İçinde bulunduğumuz günler, insanca yaşanabilecek bir dünyanın mimarı olarak Türkiye'yi işaretliyor.
Avrupa, inançsızlığından; Ortadoğu, kendi iç karışıklığından; bazı Arap ülkeleri ise aymazlığından dolayı yaşanan şu insanlık dramına sadece seyirci kalıyor, görmezlikten gelerek insani yükümlülüklerinden kaçıyorlar.
Türkiye ise, fakirinden zenginine bir hayır yarışına girmiş durumda.
Dünya mazlumlarının neredeyse tek umudu haline gelen Türkiye, "Allah için veren bir ülke" olarak bereketleniyor, zenginleşiyor ve büyük bir takdir kazanıyor.
Kuru da olsa ekmeğinin bir kısmını bölerek aç insanlara gönderen özellikle fakir kardeşlerim, benim, birlikte yaşamaktan gurur duyduğum insanlar.
Ülkemin hemen her caddesini, sokağını, yardım afişleriyle donatan derneklerimizle gurur duyuyorum.
Halkımızı adeta "hayır yarışına" çağıran televizyon kanallarının hizmetlerini takdirle karşılıyorum.
Yokluğun bizzat merkezine giderek, dünyanın dikkatini bu drama çekme gayretinde olan, mazlumların tek umudu, Sayın Başbakanımıza ve yol arkadaşlarına şu mübarek Ramazan aylarında, içimden gelerek dua ediyorum.
Namuslu, üretken ve paylaşımcı bir toplum inşaa eden bu anlayışın ahlakımıza yerleşmesi için dualar ediyorum.
Ve, bu duyarlı ülkede yaşamaktan gurur duyuyorum.
Ahmet Yürekli
14.08.2011, Üsküdar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.