M.Zeki Uyanık
Anne Sütü Olanlar Olmayanları Bulsun Projesi ve Sakıncaları
Anne Sütü Olanlar Olmayanları Bulsun projesi ve sakıncaları
Geçen hafta gündem olan ama hala güncelliğini koruyan bir meseleyi 7?den 70 tartışmaya devam ediyoruz.
?Anne Sütü Olanlar Olmayanları Bulsunlar? projesi.
Bu proje geçen hafta Derya Taşdiken adlı bir bayan tarafından gündeme getirildi.
Derya Taşdiken, "Anne Sütü Olanlar Olmayanları Bulsunlar" organizasyonuyla yeterli anne sütü alamayan çocuklar ile bu çocuklara sütanne olmak isteyenleri bir internet adresi üzerinden bir araya getiriyor.
Öncelikle sütü olmayan annelerin, sütü olan annelerden fabrikasyon usulü süt alması, önü arkası düşünülmeden ortaya atılmış, belki iyi niyetli ama akla ve maneviyata hizmet etmeyen talihsiz bir düşüncedir.
Tarih boyunca zor anlarda, insanlar birbirlerinin bebeklerini beslemek zorunda kalmışlardır. "Süt Anne" kavramının ortaya çıkmasına vesile olan bu emzirme olayı, süt verenle, süt alan arasında "öz annelik" ilişkisini oluşturmaktadır.
Dolayısıyla süt veren annenin çocuklarıyla, süt alan çocuk "kardeş" olmaktadır.
Yani dinen Sütkardeşler, özkardeş gibi olmaktadır. Bu kardeşler birbirleriyle evlenemezler. Sütanneleri, onlar için özanneleri gibidir.
İslam dini sütkardeşliği konusunun üzerinde hassasiyetle durmaktadır. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de bu hususta şöyle buyrulmaktadır. "Sizi emziren analarınız ve süt cihetinden kardeşleriniz size haram kılındı" (Nisa 23).
Sevgili peygamberimiz de: ?Süt, nesebin haram kıldığı her şeyi haram kılar.? Hadisi ile süt emzirmenin nesep gibi insanları kardeş yaptığını haber vermektedir.
İnancımıza göre sütkardeşliğin doğurduğu hukuk ise: "Emenin emzirene nefsi haramdır, emzirenin ise emene nesli haramdır" şeklinde mecellede kanunlaştırılmıştır.
Dolayısıyla bir iş yapmaya kalkışırken insanın, içinde bulunduğu dünyanın değerlerini, kime neyi teklif ettiğini çok iyi bilmesi gerekir.
İslam'da kesin kaidelerle belirlenmiş sütkardeşliği gerçeğinin göz ardı edilerek böyle bir organizasyonu yapmak demek, büyük bir nesep karışıklığına sebebiyet vermek demektir.
Yani bu düşünceyi ortaya atanlar ya da bu organizasyonu tertip edenler böyle bir projeyle, herkesi kardeş yapmaktadırlar.
Bu proje ile bir annenin sütü, kim bilir kaç tane çocuğa gönderilerek sütanne/sütkardeş ilişkisini başlatacak. Kim kiminle kardeş, kim kimin annesi, kim kimin babası belli olmayacak! İlerde aynı anneden beslendiğinin farkında bile olmayan çocuklar, belki birbirlerini sevecek ve evlenmeye kalkacak!
Bu proje, neseplerin karışmasına sebep olduğu gibi aynı zamanda da toplumu dejenere etmektedir.
Bunun da ötesinde bu proje, İslam dininin önemli değerlerinden birisi olan 'Sütannelik' kavramının önemsizleştirilmesine sebep olmaktadır.
Bu arada Tv programı yapan kişilerin ve medyanın bu gibi konularda dikkatli olması gerekiyor. Basın, ilginç bulduğu her konunun reklamını yapmaması gerekir. Uzaktan kulağa hoş gelen bir fikrin inancımıza uygun olup olmadığı, insani teamüllere uygun düşüp düşmediğini iyi irdelemeleri gerekir.
Zira bu organizasyon dini inançlara ters düştüğü gibi ileri bir aşamada toplum kontrol edilemez bir hal alır. Toplumda kargaşa, huzursuzluk ve infial uyandırır.
Bunun da sorumluluğunu kimse alamaz.
Selam ve dua ile?
M. Zeki Uyanık
03.06.12, Adana, Adanapost
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.