105 Füze atıldı kimsenin burnu kanamadı
Esad, acımasızca kendi halkını vurmaya devam ediyor. En son kimyasal silah kullandığı iddiasıyla ABD’yi öfkelendirmişti. Hâlbuki yasal silahlarla, uluslararası şartlara uygun şekilde insanları öldürmeye devam edebilirdi(!).
Suriye’den çekilmeye hazırlanan ABD, durup düşündü. Eğer kimyasal silah kullanımına sessiz kalırsa insanlığa ihanet olurdu. İngiltere ve Fransa yönetimi ile istişarede bulundu ve insanlık için Şam’a tam 105 füze attı ama ön bilgisi olan Esad tesislerini boşaltmış, Rusya savunma sistemleri ile misafirperverliğini göstererek füzelerin çoğunu havada karşılamıştı.
Esad’ın ilkel şartlarda, her attığı bomba ile yüzlerce insanı can verirken ABD ve müttefiklerinin attığı 105 füze karşısında kimsenin burnu dahi kanamamış bu yönde büyük bir özen gösterilmişti.
ABD ve onun güdümünde olan medya bunu büyük başarı saydı, gün boyu “ABD Suriye’yi vurdu” diyerek bu tiyatro oyununu canlı yayında dünyaya sundu.
Tiyatronun diğer perdesinde ise yine tarafların toplantısı vardı Rusya tepki verdi, ABD tepki verdi karşılıklı restleşti, oturum bitti. Rusya ve ABD temsilcileri sarmaş dolaş öpüştü, birbirini kucakladı.
Tiyatrodan farklı bir sahnede İran var,Tarih boyunca ümmet gibi bir derdi olmayan, savaş mağduru Müslümanlara hiçbir insani yardım yapmayan İran, yıllardır ABD ve İsrail’e gözdağı veriyor, atıyor, tutuyor ama yine dönüp Müslümanları vuruyor. Dün Irak’ı vurdu, bugün Suriye’deki Müslümanları vurmaya devam ediyor. İşte son yaptığı açıklama ortada, Doğu Guta’da Esad’ın yanında yer alacağız, vuracağız diyor. Yardım yapacağız, el uzatacağız, demiyor.
Ümmete en büyük ihaneti yapan iki oyuncu ülke Sözde İslam cumhuriyeti İran ve Suudi Arabistan ümmet için adım atmıyor, işbirliği yapmıyor, aksine her biri biryana çekiliyor ve her biri bir küfür devletiyle iş tutuyor. İşte Suudi Arabistan Amerika’da Trump ile yiyor, içiyor, eğleniyor, işbirliği, anlaşmalar yapıyor. Diğer yanda İran- Rusya flörtü devam ediyor.
PKK yandaşları ve İrancılar ise aynı türküyü söylüyor. Afrin’den çık! Neden çıkacağız, sınırımızda ABD destekli, devlet çalışmaları yapılırken, batı Suriye’ye çöreklenmişken, biz neden çekileceğiz, neden askerimizi geri çekeceğiz, sessiz kalacağız?
Afrin’e güvenliğimiz için girdik. Türkiye Devleti ve STK’lar insani yardımlarını sürdürürken Suudi Arabistan veya İran’dan bu yönde bir adım geliyor mu? Hayır.
Çok büyük oyun oynanıyor gözlerimizin önünde, ülkemiz içerisinde işte yeni bir fitne ortaya atıldı.
Bu defada savaş mağduru insanlara tüm imkânları ile seferber olan İHH’yı hedef aldılar, dün FETÖcüler saldırıyordu, şimdi İrancılar görevi devralmışlar.
Neymiş Bülent Yıldırım, ABD az füze atmış, demiş. 25 yıldır dünyanın dört bir yanında yapılan çalışmaları gördüler, takdir ettiler, desteklediler de şimdi İHH yanlış yapıyor diye dostane uyarıyorlar öylemi?
Mezhepçi, kinci bir yapı ile karşı karşıyayız. Bunlar çıkıp mertçe biz İrancıyız, görüşümüz budur diyemiyorlar ama biz onlara net çağrı yapıyoruz diyoruz ki;
Açıklayın gerçek kimliklerinizi, mezhebinizi, niyetinizi, İran ile olan ilişkilerinizi herkes bilsin, kim kimdir?
Net olun, mert olun.
Senaryo içerisinde senaryo var, oyun içerisinde oyun var, tüm bunlar olup biterken bir çok devlet yöneticisi üç maymunu oynuyor...
Erdoğan gibi irade sahibi cesur liderler çıkmadıkça mazlumların yüzü gülmeyecek...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.