İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

Siyaseten ?değerlerimizin? istismarı

Siyaseten ?değerlerimizin? istismarı

 

Türk milletinin yaşamında en önemli değerleri ve kutsalı dini ve vatan sevgisidir. Bu iki değer iki kutsal kavramdan asla ödün vermez. Ve önüne sürüldüğünde ise akan sular durur.

Milletimizin bu değerlerini ve onlara bağlılığını bilen siyasiler, siyasetlerini bu mecradan başlatmayı, değim yerindeyse milletimizi can evinden vurmayı hedefleyerek oluşturmuşlardır.

Yıllarca din üzerinden siyaset yapan, insanları inana ve inanmayan diye ayıran, ümmetçiliği öne çıkaran ve milliyetçiliği yeren, ay yıldızlı bayrağımıza burun kıvıran bir zihniyet. Bu zihniyetin içerisinden yenilikçi olarak ayrılan söylemlerini biraz yumuşatarak nabza göre şerbet vermeyi laf cambazlığındaki marifeti ile milyonları ikna etmeyi başaran ve arkasına cemaat desteği alan AKP iktidarı.

30 Mart yerel seçimleri yaklaşıyor, din üzerinden siyasetin meyvesi yeterince toplandı. Cemaatle de ters düşüldü şimdi geçer akçe milliyetçilik. Şöyle biraz geriye bakarsak Erdoğan, bir bakıyorsunuz bütün milliyetçiliği ayaklar altına alıyor, bir bakıyorsunuz, ezelden milliyetçi. Sayın başbakan şimdi ezelden en birinci milliyetçi, ondan başka milliyetçi yok.

Bugüne kadar Allahtan korkmayan, kuldan utanmadan insanların; ağızlarını din, iman, peygamber ve Allah adıyla eğip bükmelerine kanarak milletçe çok istismar edildik. Din adına konuşanların, başta başörtüsü ve İmam hatiplilerin yüksek öğrenim hakları üzerinden yapılan siyaset bu kişilere din düşmanlarının verdiği zarardan daha fazla zarar vermiştir. Özetle Dine ve dini vecibeleri gereğini yerine getirmeye çalışanlara din istismarcıları din düşmanlarından daha fazla zarar vermiştir.

Milletin temiz duygularını, inançlarını istismar ederek oylarını aldılar, soydular veya soyulmamıza göz yumdular.

Alın terleri ile kazandıkları paralardan verdiği vergilerden oluşan siyasi partilere yardım paralarını zimmetlerine geçirdiler, hesap vermekten kaçtılar ve kendilerine özel aflar çıkardılar.

Yardım dernekleri kurarak Allah adına fakirlere yardım edeceklerini söyleyerek milletin paralarını topladılar ve ceplerine attılar.

Faizsiz kazan diyerek İslami isimler kurdukları holding ve finans kurumları aracılığı ile millete helal kar payı vereceklerini söyleyip, alın teriyle kazanıp, dişimizden tırnağımızdan arttırdığımız birikimlerinizi toplayıp yok ettiler.

Dün bunları birlikte yapanlar, aralarında nasıl bir anlaşmazlık çıktıysa, çıkarlar çatışınca kavga kıyamet koptu bir birlerine düştüler. Vaaz-u nasihatler bitti, lanetler beddualar başladı.

Dün hürmetin iltifatın biri bin para iken, emniyette, yargıda cemaat kadrolaşmasına yol verirken o gün istikamet simetriydi bugün paralel oldu.

İnsanları diğer canlılardan ayıran en büyük özellik, ?Akli-Selim? olmasıdır. Yani aklına hâkim olması, mukayese ve mütalaa etme yeteneğine sahip olmasıdır. O zaman bize düşen aklımızı kullanmaktır.

Bundan dolayıdır ki, Yüce yaratan, Enfâl suresi ayet: 22., Müminûn suresi ayet: 80, En?am suresi ayet: 32, Yûnus suresi ayet: 100 ve daha pek çok ayette; ?Aklımızı kullanmamızı? şart koşar. Ayrıca, Allah CC. Alak suresi Ayet :1, Müzzemmil suresi Ayet :4 ve Muhammed suresi 24. Ayetlerinde, ?Kuran?ı ağır ağır ve anlamını inceden inceye düşünerek okumamızı? emreder.

Eğer, Kuran?da yazılı bu emirlere uygun olarak ayetleri inceden inceye düşünerek okusaydık ve aklımızı kullansaydık; din üzerinden siyaset yapanlar ile dini istismar ederek menfaat temin eden din tüccarları, bizleri aldatamaz, inancımızı suistimal, paralarımızı iç edemezlerdi.

Hz. Muhammed (SAS) ?Müslüman akıllı insandır. Yılanın deliğine ikinci kez elini sokmaz? buyuruyor.

Öyle ise; Kuran?ın bu açık emirlerine rağmen;

Halkımızı, inananlar ve inanmayanlar diye ikiye ayıranlara,

Başı açık kadınları, dinsizlikle itham edenlere,

Türk ordusunu ve komutanlarını din düşmanı ilan edenlere,

Bize oyunu verenler İslam, vermeyenler ise patates dinindendir diyenlere,

Bir insan hem laik ve hem Müslüman olamaz sözleriyle tüm laiklik taraftarlarını dinsiz ilan edenlere,

Çıkarlar çatışınca dini imanı unutup, Allah Resulü kâfirlere dahi lanet okumadığı ve beddua halde birbirlerine lanet okuyup beddua edenlere dur demezse Müslüman.

İşte o zaman inançlarıyla ters düşer ve imanını sorgulaması gerekir. Sakın ola bu sözleri siyaseten sözler olarak kabul etmeyin. Yukarıdaki ayetler ve hadis dayanağımızdır, bizimkisi dostane bir hatırlatmadan ibarettir.

Zaten din üzerinden siyaset artık yavaş yavaş yerini milli değerler ve milliyetçilik üzerinden siyasete doğru yönelmeye başladı. Bunun da tahribatı çok daha farklı boyutlarda ve bedeli ağır bir siyaset yolu olduğunu söylemeğe gerek yok sanırım.Artık bundan sonrasına  Allah?tan milletimizin uyanmasını dilemekten başka söz kalmıyor.

 

İbrahim Halil SİPAHİ

Araştırmacı-Yazar

04.03.2014/adanapost.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Halil Sipahi Arşivi