geliştirilmiş yasal altyapısı ve iş süreçleriyle benzer bütün elektronik işlemlerin verimliliğini, hızını ve güvenliğini birleştiren sağlıklı bir ödeme aracı…  

Karşılıksız çek sorununu en aza indirmek için karekotlu çek kullanımını getirmişsek, aynı doğrultuda işi geliştirerek elektronik çekle ödeme ve çekte vade sınırlamasını da rahatlıkla gerçekleştirebiliriz, diye düşünüyorum.

***

Böylece çekin yüklenicileri keşideci (çeki yazan), muhatap (banka), hamil (çeki alan) ve cirocu veya ciranta (çeki devreden); karekotlu çek ile güvenli iş yapabilme imkânına kavuştuğu gibi ödemeler konusunda da e-çekle de endişesiz ticaret yapabilir.

Çek kullanmak elbette ticarette ciddi risk. Hem de mevcut kanunlara göre çok daha büyük risk… Çekte dört yüklenici varsa, risk de yükleniciler arasında eşit olarak dağıtılarak çek sisteminin güvenliği sağlanabilir, diyorum.

Geçen yıldan hatırlıyorum… Eylül ayı başında Ticaret Bakanlığı elektronik çek ve bono uygulamasına geçmek için Elektronik Çek ve Bono Kanunu Taslağı hazırlamıştı… Kamuoyunda da tartışılmış, müspet karşılanmıştı. Düzenlemeyle çek ve bonoların elektronik ortamda düzenlenmesi, ciro edilmesi ve ödenmesi mümkün olacaktı…

Bugün itibariyle söz konusu kanun taslağından ses seda yok! Açıkçası taslağın günün şartlarına göre yeniden ele alınarak TBMM’ye getirilmesinin tam zamanı olduğuna inanıyorum.

analizgazetesi.com.tr / yazının devamı..

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sedat Yılmaz Arşivi