Toplumda Anne…
Cemiyet denilen bahçeye gelişi güzel serpiştirilmiş nadide çiçekler var ve yok olma kavramlarının idame özelliklerini taşıyan yaratıklar,
Her neticenin bir sebebi her sebebinde bir neticesi olduğu gibi,
Sizin de ANNELİK açısından birtakım sorumluluklarınız, arzularınız ve duygularınız olmalıdır.
ANNELİK tek yönlü değil çok yönlü ve komplike bir meseledir.
Niçinlerine inilmeden ve bu nedenleri halletmeden bu görevi yüklenmeye kalkışmak delilik, felaket ve ıstırap kaynağı olur.
ANNELİK feragat eden, duyan, yaşayan, seven, hisseden insancıl özelliklerin toplandığı bir sentez ve neticedir.
ANNE olmak, sonra anne olmayı kaybetmekten daha büyük bir felaket olabilir mi..
Sinesine yapışan ilk ağızla yeni bir hayat, yeni bir anne ya da
Bir baba yetiştireceğinin idrakinde olması gerekmez mi..
Analığın başı ve sonu yoktur.
Düşünen insan için analık tüm münakaşaların daima dışında kalmalıdır.
Düşünen hisseden anayı kelimeler tarif edebilir mi..
ANA bir seziş, bir ulviyet, bir feragat ve keşfedilemeyen meçhullerle dolu bir alemdir.
Bir ana için en büyük hazine yavrularıdır.
Evlatlarına hassasiyet yönünden anne bir bakar kördür.
Çünkü.
Yavrularından başka bir şey düşünmez.
Bu düşünce onu sonsuzluğa ve tehlikelere kolayca itebilir.
Anne sevdiği, koruduğu ve yaşattığı sürece ANADIR…
İstanbul, 17.04.1967
Yusuf Ziya Öter.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.