M.Zeki Uyanık
Bin aydan hayırlı gece ve Tövbe
Zaman ve mekanlar kendilerinde meydana gelen büyük ve önemli olaylarla değer kazanırlar. Kadir gecesi de hayırlarla dolu olayların meydana geldiği bir gecedir. Çünkü bu gecede kadri yüce bir kitap olan Kur'an-ı Kerim inmeye başlamıştır.
Kadir Gecesi, gecelerin en feyizlisi ve bereketlisidir. Bu gece çok şerefli ve müstesna bir gece olduğundan Kur'an-ı Kerim'de müstakil bir sure adı olmuştur.
Kadir gecesini konu edinen ?Kadir Suresinde? bu gece ile ilgili olarak mealen şöyle buyurulur: ?Doğrusu biz Kur'an-ı Kadir gecesinde indirmişizdir. Kadir Gecesi'nin ne olduğunu bilir misin? Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır, melekler ve ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için inerler. O gece tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.?
Kur'an-ı Kerim'in bu gecede inmesi, bu gecenin bin aydan daha hayırlı olması, Allah?ın ezelde takdir ettiği şeylerden bir yıllık olayların, ana kitaptan alınarak, görevli meleklere bildirdiği gece olması sebebiyle de Kadir Gecesi üstün bir değer taşımaktadır.
Buhârî'nin pek çok rivayetine göre, Kadir Gecesi'nin Ramazan'ın son on gecesinden birinde olması kuvvetle muhtemeldir. Çünkü Sevgili Peygamberimiz Ramazanın son on gününde, her zamankinden daha fazla ibadet eder, aile fertlerini de ibadet için uyandırırdı.
Nafile ibadetin ifa dildiği bin aydan daha hayırlı olduğu açıkça bildirilen bu gece bizim için Yüce Allah'ın bir lütfüdür. Hiç şüphesiz Kadir Gecesi'ne yetişmek, biz mü'minler için büyük bir mutluk olduğu gibi en iyi şekilde değerlendirilmesi gereken bir fırsattır.
Kadir Gecesi'nin ibadetle geçirilmesi de büyük bir kazançtır. Çünkü bu gecede yapılan ibadet bin ayda yapılan nafile ibadetten daha hayırlıdır. Nitekim sevgili Peygamberimiz gece ile ilgili olarak şöyle buyurmaktadır: ?Kim faziletine inanarak ve sevabını umarak Kadir Gecesi'ni ibadetle geçirirse, geçmiş günahları bağışlanır.?
Bu geceye mahsus bir ibadet yoktur. Ancak, bu geceyi namaz kılmak, Kur'an-ı Kerim okumak, dua etmek suretiyle ihya edilmesi uygun olur. Üzerinde namaz borcu olanların kaza namazı kılmaları iyi olur. Böylece, hem namaz borçlarını ödemiş, hem de geceyi ihyâ etmiş olurlar. Namaz borcu olmayanların ise nâfile namaz kılmaları sevap kazanmaya ve geceyi değerlendirmeye vesile olur.
Bu kutlu ve bereketli geceyi günahlarımızı yakarak yani tövbe ederek noktalamalıyız.
Zira İslam dininde, beşer, anasından günahsız doğmakla beraber görevi ihmal ve yasağı ihlal etme nedeni ile tertemiz olan kalbini günah lekeleri ile kirletmektedir.
Nitekim sevgili peygamberimiz, insanın günah işlemesi ile ilgili bir hadis-i şerifinde: ? Kul günah işlediği zaman kalbine siyah bir leke düşer günahından pişman olup tövbe ettiği vakit o siyah leke silinir. Lakin tövbe etmeden günah işlemeye devam ettiği zaman siyah lekeler artar kalbini kaplar ve onu sertleştirerek simsiyah bir kalp haline getirir.? buyurmaktadır.
İşte kulun kalbini karartan ve onu kötü yollara sevk eden siyah lekelerden yani günahlardan kurtarmak için Allah?u Teala, insana tövbe kapısını bahşetmiştir.
Bu tövbe vesilesi ile kişi yıllarca işlediği günahlardan ve şer işlerden kurtulmaktadır. Yani bir anlam da tövbe cila görevi görerek kalbi manevi kir olan günahlardan temizlemekte, kulu işlediği o günahlardan kurtarmaktadır. Su nasıl ki kiri temizliyorsa tövbe de insanın kalbini öyle temizlemektedir. Hz. peygamber bu durumu: ? Günahından tövbe eden sanki o günahı işlememiş gibi anasından doğduğu gibi günahsız olur? şeklinde ifade etmektedir.
Tabiî bu tövbe ile şirk ve kul hakkı silinmiyor. Zira Kur?an-ı Kerim?de ?Allah?a şirk koşanların affedilmeyeceği? bildirilmektedir. Ancak kişinin şirkten kurtulup İslam ile şereflenmesiyle ve varsa kul hakkı, kula hakkını helal ettirmesi ile bu günahlardan kurtulabilir.
Tövbe günahkâr insan için bir fırsat ve kurtuluş reçetesi tabiri caizse hayata yeniden başlamaktır. Peygamberler müstesna her insan günah işleyebilir, hata yapabilir ama aslolan bu günah ve yanlıştan dönmek, dönebilmektir.
Nitekim alemlere rahmet vesilesi, iki cihan efendisi Hazreti Peygamber: ?Bütün insanlar hatalıdır hatalı insanların Allah indinde en makbulü ise tövbe edenidir.? Sözü ile buna işaret etmektedir.
Tövbe insanı manevi manada temizler ve onu kurtuluşa götürür. Allah?u Teala ? Ey iman edenler hep birden Allah?a tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz.? Mealindeki ayeti ile bunu bize bildirmektedir.
İnsan, ne kadar günahkar olursa olsun Kur?an?ın ifadesi ile: ?Allah?ın rahmetinden umut kesmemelidir.? Çünkü tövbe kapısı ona daima açık bırakılmıştır ki hazreti Peygamber bir hadis-i Şerifin de 100 kişiyi öldüren zatın bile tövbe hakkı olduğunu ve tövbesinin kabul edildiğini ifade etmektedir.
Manevi anlamda kalbimizi temizleyen tövbenin en makbulü şüphesiz ki ihlas ile yapılanıdır. Evrensel mesaj Kur?an-ı Kerim bunu: ? Ey iman edenler samimi bir tövbe ile Allah?a tövbe edin? şeklinde dile getirmektedir.
Bu tövbenin kabul edilmesi için yapılan tövbenin Allah için ihlas ile yapılması gerektiği gibi aynı zamanda işlenen günahtan pişmanlık duymak ve bir daha günah işlememek üzere tövbe etmek gerekir.
Hepimizin bu güzel temizliğe yani tövbeye ihtiyacı vardır. Hazreti peygamber günah işlemediği halde onun ifadesi ile günde yetmiş defa Allah?a tövbe istiğfar edermiş.
Hazreti peygamber gibi günahsız bir peygamber, alemlere rahmet olarak gönderilmiş bir insan, Allah?ın en sevdiği kul, cennete girmesi kesin olan kişi günde yetmiş defa tövbe ediyorsa biz günde yedi yüz defa tövbe etsek yine azdır.
Zira hiç birimiz günahsız peygamber değiliz ve hiç birimiz cennetle müjdelenmiş değiliz.
Onun için bu mübarek geceyi hayatta karşımıza gelmiş tek fırsatmış gibi değerlendirip geceyi Kur?an dua, ibadet, tövbe ve istiğfar içinde ihya etmemiz gerekir.
Hayatta karşımıza gelen ender fırsatlardan biri olan bu bereketli geceyi maneviyat açısından dolu dolu geçirmeniz duası ile? Mübarek kadir geceniz size ve bütün İslam Alemine hayırlara vesile olsun.
M. Zeki Uyanık, 26.08.11, adana
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.