TÜSİAD parti kursun

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, hükümetin eğitimde yaptığı düzenlemeyi eleştiren 'Patronlar Kulübü' TÜSİAD'a meydan okudu. "Sivil toplum örgütüysen onun gibi davran. Siyasi partiysen partinin adını koy, çık karşımıza" diyen Çelik, TÜSİAD'ın muhalefet partisi gibi hareket ettiği kaydetti

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Ömer Çelik, "Türkiye'de geçmişte elinde silah olanlar hükümetlere baskı yapmaya kalkıyordu, bugün cebinde para olanlar hükümete baskı yapmaya kalkıyor. TÜSİAD'a şunu söylüyoruz; sivil toplum örgütüysen onun gibi davran, siyasi partiysen partinin adını koy çık karşımıza" dedi. Çelik, partisinin Yumurtalık ilçe teşkilatı kongresinde yaptığı konuşmada, Milli Eğitim Bakanlığı'nın eğitimde '4+4+4' düzenlemesine TÜSİAD'ın yaptığı eleştirilere sert yanıt verdi.

Hükümetin eğitimle ilgili yeni bir düzenleme yaptığını anlatan Çelik, çocukların erken yaşta istediği mesleğe yönelmesi için eğitim sistemindeki yanlışlıkları gideren bir düzenleme yaptıklarını belirtti. Muhalefet partilerinin bu konuda söyleyecek hiçbir şeyleri olmadığını kaydeden Çelik, muhalefetteki boşluğu 'Patronlar Kulübü' TÜSİAD'ın doldurmaya başladığını kaydetti. Çelik, konuşmasında şu mesajları verdi:

HÜKÜMETE TALİMAT VEREMEZ

Şunun açığa çıkarılması gerekiyor; TÜSİAD bir sivil toplum örgütü müdür, bir ekonomik baskı grubu mudur, bir politik baskı grubu mudur, bir siyasi parti midir? TÜSİAD kendisini her türlü eleştiriden münezzeh bir noktaya koyuyor, seçilmiş hükümetlere talimat verme yetkisini kendisinde görüyor ve öyle bir üslup kullanıyor ki, adeta muhalefet partisi üslubu kullanıyor. Kendilerine cevap verdiğiniz zaman, bu sefer 'bize baskı yapıyorlar' diyor. Türkiye'de kimseye baskı yapıldığı yok. Türkiye'de geçmişte elinde silah olanlar hükümetlere baskı yapmaya kalkıyordu, bugün cebinde para olanlar hükümete baskı yapmaya kalkıyor. Sivil toplum örgütüysen onun gibi davran, siyasi partiysen partinin adını koy çık karşımıza.

ECEVİT'E KARŞI İLANLI SAVAŞ VERDİLER

TÜSİAD'ın Türkiye'nin demokrasisinin sakat kalmasındaki rolü ile ilgili rapor hazırlatması gerekiyor. 1979 yılında Başbakan Bülent Ecevit 'defter tutun' dedi; ardından TÜSİAD, Başbakan'a karşı toplam 24 gazeteye ilan vererek hükümeti düşürmeye çalıştı. Hükümeti düşürmek üzere hareket geçmiş bir sivil toplum örgütü dünyanın neresinde var? 12 Eylül faşist cuntası, bu ülkeyi katlederken, bu ülkenin bütün kaynaklarını sömürürken, bütün dernekleri kapattı. Açılmasına ilk izin verdikleri örgüt kim? TÜSİAD'dır. Niye? Gitsin cuntanın ABD'de lobisini yapsın diye buna izin vermiştir.

DARBE OLURKEN DERNEK NEREDEYDİ

1960'ta, 1971'de, 12 Eylül'de, 28 Şubat'ta ve 27 Nisan'da TÜSİAD'ın nerede olduğunun sorulması gerekir. TÜSİAD'ın her cümlesinin altında 'ama' vardır. Bir şeye itiraz eder, statükoya karşı çıkıyor zannedersiniz, ondan sonra oraya bir 'ama' ifadesi koyar, sonra sivil, seçilmiş hükümete aklınca sivil muhtıra vermeye kalkar. 28 Şubat döneminde TÜSİAD'ın yüksek istişare kurulunun başındaki kişi 'meclis kapatılsın' diye demeç verdi. 'Meclis kapatılsın' demek millet iradesinin yasaklanması demektir. Elinde silah olanın yaptığı ile TÜSİAD'ın o zamanki ifadesinin arasında fark yoktur.

28 ŞUBAT en büyük soygun

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, 28 Şubat'ın askerin yaptığı bir darbeden çok, büyük sermaye ve medyanın yaptığı darbenin peşine askerin takılması süreci olduğunu ifade ederek, "28 Şubat Türkiye ve dünyanın en büyük soygun operasyonudur" dedi. "28 Şubat, bir kısım büyük sermayenin Türkiye'yi soyma operasyonudur. Burada silahlı kuvvetlerin içindeki bir yapılanma vasıtasıyla medyayı da arkalarına alarak büyük bir kaos yaratmışlardır. O gün kimler zenginleşmiştir? 28 Şubat sürecinde TÜSİAD ne yapmıştır? TÜSİAD, anayasa, eğitim raporları hazırlayarak, seçilmiş hükümetin üstünde bir yüksek mahkeme, bir not verici olarak çalışacağına önce kendi tarihiyle ilgili raporlar açsın" ifadelerini kullanan Çelik, 28 Şubat içindeki büyük sermaye ve medya boyutunun tartışılması gerektiğini kaydetti.