Sedat Yılmaz

Sedat Yılmaz

"5 Bin Tl Asgari Ücret Sanayiciyi Etkilemez"

"5 Bin Tl Asgari Ücret Sanayiciyi Etkilemez"

Asgari ücretle ilgili tartışmalar kamu ve özel kesimde tartışılmaya devam ederken Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, "5 bin lira da olsa, bizim sanayicimizi etkilemez. Çünkü o para yine bizim sektörümüzde, bizim iç piyasamızda bize satış olarak dönecek" diye konuştu.

Sedat YILMAZ

24-27 Kasım 2021 tarihleri arasında Titanic Mardan Palace Antalya’da gerçekleştirilen 1 milyar dolarlık iş hacimli Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları 8. Üretici Marka Buluşmaları Zirvesi’nde sorularımızı cevaplandıran Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, kamuoyunda en fazla tartışılan asgari ücretle ilgili, “5 bin TL asgari ücret sanayicimizi etkilemez” dedi.

Avrupa’dan ABD’ye, Latin Amerika’dan Türki cumhuriyetlere, Ortadoğu’dan Afrika’ya kadar 50’den fazla ülkenin en büyük toptancı, zincir market ve mağazalarını bir araya getiren ve 5 binin üzerinde yüz yüze görüşme sağlayan ZÜCDER zirvesiyle ilgili bilgi veren ZÜCDER Başkanı Mesut Öksüz, 7 yıldır düzenlenen zirvenin her yıl kapsamını daha artırdığını, 3 yıl önce uluslararası boyuta taşınan ve yurtdışında büyük ilgi gören zirvenin iş hacmini yüzde 30 artırdığını, Antalya’daki zirvede de 1 milyar dolarlık bir iş hacminin ortaya çıktığını söyledi.

Yurtdışında büyümeye yaptıkları zirvelerin büyük katkısı olduğuna değinen Mesut Öksüz, uluslararası alandaki ilk zirvede 11 ülkeden 15 yabancıyı, ağırladıklarını, ardından 2019 yılındaki zirvede 40 ülkeden 55 yabancı firmayı misafir ettiklerini, bu yıl ise hedefi daha büyüttüklerini, özellikle geçen Eylül ayında düzenledikleri fuarda 142 ülkeden 36 bin profesyonel ziyaretçinin yaklaşık 650 Türk firmasını ziyaret etmesini sağladıklarını bildirdi.

Doğru insan doğru firma

Mesut Öksüz, “Orada 4 gün boyunca stantlarımız hareket edemeyecek boyuta geldi. Bu durum bizi daha hızlandırdı. Yurtdışından doğru alıcıları bulup onlarla buluşmak gerektiğini düşündük ve Antalya’daki zirvede işi daha büyüttük” dedi.

8’inci zirve için ekibimizle doğru insanları tespit ederek start verdiklerini, Antalya’da 50 ülkeden 100 yabancı firmayı ZÜCDER üyesi 100 üreticiyle buluşturduklarını belirten Mesut Öksüz, zirveler sayesinde ithalatçıların, üretici firmaları daha yakından tanıyarak ürün alımlarını yurtiçine çevirdiklerini, ithalattan ziyade kendi üreticilerine öncelik verilmesinin sağlandığını dile getirdi.

Antalya’daki zirvede bunun işaretlerini gördüklerini belirten Mesut Öksüz, “Minimum yılda 10 milyon dolar ithalatı olan da 600 milyon dolar ithalatı olan yurtdışı firmada burada. Ancak biz toptancıysa ithal ettiği rakamın belirli bir miktarın üzerinde olmamasına dikkat ettik. Hatta bizi duyup kriterlerimize uymadığı için buraya gelemeyen yurtdışı firmaları oldu. Tabii pandemi de bu kriterlerin içinde yer aldı” dedi.

Antalya’ya gelen insanların ürün almaya, pazar bulmaya çalıştığını, diğer taraftan dünya markası haline gelen Türk firmaları Paşabahçesi’nden Lav’ına, Kütahya Seramik’ten Güral’a, çelikçilerden porselencilere kadar çok güçlü işletmeler olduğunu hatırlatan Mesut Öksüz, zirvede yurtdışı ilgisinin Türk markasına yöneldiğini gözlemlediklerini söyledi.

Hedef dünyada ilk 5

Mesut Öksüz, “10 milyar dolar büyüklüğe sahip sektörümüzün perakende kısmı, özellikle tüm Türkiye’de açılan AVM’lerin artmasıyla birlikte gelişen zincir mağazacılık, sektörün markalaşma trendleri, dijitalleşme ve franchise sistemleriyle atağa geçmiştir. Perakendeyi öncelikle markalaşma konusunda incelemek gerekirse, züccaciye sektörü Türkiye’nin en çok markalaşan sektörlerinden biri” bilgilerini verdi.

ZÜCDER olarak gerçekleştirdikleri ihracatın kilogram başına 3,4 dolar olduğu ve ihracatın yüzde 52’sinin Avrupa Birliği’ne (AB) yapıldığının altını çizen Mesut Öksüz, başarılarını katma değeri yüksek ürünler üretme olarak gösterdi.

Türk züccaciye malı imajının geliştirilmesini öncelik görev bildiklerini dile getiren Mesut Öksüz, “Bu yılki ihracat hedefimizi 5 milyar dolardan 6 milyar dolara revize ettik. 6,5 milyar dolar da olabilir. 2022 yılında 7 milyar dolar ve üstü ihracat rakamını yakalayarak dünyada önce 6’ncılık ardından ilk 5’e girme hedefimizde kararlıyız. Seneye inşallah İngiltere’yi geçersek, 2 yılda 10’luktan ilk beşe yükselmek bence çok önemli olacak” dedi.

Mesut Öksüz, geçen yıl gerçekleştirilen 4,5 milyar dolarlık ihracat ve yüzde 1,98’lik pay ile dünya 10’uncusu olduklarını, 2020 yılında küresel 238 milyar dolarlık iş hacmi içinde 5,5 milyar dolarla Polonya, 6’ncı sırada 6 milyar dolarla Meksika ve 6,5 milyar dolarla 5’inci İngiltere’nin sıralandığını hatırlattı.

ZÜCDER’in 10 ayda yıllık 5 milyar dolarlık bir ihracat rakamına ulaştığını, yılı 6 milyar dolar ve üzerinde kapatmak için hiçbir sebebin olmadığını belirten Mesut Öksüz, “Dolar kurundaki yukarı yönlü hareket ihracatın artmasında etkili olabilir. Bu yıl için 1,5 milyar dolarlık ekstra bir ihracat rakamı gerçekten çok önemli” şeklinde konuştu.

Yüksek talep değerlendirilmeli

Pandemi sürecinde ürün bulabilecek ülkeler arasında grup olarak dünyada söz sahibi olduklarını, Türkiye’ye bu yönde oldukça yüksek talebin olduğunun altını çizen Mesut Öksüz, “Her ülke, bu pazardan pay alabilmek için mücadele ediyor. Dolayısıyla bütüne bakarsak, bütün sanayicilerin desteklenmesi gereken çok önemli bir dönemdeyiz. Şu an bu kadar talep varken üretimimizi arttırmamız, biraz yatırımlar yapmamız, bununla da dünya pazarında ileri bir seviyeye gelmemiz lazım” dedi.

Kredi maliyetlerinin yüksekliğine, maliyetlerin en az yüzde 25’lik bir maliyet oluşturduğunu dile getiren Mesut Öksüz, hammadde maliyetlerinin 1’e 3 şeklinde yükseldiğini, 1200 dolara alınan bir hammaddenin bugün 3 bin dolardan satıldığını söyledi. Öksüz, “Madem hammadde fiyatları ve girdi maliyetleri artıyor. O zaman burada daha katma değerli üretip yurtdışına çıkmamız gerekiyor” diye konuştu.

Oluşan risk algısının fırsata dönüştürülerek Türkiye’nin kendi imkanlarını yatırıma çevirmek için toparlanması gerektiğinin altını çizen Mesut Öksüz, “Plastikte 6,5, çelikte yüzde 12 ek vergi var. Dünyada şu an bunu üreten ülkeler, kendi ürünlerini hammaddelerini yurt dışına gönderdiklerinde ilave vergiler koydular. Niye koyuyor? Benim hammaddemi benim üreticim yapıp katma değerli ürün satsın. (Ben hammadde satmak istemiyorum, katma değerli ürün üretip satmak) istiyorum diyor” ifadesini kullandı.

Çift taraflı vergi sorunu

Hammadde konusunda ek imkanlar sağlanması talebinde bulunan ZÜCDER Başkanı Mesut Öksüz, “Hem yurtdışından hammadde alırken ek vergi ödüyoruz. Hammaddeyi ithal ederken de yurt içine ek vergi ödüyoruz. Bence bu hammadde konusunda bırakın ek vergi ödemeyi, aynı Exim Bank kredilerinde olduğu gibi faiz şu an piyasada yüzde 16’ysa, Exim Bank’ta yüzde 12 - 13 ile kredi kullanıyorsun. Hammadde konusunda ek imkanlar sağlanmalı, belki bir kısmına devlet ek sübvansiyon yapmalı. Belki 11 ile 12 ile çevirttirilerek hammadde alması sağlanmalı, bu ek vergi kaldırılmalı ve mümkünse yurt içinde hammaddenin üretilmesiyle ilgili çalışmalara yoğunlaşılmalı” dedi.

En büyük kayıplarının hammadde ile gerçekleştiğini, işçilik maliyetlerinin çok ucuzladığını, ancak sadece düşük işçilik maliyetleriyle dünyada rekabet etmenin pek mümkün olmadığını vurgulayan Mesut Öksüz, “Burada en önemli girdi nakit olarak ödenen hammadde, KDV, elektrik, doğalgaz ve ek vergiler peşinden geliyor. Finans maliyetinin bu kadar yüksek olduğu yerde finansa ulaşmak da çok kolay değil” dedi. Yüksek pazar payını elde ettiği halde imkansızlıktan dolayı üretimini küçülten ve her yönden küçülmeye giden firmaların olduğuna dikkat çeken Öksüz, “Firmanın çok müşterisi, talebi var ama nakdi yok, üretim yapamıyor. Elektrik maliyetleriyle bile baş etmek güç. Size tahsis edilen elektriğin yüzde 60’ını kullandığınızda yüzde 50 fiyat artıyor. Yüzde 60’dan sonrası tüketim için de yüzde 50 daha fiyat yükseltiliyor” diye konuştu.

Dünyadaki payımızı yükseltelim

Sanayiciye pozitif bir ayrımcılık yapılması gerektiğine dikkat çeken Mesut Öksüz, “Vietnam, Rusya, Endonezya rakibimiz. Tayland çıktı oradan saldırıyor. Yani dünyanın her tarafı bir tek biz değiliz. Çin’de kriz var, pazardan pay alalım. Bütün dünya şu an gözünü kendi bu pazarlara dikti. Bizim de maksimum derecede, sadece bizim sektörümüz için değil, bütün sanayicilere bütün imkanların verilmesi gerekiyor. Bir paramız, bir imkanımız varsa bu sanayici, hammadde getiren destekler olarak düşünüyoruz. Katma değerli ürün yapalım diyoruz. Hammaddeyi katma değerli hale getiren bir iş modelimiz var sanayi ve istihdama katkı sunuyoruz. Bizim 350 bin istihdamımız var. Bu yaklaşık 1 milyon aile demek. Bunu büyütebiliriz ama nakitte tıkanıyoruz” ifadelerini kullandı.

ZÜCDER’in yüzde 50’den fazla satışının Avrupa Birliği ülkelerine olduğunu, bu merkezde konteyner problemi olmadığını, insanların malını bir günde alabildiklerini belirten Mesut Öksüz, Türkiye’nin dünya ticaretinde coğrafi olarak merkezde olmasının büyük avantaj olduğunu söyledi. Sektörün 1 milyar dolar ithalat yaptığını ve bu rakamla dünyada 36’ncı sırada olduklarını dile getiren Öksüz, “Buradakiler ilk defa Türkiye’ye gelenler. Kriterimize göre geliyorlar. O iyi ciroysa, bizi ithal ediyorsa, bizim ihtiyacımız olan profil o. Bunlar da zirve ve fuarların etkisiyle oluyor” dedi.

Firmalar fiyat veremiyor

Sektörde 2 bin 500 firmanın yer aldığını, ZÜCDER’in 477 üyesinin olduğunu ancak hacim olarak sektörün yüzde 85’inine hakim oldukları bilgisini veren Mesut Öksüz, piyasanın dalgalanmalarla fiyat verememe durumuna geldiğini söyledi.

Öksüz rafların giderek boşaldığını belirterek şöyle konuştu:

“KDV’sini ödeyeceksiniz, hammaddesini ödeyeceksiniz, 6 aylık çek alacaksınız, hadi bir fiyat verin bakalım. Veremezsiniz. Fiyatlar zaten çok üzerine çıktı. Peşin parayla yapıldığı için de birçok noktaya gezin raflar boş. Ürün tedarikinde müthiş bir durma var. Satılan malın yerine yenisi konamıyor. Böyle bir ticaretin içerisine sırf ihracat olarak bakmayıp bütüncül bakmak lazım. Dolar için ekonomist değiliz ama ekonomistlerin ve buna yön verecek insanların karar verip bu kurun durması lazım ki ticaret hayatı normale dönsün.”

Mesut Öksüz fiyat artışlarında girdi maliyetlerinin etkili olduğunu, ancak bunda işçilik maliyeti ile dolardaki yükselmelerin çok büyük etkisinin olmadığını dile getirdi.

5000 TL asgari ücret konusu

Asgari ücretin ne kadar olması gerektiğine yönelik tartışmaların kamu ve özel kesimde tartışılmaya devam ettiğini belirten Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Mesut Öksüz, “Asgari ücret için şunu söyleyeyim. 5 bin lira da olsa, bizim sanayicimizi etkilemez. Çünkü o para yine bizim sektörümüzde bizim iç piyasamızda bize satış olarak dönecek” dedi.

“Yüzde 10 – 15 zamlarla bu iş yürütülemez. Ülkede alım gücü kalmadı” diyen ZÜCDER Başkanı Mesut Öksüz, “Keşke SGK’ya ödenen primler, ödemeler bir yıl boyunca alınmasa. Bu paralar (sanayicide) kalsa. (Asgari ücretin karşılanması konusunda) bizim ihtiyacımız SGK’ya yapılan bu ödemelerin (firmalara) bırakılması” dedi. Ücret ve maaşlarda bütün hesapların hep geçinme üzerine kurulduğunu insanların sosyalleşmeye de ihtiyaçları olduğunu belirten Mesut Öksüz, “Yurtdışında da gördük… İnsanlar geçinmenin dışında içlerindeki gerginliği ve mutsuzluğu atmak için kendilerine vakit ayırabiliyorlar ve ertesi gün daha dinç, dinlenmiş olarak işlerine moralli gidiyorlar” şeklinde konuştu.

Sanayicinin zamanında hammadde bulmada zorluk çektiğini vurgulayan ZÜCDER Başkanı Öksüz, işçilik maliyetlerinin çok ucuzladığını, ancak sadece ucuzlayan işçilik maliyetleriyle dünya ile rekabet etmenin mümkün olmadığını sözlerine ekledi.

Hisse alır, ortak olurum

PETKİM gibi birçok yeni üretici işletmenin devreye girmesinin gereğine dikkat çeken ZÜCDER Başkanı Mesut Öksüz, “Böyle hammadde üretecek bir işletme açılsa yurtdışına bağımlılığımız kalmaz veya azalır. Bu şirkete ortak olurum, hisse dahi alırım. Hammadde işletmeleri açalım hem halkımız kazansın. Çünkü artık hammadde satamamak diye bir şey yok” dedi.

Mesut Öksüz, Türkiye’de hammaddede yüzde 70-80’e kadar üretime ek vergi alınmaması, hatta ithalatın teşvik edilmesi gerektiğini belirterek, “Şu an bu kadar talep varken üretimimizi arttırmamız, yatırımlar yapmamız, bununla da dünya pazarlarında daha ileri bir seviyelere gelmemiz lazım” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin pahalı olarak aldığı hammaddeyi iş modelleriyle çok iyi işleyerek katma değerli hale getirmeye çalıştığını belirten Mesut Öksüz, “Bizim 350 bin istihdamımız var. Bu yaklaşık 1 milyon aile demek. Bunu büyütebiliriz ama nakitte tıkanıyoruz” dedi.

Satılan malın yerine yenisini koymada büyük zorluk yaşandığını dile getiren Mesut Öksüz, “Böyle bir ticaretin içerisine sırf ihracat olarak bakmayıp bütüncül bakmak gerekiyor. Dolar için ekonomist değiliz ama ekonomistlerin ve buna yön verecek insanların karar verip bu kur oynaklığının durması lazım ki ticaret hayatı normale dönsün” ifadelerini kullandı.

analizgazetesi.com.tr

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sedat Yılmaz Arşivi