Tanrıver ; Adana'da 'Meyve Endüstrisi' için geleceğin meyveleri tasarlanıyor?

Tanrıver ; Adana'da 'Meyve Endüstrisi' için geleceğin meyveleri tasarlanıyor?
Dünya meyveciliğinde lider olan ülkelerin hepsinde meyve çeşit ve anaç ıslahı çok hızlı bir şekilde büyüdü ve önemli bir sektör haline geldi. Adana'da...



Dünya meyveciliğinde lider olan ülkelerin hepsinde meyve çeşit ve anaç ıslahı çok hızlı bir şekilde büyüdü ve önemli bir sektör haline geldi.

 

Adana'da 'Meyve Endüstrisi' için geleceğin meyveleri tasarlanıyor?

 

ADANA - Meyve ıslahı konusunda 10 yılı aşkın süredir çalışmalarını aralıksız sürdüren Beta Fidancılık kendi ıslah ettiği; bir elma, bir şeftali, bir nektarin, bir Japon grubu erik ve iki sert çekirdekli meyve anacını Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tescil Komitesi'nde geçtiğimiz günlerde tescil ettirdi. Tescil edilen anaçların üretim izinlerinin de verildiğini ve bu yıl Bakanlık tarafından çeşidin koruma altına alınacağını anlatan Beta Fidan Ar-Ge Müdürü Ziraat Mühendisi Dr. Emine Tanrıver, büyük bir titizlikle yürüttükleri sürecin detaylarını anlattı. ?Meyve ıslahını yapan İlk ve tek özel sektör kuruluşu biziz? diyen Tanrıver, koruma altına alınmaya hazırlanan çeşitlerin 2013 itibariyle ticari üretiminin başlayacağını iletti. Dr. Tanrıver, pazara sunacakları bu  melez meyve çeşit ve anaçları ile Türk meyveciliksektöründe önemli bir çalışmaya imza atarak bu alanda öncülük ettiklerini ve büyük bir mutluluk yaşadıklarını söyledi.

 

90'lı yıllarda başlayan meyve ıslah çalışmalarından seçilen ilk melezleri bu yıl tescil ettirdiklerini, bundan böyle sürekli yeni melez çeşitleri tescil ettirerek Türkiye Meyvecilik Sektörünün gelişmesine hizmet sunacaklarını vurgulayan Tanrıver, şunları söyledi:

 

MELEZ ÇEŞİTLERİNE BAŞLAYACAĞIZ

 

"Tescil edilerek, üretim izinleri de verilen yeni melez çeşitlerimizde, bu yıl Bakanlıkla birlikte denemelerimiz devam edecek. 2012 Ağustos ayı itibariyle de çeşidimiz koruma altına alınmış olacak. Bu süreçlerin ardından 2013 yılı itibariyle de 1, 2 ve 3 nolu parsellerini kuracağımız melez çeşitlerimizin ticari üretimine başlayacağız. Tescil'e gittiğimiz süreçte, ülkemiz ve sektörümüz adına bir çok ilki de yaşadık ve yaşattık. Bunlar;

 

-          İlk Türk melez Japon grubu eriği tescil edildi

 

-          İlk Türk melez şeftali, nektarin çeşitleri tescil edildi

 

-          İlk Türk melez şeftali nektarin hibrit anacı tescil edildi;

 

ve tüm bunların Türkiye'nin ilk ?Özel Sektör Meyvecilik Araştırma Kuruluşu? olup, Bisab'ın (Bitki Islahçıları alt Birliği) tek meyveci üyesi olan BETA FİDAN tarafından yapılmış olması da özel sektör açısından bir ilktir. Tüm bu ilkleri Türk meyvecilik sektörüne yaşatıyor olmanın haklı gurunu taşıyoruz.

 

Dünya meyveciliğinde lider olan ülkelerin hepsinde meyve çeşit ve anaç ıslahı çok hızlı bir şekilde büyümüş ve önemli bir sektör haline gelmiştir. Bu ülkeler yeni, kaliteli, hastalık ve zararlılara dayanıklı ve Pazar değeri yüksek çeşitlerini ?club variety? olarak gruplandırıp kendi belirledikleri ülkelerde üretimi sınırlı tutarak pazarda rakiplerinin rekabet gücünü kontrol etmektedirler. Bugün çok hissedilmese de bu meyve endüstrimiz açısından gelecekte oldukça riskli bir durumdur. Bugün birçok fidan firması meyve endüstrimizi geliştirmek için, yüksek miktarlarda patent ve royalite ücretleri ödeyerek yurt dışından meyve çeşitlerini getirip ülkemizde tescil ettiriyorlar. Fakat  pazarda çoğu zaman bu çeşitlerin getirildiği ülkelerle rekabet edemiyoruz çünkü onlar daha yeni daha pazarda kabul gören ve bize vermedikleri çeşitlerlekarşımıza çıkıyorlar. İşte tam bu anlamda Türk meyve endüstrisinin geleceği için meyve çeşit ıslahı hızla gelişmeli, bir çok meyve çeşidinin de ana vatanı olan Anadolu'nun uçsuz bucaksız gen kaynakları kullanılarak ülkesel yeni meyve çeşit  ıslah politikamız oluşturulmalıdır. Eğer bunu başaramazsak rakiplerimizin yüksek ücretlerle bizlere sattığı pazarda kıymet kaybetmeye başlamış çeşitleri üreterek onlarla rekabet etmemiz imkansız hale gelecektir. Bu nedenle çok zor ama Türk meyve sektörünün geleceği açısından çok önemli bir çalışma yürüttüğümüzü düşünüyorum. Çeşitlerimizin koruma altına alınma süreci bittikten sonra Türk meyve sektörüne tanıtımı yapılacaktır."


HEDEF MEYVE ENDÜSTRİSİ

 

Önümüzdeki dönem hedeflerini de anlatan Tanrıver, Meyve Endüstrisi için geleceğin meyvelerini tasarladıklarını vurguladı. "Meyve endüstrisi,  fidancılık, doku kültürü, meyve üretimi, paketleme, pazarlama, meyve suyu, meyve kurutma, konserve vb. her şeyi içine alan bir yapıdır. Meyve endüstrisinin temel girdisi anaç ve çeşittir. Meyvecilikte anaç ve çeşit konusunda yurt dışına bağımlılığımız gün geçtikçe artmıştır" diyen Tanrıver, şöyle konuştu:

 

"Meyve ıslahında ön plana çıkmış olan ülkeler dünya meyve pazarını da yönlendirmeye başlamışlardır. Pazarda ön plana çıkan çeşitleri kendi sınırları içerisinde tutarken bizim gibi meyve ıslah politikası olmayan ülkelere sadece kendi belirledikleri çeşitlerin üretim izinleri vermekteler ki; bunlar genellikle kendilerinin üretim miktarını azaltmaya başladıkları veya hiç tercih etmedikleri çeşitler olmaktadır.

 

Bu nedenle öncelikli hedefimiz  kendi gen kaynaklarımızı kalite kriterleri yüksek ticari çeşitlerle birleştirerek yüksek Pazar değerine sahip çeşitleri, olumsuz toprak ve iklim koşullarına uyum sağlayabilen, verimlilik ve kalite üzerine etkili kendi anaçlarımızı elde etmektir.

 

İklimimiz çok güzel, topraklarımız bir çok Avrupa ülkesi topraklarından daha verimli ve bakir, sularımız kaliteli ve çok çalışkan ve üretkeniz. Tüm bunların ışığında düşünürsek, aynı ürünleri biz daha ucuz, kaliteli ve üreteceğimiz için, pazardaki rakiplerimiz bizim göremediğimiz potansiyel gücümüzü görüyorlar ve bizden korkuyorlar. Bu nedenle bizi meyve endüstrimizin temel girdisi olan anaç ve fidan konusunda hazıra alıştırıp, teknolojileri yerine sürekli olarak bize ürünlerini satmaya çalışıyorlar. Böylece bize kendi üreticilerine rakip olmayacak çeşit ve anaçları göndererek pazardaki rekabet gücümüzü azaltıyorlar. İşte bu nedenle diğer bir hedefimiz meyve endüstrisinde hizmet veren kamu veya özel tüm kuruluşların bu gerçeği görerek geleceğe hazırlanması ve Türkiye meyvecilik ıslah politikasının geliştirilmesine katkı vermesi içinönderlik etmek istiyoruz.

 

Beta Fidan olarak ıslah etiğimiz 6 çeşidimizin tescil edilmesi Türk meyve Endüstrisinin, özgüven kazanması ve yurtdışına bağımlı olmadığını görmesi açısından çok büyük bir adım olmuştur.

 

Son olarak da, sayın Başbakanımız ve Tarım Bakanımızın, Tarımsal girdilerde yerli üretime geçilmesini ve ithalatın azaltılması istedikleri bu günlerde;  biz de Beta Meyvecilik Araştırma ve Islah Merkezi olarak ıslah edip, tescil ettirdiğimiz 6 yeni çeşidimizle meyvecilik sektörü adına bu konuda ilk adımları attık. Sayın Başbakanımız ve Bakanımızın; sektörümüzün  temel iki girdisi olan meyve anaç ve çeşit ıslahı ve üretimi açısından, yurt içindeki üreticiyi korumaları ve teşvik etmeleri ve Beta Meyvecilik Araştırma ve Islah Merkezi gibi özel sektör kuruluşlarına meyve ıslah çalışmalarında destek vermelerini bekliyoruz.

 

Beta AR-GE ekibi olarak yerli çeşit, yerli anaç ve yerli fidan sloganıyla yola çıktık. Bir gün bizim çeşitlerimizin dünya meyve pazarını yönlendireceği hedefiyle ve azmiyle ıslah çalışmalarımıza devam ediyoruz."


HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.