?Yozlaşan ve değerleri tüketen bir dindarlık değil ahlak ve değer üreten bir dindarlık??
Diyanet Dergisi mayıs sayısında ?Değerler Eğitimi? konusunu kapağa taşıdı. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez dergi için kaleme aldığı ?Değerler Üreten Dindarlık ve Değerler Eğitimi? başlıklı başyazısında ?ilahi öğretiler açısından bakıldığında bugün topyekun bütün insanlığın bir değerler kaybına uğradığını hatta bir değerler bunalımı yaşadığını? belirtti.
Bireyleri ve toplumları derinden sarsan değerler bunalımının ahlak bunalımından daha derin olduğuna dikkat çeken Başkan Görmez, ?Modern zamanlarda bilinçli değersizleştirme politikalarının, insanı, varlığı ve kâinatı değerlerden arındırma siyasetlerinin bu bunalımı daha da derinleştirdiğini? kaydetti.
Değerler bunalımının bir nedeninin de değerler hiyerarşisinin bozulması olduğunu belirten Başkan Görmez, değerler terazisini doğru kurabilmek için sadece doğru bilginin yeterli olamayacağını, aynı zamanda bilgi hiyerarşisinin de bozulmamış olması gerektiğinin altını çizdi. Başkan Görmez şöyle devam etti:
?Bilhassa değerler hiyerarşisinin bozulması, amaç değerlerle araç değerleri, gaye değerlerle vesile değerleri birbirine karıştırmış; bu durum araçlarda zenginleştikçe amaçlarda fakirleşmeyi, vesileleri artırdıkça gayelerde zayıflamayı intaç etmiştir.?
Değerleri tüketen hatta yozlaştıran sanal dindarlığın en büyük tehlike olduğunu vurgulayan Başkan Görmez, din gönüllülerine de büyük vazifeler düştüğünü hatırlattı:
?Din gönüllülerine büyük vazifeler düşmektedir. Zira camiler, kürsüler ve minberler sadece değerlerin anlatıldığı mekânlar değil aynı zamanda değerlerin üretildiği ve eğitiminin yapıldığı yerlerdir. Çünkü değerler eğitimi ahlaki, kültürel, ruhsal, bireysel ve toplumsal alana ilişkin uygun duyarlılık geliştirmek, erdem, fazilet ve değer duyarlılığı oluşturmaktır. Her şeyden önce din gönüllüsünün sadece değerler bilgisine sahip olması yetmez. Bunun yanında değerler hiyerarşisini çok iyi bilmesi; gaye değerlerle vesile değerleri, amaç değerlerle araç değerleri birbirinden tefrik etmesi; bilgi hiyerarşisi ile değerler hiyerarşisi arasındaki ilişkiyi doğru kurması, söz konusu değerleri bu hiyerarşilere uygun olarak en uygun bir üslup ile anlatma becerisine sahip olması gerekir.?
İbadetleri prospektüs yöntemiyle değil, yüksek değerler ile birlikte anlatmanın gerekliliğine de değinen yapan Başkan Görmez yazısına şöyle devam etti;
?Sonuçta değerleri tüketen ve yozlaştıran bir dindarlık değil, değer üreten bir dindarlığı tesis etme yolunda rehberlik yapmalıyız. Çünkü Kuran?a göre de sadece marufu işlemek yetmez, marufu egemen kılmak da gereklidir. Münkerden kaçınmak bizatihi bir erdem değildir. Mühim olan insanlığı münkerden arındırmaktır.
Son olarak modern dindarlığın yol açtığı anlam ve değer kaybının farkında olmalıyız. Ruh yüceliğini ve gönül derinliğini koruyacak ve sürdürecek bir dindarlığa vurgu yapmalıyız. Zira mensubu olmakla iftihar ettiğimiz din-i mübin-i İslam?ın bir ahlak ve değerler uygarlığıdır. Aslında insan, kendi öz doğasını, fıtratını ve yüceliğini bu erdemler aracılığı ile keşfedebilir. Yeter ki yüce dinimiz İslam?ın bu keşiflerde insana kılavuzluk eden büyük bir hazine olduğunun farkında olalım.?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.