"Türkiye'de İnsan Hakları" Konulu Konferans, Gerçekleştirildi.
Adana Baro Başkanı Av. Çıtırık: “Barolar Konuşmayacaksa Kim Konuşacak”
Konferansa konuşmacı olarak, Prof.Dr. Tuğrul katoğlu (bilkent üniversitesi hukuk fakültesi öğretim üyesi), Yrd. Doç. Dr. Taylan koç (çukurova üniversitesi hukuk fakültesi öğretim üyesi) ve adana barosu insan hakları komisyonu başkanı Av. Mustafa çinkılıç katıldı. Oturum başkanlığı adana barosu insan hakları komisyonu koordinatörü av. Sabahattin gümüş yaptı.
Adana Barosu, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin kabul edilişinin 67. Yıldönümü etkinlikleri kapsamında "Türkiye'de insan hakları" konulu konferans düzenledi. Seyhan Otel'de gerçekleşen konferansa konuşmacı olarak, Prof.Dr. Tuğrul Katoğlu (Bilkent Üniversitesi Hukuk fakültesi öğretim üyesi), Yrd. Doç. Dr. Taylan Koç (Çukurova Üniversitesi hukuk fakültesi öğretim üyesi) ve Adana Barosu İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Av. Mustafa Çinkılıç katıldı. Oturum başkanlığı Adana Barosu İnsan Hakları Komisyonu Koordinatörü Av. Sabahattin Gümüş yaptı.
Adana Baro Başkanı Av. Mengücek Gazi Çıtırık, açılışta yaptığı konuşmada, İnsan Hakları kavramının hem ulusal hem de uluslar arası düzeyde, günlük hayatın içinde bir sorun olarak, kamusal yetkinin kullanımına ilişkin tartışmaların merkezinde olduğunu, ayrıca hukuk ve siyaset konularının en başında geldiğine vurgu yaptı.
İnsan Hakları Haftası etkinliklerinin hafta boyunca yoğun katılımla yapabilmenin iç huzuru içinde olduklarını ifade eden Av. Çıtırık, şunları kaydetti:
"Kişinin sadece insan olması nedeniyle sahip olduğu hakların bütünüdür insan hakları. Beyannamenin hazırlanmasında, büyük emeği geçen ve son halini veren Fransız hukuçu Rene CASSIN'a göre insan hakları bilimi, "bütünü, her insanın kişiliğinin gelişmesi için vazgeçilmez olan hakları ve özgürlükleri belirleyerek, insan onurundan hareketle insanlar arasındaki ilişkileri inceleme konusu yapan sosyal bölümlerin dalıdır insan hakları bilimi" der.
İnsanlığın ilk gününden beri egemen güçle, siyasi iktidar, devlet mefhumuyla, üstünlerle, hep bu kavramın yaşatılması için mücadele edilmiştir. İnsan haklarının genişletilebilmesi amaçlanmıştır. Devletin, birey- yurttaş için olması, birey yurttaşın temel hak ve özgürlüklerinin korunmasının güvencesi olması doğrultusunda insan hakları tanımlanmaktadır. İnsan hakları kavramı içerisinde, kişi özgürlükleri, siyasal haklar, bilimsel ve teknik gelişmelerle, bireysel hakların güvence altına alındığıdır. Bildirge temel hakları özgürlük, mülkiyet, güvenlik ve zulme karşı direnme olarak sıralamıştır. Devletten önce de var olan insan haklarının devlet güvencesi tarafından sağlanmalı gerekir. İnsan hakları ve temel hak ve özgürlükler ; herkese karşı ileri, sürdürülebilir nitelikte olmalıdır."
"RUSYA İLE YARIŞIYORUZ"
Ülkemizde, Anayasa'ya Bireysel Başvuru'da 3 yıl içinde 50 bin başvuru yapıldığına dikkat çeken Av. Çıtırık, "Rusya ile bu konuda yarışıyoruz. Önemli olan siyasi iktidarlar, kendilerini hukuka bağlı, hukuku içselleştirebilmelidir” diye konuştu.
“ELÇİ’NİN ÖLDÜRÜLMESİ VİCDANIMIZI KANATIYOR”
Av. Çıtırık, ülkemizde insan haklarındaki kazanımlara rağmen halen ifade ve basın özgürlüğünün yeterince işletilemediğini ifade ederek, " Bir ülkede ifade ve basın özgürlüğünün yeterince işletilmesi demokrasinin en önemli göstergelerinden biri olmasına rağmen, sadece gazetecilik faaliyetinden dolayı Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün de aralarında bulunduğu 31 gazeteci tutuklu. İfade ve yaşam özgürlüğüne yönelik saldırılar artmaktadır. Demokratik, hukuk, kardeşlik ve barış sorununa kendisini adayan , Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Tahir Elçi'nin de katledilmesinin üzerinden 13 gün geçti ama hala fail ya da failleri bulunamadı.Halen vicdanımız kanamaya devam ediyor " dedi
“BAROLAR KONUŞMAYACAKSA KİM KONUŞACAK?”
Baroları, diğer meslek örgütlerinden ayıran temel bir özellikleri olduğu ifade eden Av. Çıtırık," "Hakkımda "bu Çıtırık da ne kadar konuşuyor"deniliyor. Avukatlık Yasası'nın 76, 95 ve 110. Maddelerinin barolara verdiği yetkilere göre; "Hukukun üstünlüğünü, korumak, geliştirmek, bu kavramlara işlevsellik kazandırmak baroların ve barolar birliğinin görevidir." der. Doğu ve Güneydoğu'da şehirler muhasara altına alınırken, ilan edilmemişken olağanüstü sıkıyönetim uygulanırken, sokağa çıkma yasakları yaşanırken, ölüm ve şiddet daha da artarken, baro başkanları hukuk adamları konuşmayacaksa kim konuşacak?, Türkiye'nin hukuk devleti olması için, insan hakları mücadelesi verirken katledilen Tahir Elçi ile ilgili, kadın cinayetleri ve iş kazası adı altında "bu işin fıtratında var" denilerek dalga geçilirken, ülkemizde akan kanın durması, toplumsal barışın sağlanması, temel hak ve özgürlükleri alabildiğince genişleten devleti kısıtlayan yeni bir anayasa için barolar konuşmayacak da kim konuşacak?"
Konferansta; hukuk devletinin tanımı, temel insan hakları ve özgürlükleri, hakim -savcı keyfiyeti, hukuka aykırı adil yargılama koşulları, makul sürede yargılama, insan haklarının tarihsel süreci, hak ihlallerine karşı mücadele, işin yasal boyutu anlatıldı.
Av. Sabahattin Gümüş, kapanışta yaptığı konuşmada, "İnsan hakkı; nefes aldığımız her gün bizimledir. Gelecek yıl , 10 Aralık günü toplandığımızda Avrupa'daki gibi sadece düşünce hakkını tartışmak istiyoruz. Bugün olduğu gibi yaşam hakkını tartışmamak dileği ve özlemiyle." dedi.
adanapost.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.