Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)’nin Suriye’de PKK/PYD terör örgütüne yönelik başlattığı “Zeytin Dalı” harekâtı kararlılık ve başarı ile devam ediyor. TSK,  Harekatın onuncu gününde, PKK/PYD’nin Türkiye’ye tehdit de oluşturan en önemli mevzisi, terör kampı, Burseya dağını, Raco tepeleri ve Cinderes’deki  PKK  mevzilerini ele geçirdi.

Türkiye “Zeytin Dalı” harekatına başlarken hedefini açıklamıştı;

Afrin’in PKK/PYD terör örgütünden temizlenmesinin ardından, sıranın Münbiç’te olacağı, burası da teröristlerden temizlenerek, 911 km.lik Suriye hududunun Irak’a kadar, terör örgütünden temizlenene kadar devam edeceği, ardından K.Irak’taki terör yuvalarının temizleneceği, nihayetinde Türkiye sınırında bir tek terörist kalmayana kadar, harekâtın aşamalarla devam edeceği ilan edilmişti.

Burseya dağı ve çevresi TSK’nin kontrolüne geçti, şimdi sırada Bafelyun tepesi ve hemen ardında Afrin ve nihai hedef Münbiç.

“Zeytin Dalı” Harekâtı öncesi bölgede asker bulunduran Rusya askerini çekerken, diğer asker bulunduran ABD yönetimi sessiz kalmıştı. Ancak harekât’ın başlaması ile Afrin’de bulunan ABD askerleri, Münbiç’e çekildi. Dolayısıyla, TSK burada bir engelle karşılaşmadı. TSK, operasyonun başladığı günden itibaren sahada sadece terör örgütüne karşı mücadele veriyordu. Harekât’ın yönü Münbiç’e doğru yaklaşmaya başlayınca ABD askeri yönetiminden, Türkiye’ye Münbiç’e yaklaşılmaması yönünde tehdit varı açıklamalar yapılmaya başlandı.

Münbiç’in ABD için önemi;

Münbiç Suriye’de ABD’nin bulunduğu tek yer. Suriye’deki ABD askerleri hala Münbiç’te konuşlanmış durumda burada ayrıca iki noktada tam donanımlı ABD özel kuvvetler askerlerinin komuta ettiği ABD’nin PKK içerisinde özel olarak yetiştirdiği Ceyş el Cedit (CSC)  adını verdiği iki bin 500 kişilik yeni bir terör örgütün oluşturduğu operasyonel birlik bulunuyor.

ABD askeri Münbiç’ten ayrılırsa, burada yalnız kalan PKK/PYD terör Örgütü’nün, TSK tarafından etkisiz hale getirileceği muhakkak. ABD askeri oradayken, hem ABD hem de PKK/PYD tarafından TSK’nın Münbiç’e giremeyeceği, dolayısıyla buradaki PKK/PYD yapılanmasının güvende olacağı düşünülüyor. ABD yönetimi bu nedenle Suriye’deki son kalesi Münbiç’ten ayrılmayı düşünmüyor.

ABD, Suriye’de etkisini ve itibarını kaybetti;

Bugüne kadar Suriye’de barış için olmadığını, üstelik Suriye’deki kaos’un bölünmüşlüğün sürmesi için sürekli çaba içerisinde olduğunu, defalarca ortaya koyan ABD yönetimi. Suriye’de ateşkes ve barış sağlanması için, Astana’da başlayan Soçi’de devam eden, Türkiye, Rusya, İran İttifakı ile Ortadoğu’da ilk defa geri planda, Suriye’de çözüm masasında yer almayarak da devre dışı kaldı. Bu olay ABD’nin artık bölgede etkinliğinin kalmadığı, sözünün geçerliliğini yitirdiği ve itibarını kaybettiği şeklinde yorumlanmaya başladı. Suriye’de uzun zamandır silah mühimmat ve askeri eğitim ile hazırlayıp yetiştirdiği ordu haline getirdiği PKK/PYD terör örgütü, TSK’nin “Zeytin Dalı” harekâtı karşısında direnç gösteremedi. Münbiç’te ABD askerlerinin etekleri altına sokuldu. Şimdi ABD ile terör örgütü, Münbiç’te aynı safta.

ABD’nin Teröre destek veren ülke olması tescilleniyor;

ABD Münbiç’i de kaybederse? Suriye’de üzerinde söz hakkından sonra, fiili varlığını da kaybedecek. Dolayısıyla bu; ABD’nin bundan sonra bölgede, Ortadoğu’da oyun kurmasının, buradaki sorunlara müdahil olmasının, kısaca; jandarmalık görevini üslenmesinin artık pek kolay olmayacağı. Bölgede uzlaştırıcı ve barışçı gücün bir anlamda Türkiye’nin öncülüğünde olacağına işaret ediyor.

ABD şimdi Suriye’de varlığını ve silahlı gücü PKK/PYD terör örgütünü korumak için TSK’nin Münbiç’e yönelmesini, kendi askeri varlığını öne sürerek engellemek istiyor.

Yıllarca Ortadoğu ve İslam coğrafyasında terör örgütü kurduran, silahla donatıp yetiştiren, öncelikle bu bölge ülkelerine korku, ölüm ve vahşetin her türlüsünü yaşatan sonra kendi çıkarları doğrultusunda kendi ülkeleri ve Avrupa’da eylemlere yönlendiren ABD. Bugüne kadar kendi hizmetkarı terör örgütlerinin yoğunlaştığı ülkeleri, teröre destek vermekle suçlamış, sözde bu terör örgütlerini yok etmek için bu ülkelere askeri müdahaleler dahil her türlü yaptırımları uygulamıştı.

Bugün Münbiç’te PKK/PYD terör örgütünü kanatları altına alarak, TSK’den korumaya çalışan ABD yönetimi, bu tavrı ile “Teröre destek veren ülke” dolayısıyla “Terörist Ülke” olma vasfını dünya kamuoyu önünde tescillemiş olmaktadır.

İbrahim Halil SİPAHİ

30.01.2018/adanapost.com

twitter.com/ihalilsipahi