Toplum olarak uyuyoruz
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Uyku Laboratuvarı’na 9 yılda 2 bin 750 hasta başvurdu. Hastaların yüzde 80’inin şikayeti ise “Uykuya doyamıyorum” oldu. Polisonnografi cihazına bağlanarak uyutulan hastaların, uyuma isteklerinin altında yatan sebep teşhis edildi.
Normal uyku süresi, kişinin kendini iyi hissettiği, uyandığında zinde olabildiği süre olarak belirtiliyor. Uyku süresinin kişiden kişiye, hatta yaş dönemine göre değiştiği ve bu sürenin 4 saat ile 11 saat arasında olduğu biliniyor. Ancak gereğinden fazla uyuyor olmanıza rağmen, yeni güne yine yorgun uyanıyorsanız ortada bir sorun olduğunu ve İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Uyku Laboratuvarı’na hastaların genellikle fazla uyuma, buna rağmen dinlenememe şikayeti ile başvurduğunu söyleyen Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Sibel Öktem Ayık, uyku bozukluklarının türüne göre, tedavi yönteminin de değiştiğini anlattı. Uyanamama-fazla uyuma-kalitesiz uyku ya da uykusuzluk şikayeti ile başvuran hastalara ilk önce yaşam şeklinin tespitine ilişkin bir anket uygulanıyor. Ardından Polisonnografi cihazına bağlanıp sabaha kadar uyutulan hastaların, şikayetlerinin sebebi tespit ediliyor. Cihaz; kandaki oksijen seviyesi, solunum, kalp ritmi gibi daha birçok değeri, kayıt altına alıyor. Doç. Dr. Ayık, hastaların çoğunlukla kendilerini, 'Aşırı uyuyorum, otururken bile uyuyorum, ne kadar uyusam da yorgun kalkıyorum, horluyorum, uyurken tıkanıyorum' cümleleri ile tarif ettiklerini söyledi.
“ŞİŞMANLIK BÜYÜK RİSK”
Obezite, birçok hastalıkta olduğu gibi uyku bozukluklarının da temel sebeplerinden. Erişkinlerde uyku bozukluğuna yol açan 100’e yakın hastalık bulunuyor. Bunlardan en önemlisi, bazen ölüme bile neden olabilen uyku apnesi. Uyku apneli hastanın yaşam kalitesinin bozulduğunu söyleyen Doç. Dr. Ayık, bu tip hastaların her zaman ve her yerde, hatta direksiyon başında bile uyuyabildiklerinin altını çizdi. Bu hastalığa yakalananlardaki en büyük belirti ise yüksek şiddette horlama. İşe yorgun giden, dikkatini toplamakta güçlük çeken, televizyon karşısında uyuklayan uyku apneliler tedavi edilmezlerse, hipertansiyon ve kalp ritmi bozuklukları açısından büyük bir risk altına giriyorlar. Uykuda pozitif basınç verilen hastaların, nefesle ilgili sorunları ortadan kaldırılıyor.
NE ZAMAN DOKTORA GİTMELİYİM?
Neredeyse herkesin hayatının belli dönemlerinde uyku problemi yaşadığını söyleyen Doç. Dr. Ayık, bu tip sıkıntıların normal şartlarda iki-üç gün içinde kendiliğinden geçtiğini ifade ederek, “Ancak uyurken aşırı horluyor ve nefessiz kalıyorsanız, konuşmak ya da araba kullanmak gibi normal aktiviteleri yaparken bile uyuya kalıyor ve uyandığınızda kendinizi yorgun hissediyorsanız işin uzmanından yardım alma zamanı çoktan gelmiş demek oluyor” diye konuştu.
İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.