Türkiye-Sudan ilişkilerinde yeni dönem

Türkiye-Sudan ilişkilerinde yeni dönem
Türkiye ile Sudan arasında 10 milyar dolarlık ticaret hedefi doğrultusunda toplam 22 anlaşma imzalandı.

HARTUM - Bahattin Gönültaş 

Türkiye ile Sudan arasında 10 milyar dolarlık ticaret hedefi doğrultusunda 22 anlaşma imzalanarak ilk adım atıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Afrika turu kapsamında gerçekleştirdiği Sudan ziyaretine damga vuran konulardan biri de ekonomik anlaşmalar oldu.

Erdoğan'ın iki gün süren gezisi sırasında, özel sektör temsilcilerinin anlaşmaları dahil toplam 22 iş birliği anlaşması imzalandı.

Bu kapsamda iki ülke arasında ticaret ve ekonomik ortaklık, bilim, teknoloji ve sanayi, jeolojik araştırma ve maden kaynakları, tarım, ormancılık, eğitim, turizm, çevre, küçük ve orta ölçekli işletmelerin geliştirilmesi, sanayi, medya, stratejik iş birliği ve askeri eğitim alanlarında 13 anlaşmaya iki ülke bakanları tarafından imza atıldı.

Türkiye-Sudan İş Forumu'nda ise özel sektör temsilcilerince 9 anlaşma imzalandı.

Erdoğan ve Sudan Cumhurbaşkanı Ömer el Beşir de geçen yıl itibarıyla yaklaşık 500 milyon dolar olan ikili ticaret hacminin 10 milyar dolara çıkarılmasının hedeflendiğini bildirdi.

Türk iş dünyası, iki ülke arasında belirlenen bu hedefin yakalanabileceği konusunda hemfikir oldu.

"Finansman ve gümrük sorunları aşılmalı"

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Erdoğan'ın iş dünyasına öncelikli olarak mevcut ticaret hacmini kısa vadede 1 milyar dolara, uzun vadede ise 10 milyar dolara çıkarma hedefi verdiğini söyledi.

Türk ihracatçılarının Sudan'da finansmanla ilgili sıkıntıları olduğuna işaret eden Büyükekşi, "Bankaların faaliyet göstermesi gerekiyor. Gümrüklerle ilgili sorunlar var. Cumhurbaşkanımız da gündeme getirdi, gümrük vergilerinin düşürülmesi gerekiyor. Ticaretin tek taraflı artması hiçbir zaman sürdürülebilir değil. Cumhurbaşkanımızın gündeme getirdiği gibi iki tarafın da kazandığı bir sistem geliştirmemiz lazım." dedi.

Büyükekşi, Sudan'ın Türkiye'nin 2,5 katı yüzölçümüne sahip olduğunu, ülkenin verimli arazileri ve büyük bir hayvan nüfusu bulunmasına karşın bunları kullanamadığını, sanayisinin ise gelişmediğini belirtti.

Türkiye ve Sudan'ın bu konularda anlaşmalar yaptığını anımsatan Büyükekşi, Türkiye'nin sadece ihracat değil, ithalat yaparak da 10 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmayı hedeflediğini dile getirdi.

Büyükekşi, bu hedefe 10 yılda ulaşılabileceği tahmininde bulunarak, şöyle devam etti:

"İki ülke arasında Serbest Ticaret Anlaşması imzalandı. Biz hemen gümrükleri düşürüyoruz, onlar fasılalı olarak düşürecekler. Onların da hızlanması lazım. Paraları yok, kredi mekanizmasının devreye girmesi gerekiyor. Bunlar da hemen bugünden yarına olacak işler değil. Burada özellikle büyümenin ve sürdürülebilir kalkınmanın hayata geçebilmesi için altyapı yatırımlarına ihtiyaçları var."

Büyükekşi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyareti sırasında imzalanan anlaşmaların önemine işaret ederek, "Bu zamana kadar Sudan'da Türk müteahhitlerinin yaptığı 2,2 milyar dolarlık proje var. Bunun 1,9 milyar dolarlık kısmı tamamlanmış durumda. Geri kalanı da şu anda yapılıyor." diye konuştu.

İki ülke arasında turizm alanında da iş birliği planları olduğunu vurgulayan Büyükekşi, "Cumhurbaşkanımızın turizmle ilgili önerisi oldu, Umre'ye gidecek Türk vatandaşlarının önce buraya gelip, sonra deniz yoluyla Cidde'ye geçmesi yönünde. Orada yeni yapılacak yatırımlar, oteller olacak. Türkiye'nin turizmde çok büyük tecrübesi var. Bu konuda güzel gelişmeleri hep birlikte hayata geçirmek için elimizden geleni yapacağız." değerlendirmesinde bulundu.

İş adamları Sudan'daki vergilendirmeden şikayetçi

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkan Yardımcısı Adnan Bostan da Sudan'ın Afrika'da Türk girişimcilerin en fazla yatırım yaptığı yerlerden biri olduğunu, iki ülke liderinin belirlediği 10 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefini tutturmak için potansiyelin değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Potansiyelin tarımdan sanayiye her alanda olduğunun altını çizen Bostan, her iki tarafın da bir program dahilinde yoğun şekilde çalışması gerektiğini bildirdi.

Bostan, bürokrasinin kaldırılmasının iş insanlarının önünü açacağına dikkati çekerek, "10 milyar dolarlık ticaret hedefinin gerçekleşmeyecek bir durumu yok. Sudan ve Türkiye'nin potansiyeli ve iki ülke arasındaki bağ göz önüne alındığında çok hızlı yol alınacağına inanıyorum." dedi.

Özellikle tarım alanında iki ülke arasında yapılan anlaşmalarla hızlı bir yol katedileceğinin görüldüğünü vurgulayan Bostan, "Özel sektör olarak, bu anlaşmayı dört gözle bekliyorduk. Özellikle MÜSİAD üyelerinin tarımla alakalı orada yatırımları söz konusu olacak." diye konuştu.

Bostan, tarımın yanı sıra hayvancılıkla ilgili çalışmaların da olduğuna işaret ederek, bu alanlarda MÜSİAD ekiplerinin hazırlıklar yaptığını, Sudan'ı gezerek tarım arazilerinde incemeler gerçekleştirdiklerini bildirdi.

MÜSİAD'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Sudan gezisinden bir ay önce kültür ve ticaret merkezlerine ilişkin bir projeye başladığını anlatan Bostan, "Burada yerel bakanlıklarla beraber yer tahsisi yapılıyor, Türkiye'de de bunun projesi çiziliyor." ifadesini kullandı.

Bostan, bu merkezlerin küçük ve orta ölçekli işletmeleri hedeflediğini belirterek, şunları kaydetti:

"Hedefimiz yıl sonuna kadar bunu yapmak, en kötü ihtimalle gelecek yılın ilk çeyreğinde bitirmek. Buradaki amacımız, Türkiye'deki KOBİ'lerin ürettiği ürünleri, doğrudan pazara sokup, buradan toptan ve perakende olmak üzere insanlara ulaştırmak. Bu hızlı bir sirkülasyon gerçekleştirecektir. Bu sirkülasyon sebebiyle de ürünlerimiz Çin mallarına ve burada çevre ülkelerden vergisiz gelen ürünlere karşı savaş vermiş olacaktır."

Türk yatırımcılarının Sudan'da yaşadığı en büyük sorunlardan birinin vergilendirme olduğunun altını çizen Bostan, Sudan'ın bölgedeki birçok ülkeyle özel anlaşmaları olduğunu ve bu ülkelerden gelen ürünlerin daha düşük maliyetle ulaştığını anlattı.

Bostan, özellikle Mısır'dan gelen endüstri ve ticari ürünlerin Türk mallarına göre maliyetlerinin daha uygun olduğunu dile getirerek, "Çünkü vergilendirmeden muaf kalmıyorlar. Bu da Türk ürünlerinin bu piyasaya girerken marka ve imaj olarak en üst seviyede olsalar da fiyat açısından rekabetçiliğini düşüren bir nokta oluyor. Umut ediyoruz ki ikili iş konseyinin karşılıklı çalışmaları sonucu bunu kısa sürede geriye doğru düşüreceklerdir. En azından vergilendirme eşit duruma gelecektir." dedi.

 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.