Sedat Yılmaz
Altın tasta sunulan spekülasyon!
Gazetecilikte fikri takip çok önemli. Önem derecesi yüksek bir haber bir kez gösterilip ardı, ilerisi ve gelişmeleri takip edilmezse hukuk tabiriyle kadük, halk ifadesiyle güdük kalır.
Dolayısıyla Analiz’in dünkü “Enflasyon endişesi piyasaları sarstı” başlıklı manşetine dair gelişmeleri bugün biraz da yurt içine yönelik farklı bir bakış açısıyla yorum şeklinde devam ettirmek istiyoruz.
Gazetemizin dünkü manşetinde; ABD’de son 13 yılın en yüksek oranı olan yüzde 4,2’lik enflasyondan bahsederken pandemi tedbirleri, artan küresel gıda ve emtia fiyatlarıyla yükselen tüketici fiyatlarına dikkat çekmiş söz konusu gelişmenin özellikle gelişen ve gelişmiş ülke piyasalarını bozduğunu yazmıştık.
ABD Merkez Bankası (FED) yetkilileri yükselen enflasyonun geçici olduğunu söyleseler de hükümet yetkililerinin fiyat artışlarının gelecek aylarda da süreceğini açıklamaları olayın vahametini göstermesi açısından tabii ki önemliydi.
Bu iki netameli açıklama, uyuyan canavarı uyandırmak için mi yapılmıştı, bilemiyoruz!
***
Zirâ ABD’de tüketici fiyatlarını tetikleyen üretici fiyatları da artış sürecine girmişti… Nasıl ki Türkiye’de Nisan ayı tüketici enflasyonun yüzde 17,14 ve beraberinde üretici enflasyonunun yüzde 35,17 çıkması gibi ABD’de de Nisan tüketici fiyatları yüzde 4,2 ve üretici fiyatları da beklentilerin üzerinde yüzde 6,2 ile son 10 yılın rekorunu kırmıştı. Her neyse!
Fakat enflasyon ayağına piyasalara öyle bir ketenpere uygulandı ki, akıllara ziyan…
Müşahhas örnek verelim…
St. Louis FED Başkanı James Bullard, önce pandemiyle ilgili sıcak mesajlar vermeye başladı… Bullard, iyileşmelerle birlikte maske kullanım zorunluluğunun gevşetileceğini haber verdi. Ardından geçen yıl ortaya konan öngörülerden daha önce pandeminin tepe noktasından döneceğini bildirdi.
Daha sonra enflasyondan korkulmaması gerektiğini ifade eden Bullard, ABD ekonomisinin döngü olarak büyüme aşamasına girdiğini ve ikinci çeyrek büyümede ve özellikle milli gelir artışında trend olarak zirve yapacağını söyledi.
***
ABD ekonomi yönetimi, enflasyona ilişkin piyasalarda oluşan endişeleri, büyüme ve istihdam artışı mesajlarıyla süsleyip piyasaları yatıştırmaya mı odaklandı, yoksa başka bir iş için mi yaptı belli değil.
İşte bu yaklaşım pandemi ortamında kısa günün kârı olarak piyasacıların arayıp da bulamadıkları bir havaydı. Spekülatör odakları olta, ağ, trol ellerinde ne varsa yatırım araçları denizine attılar.
Enflasyon endişeleriyle yüzde 1,69’a yükselen ABD 10 yıllık tahvil faizi, söz konusu büyüme ve işsizliği önleme süslemeleriyle yüzde 1,63’e, 90,7’ye yükselen dolar endeksi 90,4’lere geriledi ve piyasalarda risk iştahı yeniden artışa geçti.
Kıymetli madenler sektöründe yara alan umutlar, yeniden filizlendi.
Yabancı yatırımcıya gelişen piyasalara tekrar giriş-çıkış imkânı altın tasta sunuldu.
Böylece Çarşamba’dan bu yana bozulan ve haftanın son günü itibariyle düzelen iki günlük dalgalı havada voleyi vuran vurdu.
***
Şöyle ki, hisse senedi piyasaları kâr ve endişe satışlarını müteakip ucuzlayan hisseleri toplama hamlelerine sahne oldu.
Değerli madenler cephesinde altın, gümüş, paladyumla önemli bir getiri sağladı. Yurt dışında ons altın yeniden 1840 dolara dayandı. Yurt içinde gram altın 500 lirayı geçti. Altında günlük kazanç yüzde 1,5’un üzerinde.
Altının yatırımcı için her zaman güvenli liman olduğu zihinlere yeniden çakıldı.
Türk Lirası, Tayland Bahtı ve Güney Kore Wonu iki günlük dalgalanmada diğer gelişen ülke para birimlerinden negatif ayrışanlar olarak göze çarptı. Neticede piyasalarda milyonlarca döviz yatırımcısı 48 saat içinde kazancına kazanç kattı.
***
8,51 liraya çıkan dolar ve 10,35 lirayı zorlayan euroda sadece ortalama günlük kazanç yüzde 2,5’la sınırlı kalmadı, dövize yeni bir itimat, güven kanalı açıldı.
Yabancı yatırımcı da önce kaçmak daha sonra uygunundan giriş yapmak için fırsat aradığı gelişen pazarlardan kârlarıyla ayrıldı.
İki günlük fırtınadan sonra piyasalar toparlandı. Yatırımcı şimdi yeni ufuklara yelken açmaya hazırlanıyor.
Altın tasta sunulan spekülasyonu görüp, dalgalarda boğulmayana ne mutlu!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.