Elon Musk-Avustralya Başbakanı Albanese sürtüşmesi

Ankara

"Sosyal medya şirketleri ülke egemenlikleriyle çatışıyor" başlıklı dosya haberin dördüncü bölümünde, bıçaklı saldırılara ilişkin görüntülerin kaldırılması tartışmasıyla başlayan Musk-Albanese çekişmesi ele alındı.

Sosyal medyadaki "ifade özgürlüğü" ile "sosyal sorumluluk" arasındaki ince çizgi, Avustralya'nın Sydney kentinde 13 ve 15 Nisan'da yapılan bıçaklı saldırılarda aşıldı.

Sydney'deki saldırıların ardından Avustralya e-Güvenlik Ofisi, X kullanıcılarının saldırıya ilişkin görüntülere erişiminin küresel çapta geçici süreyle yasaklanması için federal mahkemeye başvurdu. Mahkeme, 22 Nisan'da görüntülere erişimin geçici süreyle durdurulması gerektiğine hükmetti.

X Küresel Hükümet İlişkilerinden yapılan açıklamada, Avustralya e-Güvenlik Ofisi Başkanı Julie Inman Grant’ın, kilise saldırısıyla ilgili bazı içeriklerin kaldırılmasını istediği belirtilerek bu içeriklerin platformun şiddet söylemi politikasını ihlal etmediği savunuldu. Açıklamada, Grant'ın içeriklerin küresel çapta kısıtlanmasını talep ettiği, aksi halde X'in günlük 785 bin dolar para cezasıyla karşı karşıya kalacağını belirttiği aktarıldı.

X, içeriğin kaldırılması talebini reddederek Avustralya'nın "yasa dışı ve tehlikeli" yaklaşımına mahkemede güçlü karşılık verileceğini duyurdu.

Avustralya e-Güvenlik Ofisi ise Google, Microsoft, Meta ve TikTok dahil diğer teknoloji şirketlerinin, "materyalin daha fazla yayılmasını azaltma" taleplerine çoğunlukla uyduğunu duyurdu.

Öte yandan, bağımsız Senatör Jacqui Lambie, bu karara tepki olarak X hesabını sildi ve diğer siyasetçileri de aynı şeyi yapmaya çağırdı. Lambie, basına yaptığı açıklamada Musk için "Kesinlikle sosyal vicdanı yok. Bu adamın orada bulunmaya, nefret yaratmaya hakkı olmamalı." ifadelerini kullandı.

Avustralya'dan saldırılara ilişkin görüntüleri kaldırmayı reddeden X'e "sosyal sorumluluk" tepkisi

Avustralya Başbakanı Albanese ise saldırılara ilişkin görüntüleri kaldırmayı reddeden X’e tepki göstererek sosyal medyanın "sosyal sorumluluğu"nun bulunduğunu bildirdi.

Albanese, sosyal medya içeriklerinin, yanlış bilgilerin ve şiddet görüntülerinin yayılmasının saldırılardan kaynaklanan acıları artırdığına dikkati çekti ve X’in Avustralya e-Güvenlik Ofisinin bu içeriklerin kaldırılmasına yönelik talebine karşı mahkemede mücadele etmesine şaşırdığını belirtti.

Musk ise kilise saldırısına ilişkin görüntülere erişiminin geçici süreyle durdurulması gerektiğine dair mahkeme kararının ardından Avustralya yönetimini "tüm ülkelere sansür" uygulamakla suçladı.

Albanese ise Musk'ın bu ifadelerinin ardından "Avustralya'nın, kendisini yasaların ve aynı zamanda genel ahlakın üstünde gören bu kibirli milyarderle mücadele etmek için ne gerekiyorsa yapacağını" vurgulayarak Musk'a tepki gösterdi.

Musk, Albanese'e cevaben "Yasaların üstünde olduğumu düşünmüyorum. Başbakan, tüm dünya üzerinde yargı yetkisine sahip olması gerektiğini mi düşünüyor?" ifadesini kullandı.

Avustralya, sosyal medyadaki dezenformasyon ile mücadele adımlarını sürdürdü

Avustralya hükümeti, sosyal ve psikolojik açıdan olumsuz etkilerinden korumak adına çocuklara sosyal medya yasağı getirmeye hazırlanırken diğer yandan sosyal medyada dezenformasyonla mücadele kapsamında bu platformlara baskı yapabilmeyi öngören bir yasa tasarısı gündeme aldı.

Albanese, 10 Eylül'de yıl sonuna kadar sosyal medya platformlarına yaş sınırı getirmek için bir yasa tasarısı sunmayı planladıklarını ve yasanın uygulanacağı yaş grubu üzerinde istişarelerin sürdüğünü belirtti. Sosyal medyanın çocukları gerçek hayattan, ailelerinden ve arkadaşlarından uzaklaştırdığını ifade eden Albanese, ebeveynlerin bu konuda endişeli olduğunu vurguladı.

Uzun süredir Avustralya'nın gündeminde olan sosyal medya yasaklanması, tartışmaları da beraberinde getirdi. Birçok kesim, yasağı desteklerken bazı kişiler çoğu insan için günlük yaşamın bir parçası haline gelen sosyal medyadan uzaklaştırılan çocukların, gizlice bir sosyal medya hesabı açıp bir sorunla karşılaşması halinde bunu saklayacağını ve yardım istemeyeceğini düşünüyor.

Avustralya hükümeti, 12 Eylül'de ise yanlış bilgi ve dezenformasyonu engellemek amacıyla hükümetin sosyal medya platformlarına "baskı" yapabilmesini öngören yasa tasarısını tanıttı.

Sosyal medya şirketlerinin "yalan haberlerin yayılmasına izin verdikleri" gerekçesiyle mercek altına alınabilmesine olanak sağlayacak yasa tasarısı, bir ihlal durumunda bu şirketlere küresel gelirlerinin yüzde 5'ine kadar para cezası verilmesine imkan tanıyor.

Öte yandan yasa tasarısı, Avustralya İletişim ve Medya Kurumuna (ACMA), sosyal platformlardan kayıtlarını saklamalarını ve teslim etmelerini isteme yetkisi sağlayacak.

Avustralya İletişim Bakanı Michelle Rowland, ülke halkının yüzde 75'inin yanlış bilgi ve dezenformasyonun etkilerinden endişe duyduğunu belirtti.

Rowland, ACMA'ya dijital platform sistemlerinin ve süreçlerinin etkinliğini gözden geçirme yetkisi verecek yasa tasarısının, platformların Avustralyalılara sağlanan hizmetlerindeki yanlış ve dezenformasyondan korumak için aldıkları tedbirler konusunda şeffaflığı arttıracağını kaydetti.

Elon Musk, Avustralya'nın bu planına ilişkin açıklamasında, "faşistler" ifadesini kullanarak Avustralya hükümetini suçladı.

Albanese ise Musk'ın X'in "sosyal bir sorumluluğu" olduğunu kabul etmesi gerektiğini belirterek "Eğer Musk bunu anlamıyorsa bu benim hükümetimden çok onun hakkında bir şey söyler." dedi.

X, siyasi olarak tarafsız mı?

Musk, Nisan 2022'de, o dönemki adıyla Twitter'ı satın almaya çalışırken bunu, Twitter'ın "ifade özgürlüğü platformu" olarak potansiyelini gerçekleştiremediği için yaptığını savunmuştu.

Twitter'ı satın aldıktan kısa bir süre sonra platformun, "halkın güvenini hak etmek için siyasi olarak tarafsız" olması gerektiğini vurgulayan Musk'ın, bu yaklaşıma sadık kalıp kalmadığı sorgulanıyor.

Uzmanlar, X'in 200,6 milyon ile en çok takipçiye sahip kullanıcısı olan Elon Musk'ın, sosyal medya platformunu, giderek artan şekilde siyasi görüşlerini yaymak için bir mikrofon olarak kullandığı görüşünde.