Virüs-Medya-Aydınlarımız..

Salgın hastalık, milletlerin hayatında,

Zaman içerisinde ortaya çıkan vakti belli olmayan, süresi tahribatının ne olacağı kestirilemeyen olgulardır..

Salgının vukuundan önce nerelerde başlayacağı,

Salgın devam eylerken, kişilerin ve devletlerin, belli açık net anlaşılır,

Önlemler alması, uygulaması, süreklilik sağlaması gerekliliktir.

Dünya şaşkın insanlar kararsız kişiler ölüyor.

Devletin sağlıkçıları,

Bilim insanların açık ve NET bilgileri yok.

Vatandaşlar perişan.

Hal bu iken bilim adamlarının halka açık net ve anlaşılır bilgi vermeleri gerekmez mi?

Biz de öylemi?

Kanallara halkı aydınlatmak için çıkarılan bilim adamları ve aydınlar:

Dinliyorsunuz birinin söylediğini diğeri bilim adamı denilen uzman sayılan kişi tersini anlatıyor.

Başka kanalları açıyorsun onlarda bunlardan BETER.

Sosyal medya ya müracaat eyliyorsun o daha başka bir ALEM.

Sahtekarlık, Tahrikçiler, Siyasi maksatlılar, Karıştırıcılar, Kaynağı belirsiz DUYUMCULAR;

Belirsiz algı oluşturucular, Halkın huzuruna musallat olanlar, Fırsatçılar,

KAOS tan nemalananlar say say bitmiyor..

Konuşmalar arasında, İMALAT hatası olan kısık bir ses

BU MİLLET NASIL BU HALE GELDİ DİYE demeye çalışıyor,

Hemen müdahale edilip, konuyu değiştiriyorlar,

Konu kaynıyor esas konu anlatılamıyor.

Dinleyicilerin kafaları karışıyor.

Hiçbir aydın ve eğitimcide cesaretle ortaya çıkıp biz AHLAKI bozduk diyemiyor.

Halbuki ANLAŞILMAYAN ŞAİRİMİZ yüz yıl önce:

‘Ne irfandır veren ahlâka yükseklik, ne vicdandır;
Fazîlet hissi insanlarda ALLAH korkusundandır.
Yüreklerden çekilmiş farz edilsin HAVFI YEZDÂN’ın..
Ne irfânın kalır te’sîri kat’iyyen, ne vicdânın.

***

Oyuncak sanmayın! AHLÂK-İ MİLLÎ RÛH-İ MİLLÎDİR;
Onun İFLÂSI en korkunç ölümdür: MEVT-İ KÜLLÎDİR.'

Mehmet Akif Ersoy

Yusuf Ziya Öter

ADANA, 28.Mart.2020