AKP- Cemaat çekişmesinin altında yatan nedir? 2004 MGK kararların dokuz yıl aradan sonra uygulamaya geçilerek karar doğrultusunda cemaati bitirme operasyonu mu? Yoksa Türkiye?de yeni bir döneme geçiş için bir manevra hareketi mi?

AKP den önce cemaatin din üzerinden siyaset yapan partilerle direk olarak ilişki kurmayı tercih etmez, diğer siyasi oluşumları da gizliden destekleme yolunu tercih ederdi. Her siyasi oluşuma eşit seviyede yaklaşır. Bu şekilde tüm siyasi gruplar ile bir denge ilişkisi sağlamaya özen gösterirdi. Belli bir partinin gölgesine sığınmak ve alenen destekleme politikasını hiçbir zaman gütmezdi. Seçim zamanı iktidara yakın gözüken ve bir takım sinyaller aldığı oluşumu desteklerdi. Çünkü Siyasi arenada tek bir hedefi vardı, O da Cemaat faaliyetlerinin serbestçe yürütülebilmesini sağlamak.

Cemaat ilk defa iktidara yakın gördüğü bir parti olarak desteklediği AKP?yi 28 Şubat?ın kader birliği ve ortak mağduru olarak gördüklerinden midir? Bilinmez 2007-2012 yılları arasıErgenekon, Derin devlet ve TSK?yı bitirme operasyonundaki işbirliği ile açıkça desteklemeye başlamıştı. Böylece AKP ve cemaat ikisi de her ne kadar İslami geleneklerden geliyorlarsa da aralarında farklılık bulunan bu iki grup belli bir statüye oturtturulamamış olsa da artık açık bir koalisyon ortağıolmuşlardı.

Ne oldu da bu koalisyon bu ittifak arasına kara kedi girdi? Hedef 2004 MGK kararlarının uygulanması mı? Yoksa tek mesele dershanelerin kapatılması mı?

Her şey yolunda giderken daha çok uzun yıllar bu ittifakın meyvesi alınacakken ne odluda çekişmeler ve karşılıklıtavırlar alınmaya başlandı. Cemaatin İsrail yakınlığı AKP?nin Mavi Marmara ve Hakan Fidan Restleşmesi?nin Cemaat-AKP arasındaki ilk fitili ateşlediği olarak değerlendirilse de. Perde arkasında ittifakın dağılmasında taraflar birbirini sorumlu tutarken çeşitli komplo teorileri üretilmeye çalışılıyor.

AKP, 11 yıllık iktidarı öncesi cemaatlerin eteği altında toplanan bir grup olarak siyaset sahnesine hızlı bir giriş yapmasının ardından iktidara gelmesi ile, Devlet kademelerinde kadrolaşmaya başlamıştır. Özellikle İç işleri bakanlığı ve Milli savunma bakanlığı gibi devletin sinir noktalarında yapılan kadrolaşmalarda cemaatin etkinliği alenen görülmektedir.

Üzerindeki Darbe paranoyası sendromundan bir türlü kurtulamayan RTE ve AKP, cemaatin devlet içindeki kadrolaşmasından, özellikle de yargı ve emniyet içerisindeki hâkimiyetinden ciddi biçimde rahatsız ve korkmuş durumda. Bu nedenle F.Gülen?e yakınlığı ile bilinen Emniyet Genel Müdürü O.Kağan Köksal?ın milletvekili yapılmasının bir taltif değil emniyet teşkilatı üzerindeki etkinliğini azaltmaya yönelik bir tercih olarak görüyorum. Özel yetkili mahkemelerde şekil değişikliğine gidilmesi, yine aynı şekilde HSYK?da yapılan atamalarda da yine cemaate yakın isimlerin konumlarının değiştirildiği görülmekte.

AKP-Cemaat çekişmesinin nedenleri;

* AKP?nin cemaatin devlet içinde yayılmasında duyulan endişe ve rahatsızlık,

* İktidarda 11 yılı doldurmanın verdiği öz güvenle AKP?nin yola cemaatsiz devam etme düşüncesi.

* İktidarın R.Tayyip Erdoğan?sız devam etmesi ve ya AKP?siz bir iktidar olasılığının kapalı kapılar ardında tasarlandığının duyumu,

* 2004 MGK kararlarının uygulanması,

* Dershanelerin kapatılması kararı,

* Ve diğer senaryolar.

Ortaya konulan nedenler ne olursa olsun. Gerçek olan Türkiye?yi sancılı günlerin beklediğidir. Çok partili demokratik parlamenter sisteme geçildiğinden bu yana ilk defa bir iktidar on yılı aşan bir süredir iktidarda. Başbakan ABD?nin BOP ve GOP projelerinin eş başkanıolarak görevlerini verine getiriyor. 30 yıldır süren terör sorunu açılım ve çözüm süreci adı altında terör örgütünün lehine çözümleniyor.

AKP ve cemaat arasında başlayan Dershanelerin kapatılması dayanak gösterilen çekişmesi- restleşmesi adına ne derseniz deyin tam kızışmış iken daha önce ertelenen CHP Genel Başkanı K.Kılıçtaroğlu?nun görücüye çıkarcasına gerçekleşen 5 günlük ABD gezisi. Bu gezide cemaate yakın gruplar ile görüşülmesi cemaat?ten oy dahi istenmesi bir tesadüf mü? CHP- cemaat yakınlaşması veya cemaatten AKP?ye bir mesaj mı? İçeriyor bütün bunları zaman gösterecek.

İbrahim Halil SİPAHİ

Araştırmacı-Yazar

11.12.2013/adanapost.com