Sultan Veled'in rubailerinden örnekler

Sultan Veled'in rubailerinden örnekler
 ?Mevlânâ çeşitli vezinlerde divanlar yazmış, rubâiler söylemiştir. Ben de ona uydum ve bir divan tertip ettim? diyen Sultan Veled, tüm eserlerinde...

 ?Mevlânâ çeşitli vezinlerde divanlar yazmış, rubâiler söylemiştir. Ben de ona uydum ve bir divan tertip ettim? diyen Sultan Veled, tüm eserlerinde olduğu gibi, divanında da babasını örnek almış ve izinden gitmiş...

Mademki benim derdimin dermanı sendedir, sen öldürme.

Ey can! Bu âşığı ayrılıkla öldürme.

Beni vuslatla öldür; ayrılıkla öldürme.

Sen, beni öyle öldür, böyle öldürme

***

Eğer sen, Âdem?in cevherini biliyorsan,

Âdemoğullarından o demden başkasını arama.

Tere ve ekmekle yetindin mi,

dünyanın palavralarına tere kadar (bile) değer verme.

***

Balgam ve kanla dolu bedenleri bırak.

O (İlâhî) nefesi daima Âdem (oğlunda) ve melekte ara.

Adem?den maksat o nefestir;

Âdem değildir;maksadı ara, Âdem?i arama.

***

Ey dost! Eğer onu bir bilsen, ona bağlanır,

hemen bedenini ve canını feda edersin;

taşlanmış şeytandan ve inkârcı nefisten kurtulur,

Rahman?ın sıfatlarına bürünürsün.

***

Her alçağı gördüğün o gözle,

senin canın, eşsiz ay (yüzlü güzel)i nasıl görebilir?

Kârun?un sözüne kulak verdiğin vakit,

Kelim?in sözünden nasıl tat alabilirsin?

***

(Ey sevgili!) Mahmur gözünle gönlümü çaldığın zaman,

onu bazen parça parça ediyor, bazen de (ağ-zınla) çiğniyorsun.

Gönül kalmayıp mahvolduğu zaman,

ona (tekrar) varlık verip (ömrünü) uzatıyorsun.

***

Bazen seninle ayığım, bazen seninle sarhoşum;

bazen seninle yücedeyim, bazen seninle alçakta.

Can, beden, gökyüzü ve yeryüzü yok olup gitseler de şikâyete gerek yok;

çünkü sen varsın (ya), hepsi vardır.

***

Bizim yönlerin dışında başka bir yolumuz vardır.

Biz, sıfatlar şehrinde asla konaklamayız;

biz, mutlak varlıktan gelmişiz ve mutlak varlığa doğru gidiyoruz.

Ey dostlar! Bizim gidişimize salavat getirin.

***

Aşk meyhanesinde benim gibi sarhoşu kim gördü?

Kapağı açılmamış küplerin hepsini içeni kim gördü?

Gökyüzünü ve yeryüzünü şarapla dolu bir kadeh gibi

eline alanı kim gördü?

***

Bütün bu Rubailer, Mevlana'nın oğlu Sultan Veled'e ait. Sultan Veled'in tüm Rubailerinin orijinal metinleri Arapça harflerle ve günümüz Türçesine çevrilmiş halleri Latince harflerle Kurtuba Yayınları arasında neşredildi.

Mevlânâ Celâleddin-i Rumî?nin büyük oğlu, Fars ve Türk edebiyatının önemli simalarından, arif ve mutasavvıf, şair ve yazar, âlim ve fakih Sultan Veled?in divanında yer alan rubailer birkaçı hariç genelde sade ve akıcı bir dille yazılmıştır.

Rubailerde sevgiliden, aşktan, seyr u sülûktan bahsedilmiş ve öğütler de verilmiştir. Ayrıca Selçuklu sultanı Sultan Mesud III, Emir Alemeddin Kayser, Emir Muineddin Pervane, Mevlânâ Celâleddin, Kerimeddin b. Bektemur, Sultan Veled?in kardeşi Alâeddin ve Hamza adlı bir şahıs hakkında medhiyelere de yer verilmiştir.

Sultan Veled'in rubailerinin önemini kavramak için onun kim olduğunu bilmek önemli.

Kurtuba yayınları Sultan Veled'in Rubailerini özgün halleri ve günümüz türkçesi ile karşılıklı sayfalarda neşretti. Kitabın iç sayfalarından bir örnek...

SULTAN VELED'İN HAYATI

Kitabı yayına hazırlayan ve Rubaileri günümüz Türkçesine çeviren edebiyatçı öğretim üyesi Dr. Veyis Değirmençay, Sultan Veled'in hayatını şöyle özetliyor:

Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî?nin büyük oğlu olan Sultan Veled, 25 Rebiu?l-âhir 623/24 Nisan 1226 tarihinde şimdiki Karaman vilayeti olan Lârende?de dünyaya gelmiş ve 10 Recep 712/11 Kasım 1312?de Konya?da vefat etmiştir.

 Asıl adı Bahâeddin Muhammed Veled?dir. Mevlânâ, ona babası Sultanu?l-ulemâ Bahâeddin Veled?in adını ve lakabını vermiş, fakat genelde Bahâeddin adıyla hitap etmiştir. Ancak böyle olmakla birlikte ismi, bazı kaynaklarda Bahâeddin Ahmed olarak da geçmektedir. Daha çok Sultan Veled adıyla tanınmış olan şair, şiirlerinde Veled mahlasını kullanmıştır.

Hz. Ebubekir'in soyundan

Sultan Veled, Velednâme?sinde bildirdiği ve diğer kaynaklarda geçtiği üzere, baba tarafından Ebû Bekr es-Sıddîk?a bağlanır.

Sultan Veled, küçük yaşlardan itibaren babasının yanında, onun mübarek kollarında büyümüş ve ondan hiç ayrılmamıştır. On yaşına geldiğinde teşkil olunan bütün toplantı ve mahfillerde babasının yanında bulunmuş ve babasının iltifatlarına mazhar olmuştur.

Babasının isteği doğrultusunda Şeyh Salahaddin?in kızı Fatma Hatun?la evlenmiştir. Eflâkî?nin Çelebi Ârif?ten rivayetine göre, Fatma Hatun?dan on iki veya on üç çocuğu dünyaya gelmiş; ancak hepsi de birkaç aylıkken vefat etmişlerdir. Doğan bu kadar çocuğun ölümünden sonra Çelebi Ârif ve Mutahhara Hatun ile Şeref Hatun adlarında bir oğlan iki kız üç çocuğu daha dünyaya gelmiş ve bunlar uzun müddet yaşamışlardır. Sultan Veled, Fatma Hatun?un ölümünden sonra, cariyeleri Nusret Hatun ve Sünbüle Hatun ile evlenmiş; Nusret Hatun?dan Çelebi Âbid; Sünbüle Hatun?dan da Çelebi Zâhid ve Çelebi Vâcid adlarında üç oğlu daha olmuştur.

İlk eğitimini babasından aldı

Sultan Veled, küçük yaşlarda okuyup yazmaya başlamış ve ilk öğrenimini babasından almıştır. Gençliğinin ilk yıllarında babasından Arapça dersleri almış ve ondan Hanefi fıkhının meşhur eseri Hidaye?yi okumuştur. İlköğreniminden sonra babasının isteğiyle, yüksek öğrenimi için, kardeşi Alâeddin ile birlikte Şam?a gitmiş ve orada eğitim görmüştür. Fıkıh alanındaki bilgi ve yorumlarıyla, Hanefi fukahasına dair yazılan tabakât kitaplarında Mevlânâ?nın yanında fukahanın en meşhurları arasında yer almıştır.

Sultan Veled, bu ilimlerin yanında marifet, velâyet ve sırları da, ?Veled?in babasının verdiği bilgi ve velilikten başka, bilgi ve veliliği yoktur? dediği gibi ilk olarak babasından almıştır. Ayrıca Burhaneddin Muhakkık, Şems-i Tebrizi, Şeyh Salahaddin, Çelebi Hüsameddin ve Şeyh Kerimeddin?den de birçok sır ve maarif öğrenmiş ve bağışlar almıştır.

Farsça, Arapça, Türkçe ve Rumca biliyordu

Farsça ve Arapça?nın yanında Türkçe ve Rumca da bilen şair, bu dört dilde şiirler söylemiştir. Dinî bilgisi, âyet ve hadis kültürü, tasavvuf yönü ve diğer bilgileri yanında, edebî birikimi de son derece mükemmeldir.

Babasının yolundan ve izinden hiç ayrılmadı

Sultan Veled, her hususta babasına uymuş, onun sözünden hiç çıkmamış, onun öğütleriyle tarikate intisap etmiş ve halifelerine bağlanmıştır. İlk olarak Burhaneddin Muhakkık-i Tirmizi?ye bağlanmış; onun 638/1241?de ölümünden sonra beş yıl babasının hizmetinde bulunmuş; Şems-i Tebrizî?nin 642/1244?de Konya?ya gelip Mevlânâ?nın da ona bağlanmasıyla babasını takip ederek Şems?e bağlanmıştır. Şems?in, müritlerin davranışlarından ve kötü sözlerinden incinerek 645/1247 yılında ikinci defa Konya?dan ayrılarak kaybolmasından sonra, 652/1254 yılına kadar tam yedi yıl, babasıyla birlikte kararsızlık ve çaresizlik içerisinde hayat sürmüştür. Sonunda Mevlânâ?nın, 652/1254?de Şeyh Salahaddin?i halife ve şah olarak seçmesi ve Sultan Veled?e ?Bundan böyle Salahaddin?e o padişahlar padişahına uy; çünkü o can âleminin kendisine uyulacak zatı ve mekânsızlık saltanatının sahibidir; Şemseddin budur? demesi üzerine, o da, bunu kabul ederek Şeyh Salahaddin?in hizmetine girmiştir. Şeyh?in 662/1263?de vefatından sonra Mevlânâ?nın Çelebi Hüsameddin?i halife seçmesiyle birlikte Çelebi?ye bağlanmıştır. Bu bağlılık, on yıl Mevlânâ?nın vefatından önce, on iki yıl da vefatından sonra toplam yirmi iki yıl sürmüştür. Çelebi Hüsameddin?in 683/1284?de vefatından sonra, kendini tam olgun görmediği için, Kerimeddin b. Bektemur?a bağlanmış ve yedi yıl da onun hizmetinde bulunmuştur.

Ancak böyle olmakla birlikte Sultan Veled, Çelebi?nin ölümünden sonra, babasını temsil etmeye başlamış ve Mevlânâ zamanında bir nüve halinde bulunan; fakat henüz kurulmamış olan Mevleviliği babası adına kurmaya; etrafa gönderdiği halifelerle bu mesleği yaymaya koyulmuş; yani bilfiil Mevleviliğin başına geçmiş ve hizmetlerde bulunmuştur.

Fakat çok samimi bir zat olduğundan kendisinin henüz olgunlaşmadığını hissetmiş; yahut babasının yolunda gitmek lüzumunu duymuş ve her iki saikin tesiriyle Şeyh Kerimeddin?e tabi olmuş; onun da 690/1291?de vefatından sonra hem şeklen hem de manen halifelik görevini üstlenmiş ve 712/1312 yılında vefatına kadar bu makamda kalmıştır.

---

Toplam 454 rubainin yer aldığı Rubailer adlı eserde, Sultan Veled'in hayatına, yaşantısına, eğitimine, bilgisine ve edebi gücüne dair bilgiler de yer alıyor.

Hatırlanacağı gibi Sultan Veled'in bir diğer ünlü eseri Maarif de yakın zamanda Ataç yayınları arasında neşredilmiş ve çok satan eserler listesinde yer almayı da başarmıştı.

Haber 7

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.