“Vatanlarımızı koruduğumuz gibi..."
“Vatanlarımızı koruduğumuz gibi yüreklerimizi de işgallerden korumamız gerekir…”
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Gaziantep'te halka hutbe irat etti.
İki günlük Gaziantep programı çerçevesinde ziyaretlerini sürdüren Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Cuma namazı için geldiği Ulu Camiinde halka hutbe irat etti.
Gaziantep'in kurtuluş yıldönümü vesilesiyle Gaziantep’in kurtuluşunda can veren bütün şehitlere Allah’tan rahmet dileyen Başkan Görmez, “Bugün 25 Aralık, içinde yaşadığımız bu gazi şehrinde, 94 yıl önce muazzam bir savunma ile İslam'ın harimi ismetini çiğnetmemek için binlerce insanın can verip şehit olduğu günün yıldönümündeyiz. 94 yıl önce sadece bu şehrin taşını toprağını değil, bu şehrin, bu ülkenin imanını, İslam'ını, ezanını, izzetini savunmak için can veren şehitlere Allah'tan rahmet diliyorum” dedi.
Kurtuluş, özgürlük ve bağımsızlık kavramlarının önemine değinen Başkan Görmez, aslolan özgürlüğün yürekleri özgür kılmak olduğunu belirterek, hutbesinde şunları söyledi;
“Vatanlarımızı koruduğumuz gibi yüreklerimizi de işgallerden korumamız gerekir…”
Bugün öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, kurtuluş, özgürlük, bağımsızlık gibi kavramlar anlam değiştirdi. Elbette müminler topluluğunun özgür ve bağımsız bir vatanda yaşaması son derece önemlidir. Ama asıl özgürlük ve bağımsızlık yüreklerimizi özgürleştirmek, kalplerimizi bağımsızlaştırmaktır. İnsanın rabbine isyan etmesi, haram ve günah işlemesi, kardeşine karşı kin, nefret ve intikam beslemesi, kibir ve güç tutkusu bütün bunlar insanın yüreklerini işgal eden, sinede yük olan, Allah'a kulluğun önünde en büyük engellerdir. Müminler önce yüreklerini, kalplerini her türlü işgalden koruyacaktır. Vatanlarımızı, şehirlerimizi koruduğumuz gibi yüreklerimizi, kalplerimizi, gençlerimizin kalplerini her türlü işgalden korumak gibi bir görevimiz var.
“Kalbe yol gösterecek selim bir akıl, akla yol gösterecek selim bir kalptir…”
Rabbimizin bize verdiği en büyük nimet aklımızdır. İnsan, Rabbimizin bize gösterdiği yolun dışında başka batıl fikir ve dönemlerin egemenliği altına girdiği zaman kalbin işgalini de önleyemez. Kalbe yol gösterecek akıl, akla yol gösterecek selim bir kalptir. Allah'ın bizden istediği budur. Kalbimizi, aklımızı, zihnimizi yabancı düşüncelere teslim etmemektir. Tevhidden başka yola sapmamaktır. Kalbin bağımsızlığı ise her türlü kötülüğün işgalinden gönül dünyamızı korumaktır.
“Savaşın olduğu gibi zaferin de bir ahlakı vardır…”
Zaferin de bir ahlakı vardır. Gaziantep’in kurtuluşu bir zaferdir. Bugün gazi şehrin bağımsızlığının 94. yılında bu şehirde herkese düşen görev, bütün bunları düşünüp hamd etmektir. Eğer ecdadımız bu kurtuluş mücadelesini vermemiş olsaydı, bugün bu şehrin semalarından ezan duyulmayacak, bu Cuma namazını kılamayacaktık. Bunu hatırlayıp hamd etmeliyiz. Can veren şehitlerin yolundan gidemediğimiz için Allah'tan mağfiret dilemeliyiz. Onların yolunun yolcusu olmamız için dua etmeliyiz. Onlara şükranlarımızı, rahmetlerimizi, minnetlerimizi göndermeliyiz.
“Çapul kültürü ne zamandan beri cihat oldu…”
Bugün İslam dünyasında İslam’ın en temel kavramları tahrif ediliyor. Bunların başında ‘Cihat’ kavramı geliyor. Cihat, İslam’ın en büyük farizalarındandır. Yeri geldiğinde İslam’ın harimi ismetini korumak için mücadele etmek elbette İslam’ın şiarındandır. Ancak cihat, mazlum, insanları Öldürmek olamaz ahlak ve hukuk tanımayan savaşlara Cihat adı verilemez Cihat masum, suçlu, suçsuz, kadın, erkek, çocuk ayırt etmeden insanları katletmek cihat değildir. Vücuduna bomba bağlayarak camilere girmek ve bu bombaları patlatarak dünyanın görmediği cinayetleri işlemek cihat değildir. Çapul kültürü ne zamanda cihat olmuş.
“Asıl büyük cihat, tefrikaya ve cehalete karşı verilen cihattır…”
Asıl büyük cihat, tefrikaya karşı, cehalete karşı cihattır. Kalplerimizi işgalden kurtarmak, yüreklerimizi, akıllarımızı işgal olmaktan kurtarmaktır. Cehalete karşı kötülüğe karşı Cihat edemeyenler savaş meydanında da cihat edemezler. Antep savunması cihadın ahlakını ve hukukunun gösterildiği bir savunmadır. 94 yıl önce bu şehrin harimi ismetinin çiğnenmemesi için ezan sesleri dinmesin diye can veren bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Bizlere de yüreklerimizi, kalplerimizi her türlü işgalden kurtararak vatanımız içinde barış içinde yaşamayı nasip etsin. Bu özlemle yaşayan İslam dünyasındaki kardeşlerime bu özgürlüklerin en güzelini nasip etsin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.