ATO, ADASO, ATB VE AOSB?DEN İSRAİL?E, ?VAHŞETİ DURDURUN? ÇAĞRISI
Yayınlanma:
Adana Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Atila Menevşe, Adana Sanayi Odası (ADASO) Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, Adana Ticaret Borsası...
Adana Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Atila Menevşe, Adana Sanayi Odası (ADASO) Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç, Adana Ticaret Borsası (ATB) Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Çalışkan ve Adana Organize Sanayi Bölgesi (AOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütcü, İsrail tarafından Filistinlilere uygulanan vahşete dönüşen saldırılara bir an önce son verilmesini istediler.
İsrail?in, Filistin?e yönelik saldırılarının katliama dönüşmesinin büyük bir üzüntüyle izlendiği bildirilen ATO Başkanı Atila Menevşe, ADASO Başkanı Zeki Kıvanç, ATB Başkanı Muammer Çalışkan ve AOSB Başkanı Bekir Sütcü imzalarıyla yapılan ortak yazılı açıklamada, şimdiye kadar aralarında savunmasız çocuk ve kadınların da bulunduğu 500?ü aşkın sivilin yaşamını yitirmesine neden olan saldırının insanlık dramı boyutlarına ulaştığı ifade edilerek şu görüşlere yer verildi:
?İsrail?in Gazze?ye başlattığı kara harekâtına ve yaşattığı vahşet, sadece masum sivillerin öldürülmesini değil, bunlara seyirci kalan, hatta bu da yetmezmiş gibi, -İsrail saldırısında haklı- açıklaması yapan ülkelerin gerçek yüzünü de ortaya koymuştur. Dünya devletlerinin yanı sıra Müslüman ülkelerin de İsrail?e karşı etkili bir tavır sergileyememesi anlaşılır ve kabul edilebilir bir durum değildir. İsrail günlerdir çocuk, yaşlı, genç demeden, gözünü kırpmadan insanlık suçu işlemekte, dünya devletleri ise bu katliama gözlerini kapatmaktadır. İsrail?in, bir zamanlar kendisine uygulanan soykırım girişimini Filistinliler?e dayatması anlaşılabilir değildir. Adana iş dünyası temsilcileri olarak İsrail?in, Filistinliler?e uyguladığı vahşete bir an önce son vermesini bekliyoruz.?
Açıklamanın son bölümünde, Filistin?deki vahşetle tekrar gündeme gelen İsrail?in, Türkiye?de yaşayan Musevilerle bağdaştırılmaması gerektiğine de dikkat çekilerek, ?Türkiye?de yaşayan ve bugüne kadar ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan bir çok bağımız bulunan Musevi vatandaşlarımızın bu çerçevenin dışında tutulması gerekmektedir. Çünkü Türkiye, yüzyıllardır dini, dili ve rengi ne olursa olsun bütün toplumları topraklarında barındırmış ve kardeş saymıştır. Bu özelliğini bundan sonra da koruyacaktır? denildi.
ANALİZ HABER
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.