İslam’ın adı özellikle 11 Eylül saldırısı sonrası  sık sık şiddet ve terör ile anılır oldu. Geçen hafta Fransada meydana gelen üzücü olay tekrar bunu gündeme getirdi.
        Son yıllarda dünyada peş peşe olan terör saldırıları ve İslam dünyasında türeyen örgütler bu algının oluşmasına sebep oldu.
        Öyleki artık neredeyse modern dünyanın zihninde İslam terör, her müslüman da teröristtir.
       Sevgi ve barış dini olan İslam, dünyada  hiçte hakketmediği bir imaj ile karşı karşıya kaldı. Dışta yapılan plan ve projeler, içte ise bilgisizlik, cehalet, ihanet ve radikal görüşler malesef islamı barış kökünden , terör ve terörist algısına savurmuş  durumda.
       Küresel manada  Medeniyetler buluşması savunulurken bir anlamda İslam, şiddet ve terör  ile köşeye sıkıştırılmakta, Müslümanlar , 21. Asırda potansiyel suçlu, cani, kan akıtıcı. terörist..  birer canavar olarak görülmekte ya da gösterilmektedir.
             Oysa İslam bu imajın tamamen zıddı cihetinde bir inançtır. İslam’ın kelime manasına baktığımızda İslam, barış, esenlik anlamına gelmektedir. Kelime manası barış olan bir din şiddeti ve terörü benimser mi?
              Yine bu evrensel dinin kitabı olan Kur’an-a baktığımızda  “Bir cana kıymak bütün canlara kıymak,  bir canı yaşatmak ise bütün insanlığı yaşatmak gibidir.”
              Böyle bir ilke koyan din, insanların canlarına haksız bir şekilde son vermeyi caiz görür mü?
             Ya da teslim olan polisi veya bir başka vatandaşı  bir cani gibi öldürür mü?
             Barış kökünden gelen bir din, sebepsiz bir şekilde çocukları yetim, eşleri dul, geride gözü yaşlı insanları bırakmayı caiz görür mü?
             Savaşta dahi çocuk, yaşlı, kadın, eli silah tutmayan... insanlara zarar vermeyi yasaklayan bir inanç sebepsiz bir şekilde insanları öldürmeyi caiz görür mü?
             İbadet için kesilecek hayvanın acı çekmemesi için kesim aletinin bile keskin olmasını isteyen  bir inanç masum insanların hayatına kast edebilir mi?
             Canın malın ırzın... korunması emreden bir din,  işinde gücünde olan insanların hayatını karartır mı?
             İnsana ve insan hayatına böyle değer veren bir din, hatta akılsız varlık olan hayvanları korumayı, onlara iyilik yapmayı daha da ötesi bir tas su vermenin bile cennete gitmek için bir sebep olduğunu kabul eden bir şiddet ve terör dini olabilir mi?
            “Kıyamet kopma yakın olsa da kişinin ellinde bir dal varsa onu diksin.” Diyen bir Peygamberin dini terörü destekler mi?
            İnsana hayvana bitkiye...  böyle değer veren bir inanç trende, arabada, gemide, durakta...  olan suçsuz insanların hayatına kast etmeye sıcak bakar mı?
              Kısaca her varlığın canı...  İslam nazarında azizdir. Ama maalesef İslam’ın söylediği ile İslam’ın günümüzdeki imajı bir değil. Aynı şekilde Müslümanlarda İslam’ın istediği Müslüman bireyler değildir.
              Eğer biz İslam’ın istediği Müslümanlar olsaydık İslam’ın imajı bugün böyle olur muydu?
            İslam’ın böyle bir imaj ile karşı karşı kalmasında biz Müslümanların hiç mi suçu yok?
           Tembelliğimiz, zaafımız, vurdum doymazlığımız olmasa birileri böyle rahat bir şekilde İslam ve Müslümanlarla oynaya bilirler miydi?
           Bazı Müslümanlar birtakım menfaatlere alet olup İslam adına bir takım işlere girişmese ya da samimi niyetlerle de girişse bilinçsiz ve İslam’ın benimsemediği fiillere girişmese İslam bu kadar rahat bir şekilde şiddet ve terör ile lanse edilebilir miydi?
            Soruları ve cevapları daha da artırabiliriz. Lakin bu maharetimizi göstermez ve var olan imajı ve hakikatleri de değiştirmez.
             Soruların ve cevapların peşine takılmaktansa İslam hakkında var olan bu imajı değiştirmek için her Müslüman ferdin çaba göstermesi gerekir.
              Yani önce biz kendimiz değişeceğiz sonra  da olumsuz imaj ve dünya...

M. Zeki Uyanık, adanapost

14.01.15, Adana