Yüreklerden sanata dökülen Allah (cc) Sevgisi?

Yüreklerden sanata dökülen Allah (cc) Sevgisi?
Arap şiiri Kur?an inmeden önce zirve noktasını yaşıyordu. Kur?an inince onun güzelliği bütün şairleri hayran bıraktı. Kur?an?la birlikte gelişen Arap...



Arap şiiri Kur?an inmeden önce zirve noktasını yaşıyordu. Kur?an inince onun güzelliği bütün şairleri hayran bıraktı. Kur?an?la birlikte gelişen Arap dili, şiire yeni açılımlar getirdi. İfade gücü şairleri için bulunmaz kaynak olmuştu.

İslam edebiyatının en güçlü dallarında biri şiirdir. Sahilsiz bir umman gibi engin olan İslam edebiyatı içinde şiir vadisinde çok nadide eserler verilmiş, bunlar dünya klasikleri içine girmiş, yüzyıllardır eskimeden okunmaya devam etmiştir. Arap şiiri Kur?an inmeden önce zirve noktasını yaşıyordu. Kur?an inince onun güzelliği bütün şairleri hayran bıraktı. Kur?an?la birlikte gelişen Arap dili, şiire yeni açılımlar getirdi. Arapça?nın zengin kelime hazinesi ve ifade gücü şairleri için bulunmaz bir kaynaktı.

Meşhur Arap şairlerine Abbasi dönemi şairlerinden Ebu Nuvas?ı (ö. 812) örnek verebiliriz. Arap edebiyatının bütün şiir dallarında başarılı olan ve Harun Reşid?in sarayında şiir söyleyen Ebu Nuvas, şiir kudretiyle Hayyam ve Hafız gibi sonra gelen şairleri etkilemiştir.

Arap şiirinin zirve ismi Farız

Arap şiirinin zirvesi olarak asıl anmak istediğimiz, coşkun tasavvufi şiirin en büyük ustalarında biri İbnü?l-Fârız?dır. (ö. 1235 Kahire) İbnü?l-Fârız?ın şeyhi melamet neşvesine sahip Şeyh Bakkal adında bir zattı. Divanından başka en tanınmış eseri Nazmu?s-Sülûk adlı manzumesidir. Bu ismi şiirine koymasını rüyada gördüğü Hz. Peygamber söylemiştir. 750 beyitten fazla olan bu kaside şairin manevî yolculuğunun ve ruhî miracının tasviridir. Birçok büyük mutasavvıfın şerh yazdığı eser üzerine İsmail Ankaravî?nin Türkçe şerhi Osmanlı Tasavvuf Düşüncesi adıyla yayınlanmıştır. İbnü?l-Fârız?ın diğer bir meşhur eseri de el-Kasîdetü?l-Hamriyye?dir. Burada şarabı ilahi aşkın sembolü olarak alır. İbnü?l-Fârız, Arap şiirinde sembolizmin önemli bir temsilcisidir. Onun coşkulu olduğu kadar hikemî olan şiirleri Mısır başta olmak üzere birçok Arap ülkesinde ilâhî şeklinde okunmaktadır.

İslam şiiri Farsça yazan şairlerde de muhteşem örneklerini bulmuştur. Hakim Senaî, Feridüddîn Attar, Hayyam, Hafız-ı Şirazî (ö. 1390) en başta anılması gerekenlerdir. Hafız?ın Divan?ı neredeyse bütün İslam dünyasında ve Batı?da okunmuş ve sevilmiştir. Hafız?ın şiirlerindeki ahenk ve akıcılık yanında dilinin sade, tekellüfsüz ve veciz olması şöhretinin en önemli sebeplerinden biridir. Her türlü ilmî, ahlâkî, felsefî mazmunları ihtiva eden gazellerinde birçok edebî sanata yer vermesine rağmen mana ve ifadeyi bu sanatlarla boğmamıştır.

Farsça şiir anıtları arasında Mevlânâ?nın (ö. 1273) eserlerini anmadan geçmek olmaz. Onun yaklaşık 35 bin beyitlik Divan-ı Kebir?i ve 26 bin beyitlik Mesnevî?si İslam şiirinin abideleridir. Coşkun âşıkane duyguları terennüm eden Divan-ı Kebir?e göre didaktik yönü daha ağır basan Mesnevî?de önceki sufî şairlerin yolunu izleyerek hikayelerle örülü bir anlatım sunar. ?Farsça yazan sufî şairler arasında şüphesiz Mevlânâ dile en iyi hakim olan ve adeta onu oynarcasına kullanan bir şairdir. O klasik şiirin bütün inceliklerini ve retoriğin bütün oyunlarını çok iyi bilir.? der A. Schimmel. Bununla birlikte bunları o kadar ustalıkla ve külfetsizce yapar ki bunlar ifadeye herhangi bir ağırlık vermez.

İslam şiirinin Türk diliyle söylenmiş abidelerine gelirsek başta Yunus Emre?yi (ö. 1321) anmak gerekir. Onun günümüzde bile tazeliğini koruyan üslubu ve dili, devrinde nasıl Anadolu coğrafyasında bir milletin hamurunu yoğurmuşsa hâlâ bize seslenmekte, hâlâ bizim zihinsel kodlarımızı beslemektedir. Onun şiirlerinden mürekkep Divan?ından başka yine manzum bir ahlak kitabı olan Risaletü?n-Nushiye adlı eseri vardır.

Türkçe İslam şiirinin şaheserleri arasında Ali Şir Nevai, Süleyman Çelebi yanında Fuzulî ve Şeyh Galib de mutlaka zikredilmelidir. Fuzulî?nin ömrünün çoğu Necef?te Hz. Ali?nin türbesinde türbedar olarak geçmiş 1556 yılında Kerbela?da vefat etmiştir. Onun üç dilde (Arapça, Farsça ve Türkçe) Divan?larından başka Leylâ ile Mecnun adlı mesnevisi meşhurdur. Divan şiirinin bütün ölçülerini, biçimlerini kullanan Fuzuli Türkçe ile kusursuz denilebilecek şiirler söylemiş ve kendinden sonra gelen birçok şairi etkisi altına almıştır.

Yeni tarzın mucidi, Şeyh Galib

Victoria Holbrook?un ifadesiyle ?Osmanlı şiirinin mükemmellik standardı? olan Hüsn ü Aşk müellifi Şeyh Galib (ö. 1799) ?nüfuz edilmez zorluğu ile ünlüdür.? Hem klasik üslubun son halkası hem kendi içinde yeni bir tarzın mucidi olan Şeyh Galib bu eserinde insanın manevi yolculuğunu sembollerle yoğrulmuş, coşkulu bir macera halinde anlatır.

Bunların yanında Çağatay Türkçesi ile yazan Ali Şir Nevai ve çok yönlü bir sufi ve şair olan Lamii Çelebi?yi ve daha nice tarihin loş koridorlarında kalmış ismi anmak mümkündür. Nevai ve Lamii?nin eserleri sadeleştirilip mutlaka umumun istifadesine sunmak gerekir.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.