Göğebakan Annesine "İstanbul Beni Yedi Bitirdi" Diye Dert Yanmış

Göğebakan Annesine "İstanbul Beni Yedi Bitirdi" Diye Dert Yanmış
 - Kansere Yenik Düşerek Hayatını Kaybeden Müzisyen Murat Göğebakan'ın Annesi Hatice Göğebakan:- "Oğlum Hastanede 'İstanbul Beni Yedi Bitirdi. Beni...


 

- Kansere Yenik Düşerek Hayatını Kaybeden Müzisyen Murat Göğebakan'ın Annesi Hatice Göğebakan:

- "Oğlum Hastanede 'İstanbul Beni Yedi Bitirdi. Beni Adana'ya Gömün. İyileşirsem Son Günlerimi Adana'da Geçirmek İstiyorum' dedi"

- Anne Göğebakan Oğlunun "Anne Ben Böyle De Öleceğim Öyle De Öleceğim" Diyerek Kemoterapi Tedavisini Kabul Etmeyip Sadece Bitkisel İlaçlar Kullandığını Söyledi.

 

Kansere yenik düşerek hayatını kaybeden ünlü müzisyen Murat Göğebakan'ın annesi Hatice Göğebakan, şunları söyledi: "Oğlum hastanede 'İstanbul beni yedi bitirdi, beni Adana'ya gömün, iyileşirsem son günlerimi Adana'da geçirmek istiyorum' dedi."

Göğebakan'ın annesi Hatice Göğebakan, ünlü müzisyenin hastalık sürecini gözyaşları içinde anlattı. Göğebakan, oğlunun rahatsızlığının 2009 yılında bir griple ortaya çıktığını belirterek şöyle konuştu:  "Murat hastalığını yenmişti, ancak eşinden ayrıldıktan sonra çok üzüldü. Eşi çok borç bıraktı. Çok borcu vardı. Kız kardeşleri yardım etti, bankaların borcu üst üste bindi. Ama borçlarının hepsini ödedi, hiçbir yere borcu kalmadı. Ama hastalığı ikinci kez tekrarladı. Bize 'Anne gribim geçer' dedi. Fakat geçmedi."

Geçen yıl eylülün ortalarında burnunda kanama olduğu için ameliyat olduğuna dikkat çeken anne Göğebakan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Silivri Anadolu Hastanesi'nde burnundaki kanamadan dolayı ameliyat oldu. Ancak burada kanama durdurulamayınca özel bir hastaneye götürmek zorunda kaldık. Burada doktor kanser hücresine rastladıklarını söyledi. Sadece 40 gün yatacak kemoterapi görsün 41. gün evine gitsin dedi. Biz bunu Murat'a söyledik, ancak o önce bağırdı kabul etmedi sonra kabul etti. Sabah kararından vazgeçti. Ne yaptıysak Murat'ın gönlünü yapamadık 'ben iyiyim' dedi. Aradan 6-7 ay geçti, tabi bu yavaş yavaş kilo vermeye başladı. Bir gecede 3 kez hastaneye gidiyorduk, ateşini düşürmek için. Bu daha sonra alternatif tıpa sarıldı. Bu kendini bayağı diri tuttu. Ancak, kanser hücresi tüm vücudunu sardı. Kilo vermeye başladı, rengi sararmaya başladı. Daha önce ayda bir kan, 6 ayda bir tronbosit alıyordu. Bu 6 aydaki tronbosit 1 güne düştü. Böbrekler iflas etti, diyalize girdi, 'iyi olacağım anne' diyordu. Ancak biz biliyorduk."

 

"NASIL OLSA ÖLECEĞİM"

Göğebakan, oğlunun kemoterapi tedavisini 'nasıl olsa öleceğim, ha öyle ölmüşüm ha böyle ölmüşüm' diyerek kabul etmediğini belirterek, "Alternatif tıpa çok güvendi. Faydası oldu ama yeterli olmadı. O zaten öleceğini biliyordu. Son anda dedi zaten 'anne sen de biliyorsun ki bu yolun sonu yok, ben buradan çıkamayacağım" diye konuştu.

Göğebakan, oğlunun hasta yatağında kendisine vasiyette bulunduğunun altını çizerek sözlerine şöyle devam etti:

"Anne ben buradan çıkamayacağım sadece sana vasiyetim beni Adana'ya dedemin ve babaannemin kucağına gömün. Ben onların en çok sevdiği torunlarıydım onlar beni büyüttü. İstanbul beni yedi bitirdi. Buraya sakın gömmeyin' dedi. İstanbul'a geldiğine pişman oldu. 'Kurtulursam Adana'ya yerleşeceğim son günlerimi sizin yanınızda sakin ve sessiz bir şekilde sürdüreceğim' diyordu ama olmadı."

İHA

c?aa???\'" biliyor. İlkokul çocuklarının bile rahatlıkla ulaşabildiği bonzainin satışı 3-4 yıl öncesine kadar Türkiye?de serbestti. 2011 yılında çıkartılan bir yasa ile satımı yasaklanmasına rağmen, uyuşturucu kaçakçıları tarafından yoğun ilgi görmeye devam ediyor. Uyuşturucu madde çeşitleri arasında en öldürücü olan, bağımlılık oranı en üst seviyedeki bonzai, aynı zaman da en ucuz temin edilen zehir olarak da dikkat çekiyor. Sokak aralarında 5-20 liraya temin edilebilen bonzai, gençleri hızlı bir şekilde ölüme doğru sürüklüyor. Emniyet Genel Müdürlüğünün 2013 Türkiye Uyuşturucu Raporu'na göre, Türkiye genelinde uyuşturucu kullanma oranı 15-24 yaş arasında yüzde 2.9, 25-44 yaş arasında yüzde 2.8, 45-64 yaş arasında yüzde 2.3 olarak belirlendi. Buna göre, Türkiye genelinde uyuşturucu kullanma oranı 15-24 yaş arasında yüzde 2.9, 25-44 yaş arasında yüzde 2.8, 45-64 yaş arasında yüzde 2.3. Erkeklerin yüzde 3.5'i, kadınların yüzde 2.6'sı uyuşturucu kullanıyor. Eğitim durumuna göre ayrıldığında, uyuşturucu kullananların yüzde 2.6'sı eğitimsiz, 2.4'ü ilkokul, 3.2'si ortaokul, 2.6'sı lise, 3.1'i üniversite mezunu. Bekarların yüzde 3.8'i, evlilerin 2.4'ü, boşananların 1.5'i uyuşturucu kullanıyor. Rapor, geliri aylık 500 liranın altında bulunanların yüzde 5.6'sının, geliri 500-1000 lira arasındakilerin yüzde 2.2'sinin, 1001-2000 lira arasındakilerin yüzde 2.6'sının, 2001 lira ve üzerindekilerin yüzde 2.9'unun uyuşturucu kullandığını ortaya koyuyor. Uyuşturucu kullanan erkeklerin en küçüğü 13, en büyüğü ise 79 yaşında yaşamını yitirdi. Adalet Bakanlığı?nın verilerine göre, Türkiye?de cinayetten sonra cezaevlerinde en çok uyuşturucu suçundan mahkûm olanların bulunduğu belirtiliyor.?

 

İHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.