Yıldıray Oğur: Şu an en güçlü isim Erdoğan.. O yüzden...
Söz Bitmeden, Türkiye'deki Çankaya süreçlerini masaya yatırıyor. Türkiye Gazetesi yazarı Yıldıray Oğur, Söz Bitmeden'e konuk oldu.
Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile imtihanı...
2007'de Gül'ün Köşk'e çıkma sürecinde yaşananlar...
Cumhurbaşkanlığı seçimleri üzerinden siyaset mühendisliği ve Gül-Erdoğan ekseninde 2014 seçimi Söz Bitmeden'de konuşuldu..
Yıldıray Oğur'un açıklamalarından bazı satır başları:
2007'DE NELER YAŞANMIŞTI?
2007'de ne Erdoğan'ı ne de Gül'ü beğendiler ama bugün...
yirmidorthaber.com- 2007'de daha üzerinde konuşulması gereken bir mesele çünkü daha tarihi birşey.. Gerçi bugünkü bu tartışmalardan ileriye pek fazla birşey kalmayacak ama en kalıcı olabilecek şey şu, 2007'de Abdullah Gül'ün bile 'Beni istemiyorsanız bizim partiden başka birisi olsun' demesine rağmen milyonlarca insan sokaklara çıktı. Halk evleri önünde barikatlar kuruldu, muhtıra verildi.. Yani ne Tayyip Erdoğan'ı ne de Gül'ü beğendi aslında o kalabalık.. Kendisini karar verici konumunda gören grup.. Şimdi 7 yıl sonra aslında bu hem o kesimin siyaseten çok büyük bir yenilgisi hem de AK Parti'nin siyasi bir zaferi. Yine iki tane aday var, ikisi de AK Partili.. Herkes bunu kabul etmiş durumda, muhalefet bile.. Hatta 2007'de yollara dökülen insanlar bu iki adaydan birine kendilerini daha yakın hissediyor.
Başörtüsü gerilim kaynağı olarak görülüyordu
Çok uzak bir tarih değil, 7 yıl önce.. Abdullah Gül'ün, hatta onun bile değil Hayrunnisa Hanım'ın aleyhineydi.. Çünkü o olmasa Abdullah Gül olabilecekti çünkü hatırlarsanız o dönemde AK Parti içerisinde eşi başörtülü olmayan Cumhurbaşkanı adaylarının hatta kadın aday isimleri öne çıkarılıyordu gerilim olmasın diye.. O zaman da böyle birşey vardı. Yani bir insanın temel hakkı ile ilgili bir konuyu gerilim kaynağı olarak görüyorlardı. Hatta o dönem bazı entellektüeller, 'Erdoğan, yine eşi başörtülü aday gösterdi' diyerek 'Bunlar demokrat değil, çoğulcu, dayatıyorlar, kimseyi dinlemiyorlar' şeklinde değerlendirmelerde bulundular.
Neyse ki 7 yılda o hava dağıldı
Eminim ki Abdullah Gül'ün yakın çalışma arkadaşlarından bile o eylemlere katılanlar vardır. Öyle bir havaydı o zamanlar ama neyse ki 7 yılda o hava dağıldı fakat aynı laflar devam ediyor, "Dayatıyor, otoriter..." halbuki bu siyasetin gereği Türkiye'de..
Şu an Erdoğan, akla gelen ilk seçenek
12. Cumhurbaşkanı seçilecek.. Bunlardan 2'si zaten darbeyle gelmiş, 5'i Başbakan iken Cumhurbaşkanı olmuş.. Böyle bir süreç yani bu. Siyaseten şu an en güçlü isim Recep Tayyip Erdoğan, o yüzden ilk olarak onun adının akla gelmesi ve onun seçilmesi de siyaseten ilk seçenek olur.. Ayrıca Cumhurbaşkanını halkın seçmesi de tarihi bir şey..
Cumhuriyet mitinglerini askerler organize etti
Az kalsın darbe oluyordu. Bir de ilk defa Cumhurbaşkanlığı meclisin dışına, Ankara'daki bu bizans oyunlarının dışına, sokağa taştı. Büyük kitlesel eylemler yapıldı -Cumhuriyet mitingleri- ki onlarla ilgili de şöyle bir şey var. Ergenekon dosyalarındaki en net bilgilerden biridir. Cumhuriyet mitinglerini organize eden Jandarma'daki Cumhuriyet Çalışma Grubu diye bir grup organize etti. Yani askerlerin organize ettiği eylemlerdi.
Dink, öldürülmeden önce 2007 konusunda uyarmış
Hrant Dink'in kendisi, vefat etmeden bir süre önce verdiği bir konferansta 2007'nin çok zor bir yıl olacağını, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin her zaman zor olduğunu hatta bir takım eylemler ve cinayetler bile olabileceğine dair açıklamalarda bulunuyor. Bu hiç beklenmedik bir şey değildi. Danıştay Saldırısı ile başlayan bir süreç aslında bu. Ortamı germek ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerini bir kriz havası içerisine sokmak istendi. Olabilir.. Bilemiyoruz.. Hrant Dink dosyası için sağolsun savcılar 7 yıldır hiçbir şey yapmadıkları için hiçbir şey de bilmiyoruz aslında..
Haber Kaynağı: yirmidorthaber.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.