Şiirin Mozart'ı anısına
Türk edebiyatının en iyi hikâyecilerinden biri olan Ömer Seyfettin, kısa öykü türünün de öncülerindendir. Edebiyatta Türkçülük akımının kurucularından olan yazar, Türkçe'de sadeleşmeyi savunmuştur. 1884 tarihinde Gönen'de doğan yazar, 1920 yılında henüz 36 yaşındayken, yakalandığı ağır hastalık nedeniyle hayata veda etmiş fakat kısa ömrüne hayranlık bırakacak eserler sığdırmıştır. Öykülerinde gerçekleri olduğu gibi göstermiş, döneminin sorunlarını yansıtmıştır. Alaycı, süssüz ve sade bir anlatım dili kullanmıştır. Ömer Seyfettin öykülerinde çoğunlukla çocukluk anılarını, halkın inançlarını, tarihî olayları ve toplumun bozulmuş düzenini anlatır...
Fatma Barbarosoğlu'nun geçtiğimiz hafta yazdığı köşe yazılarına istinaden bugün Ömer Seyfettin'in Fon Sadriştayn'ın Karısı isimli öyküsünü yayınlıyoruz. 2 Şubat'ta kaybettiğimiz Nobel ödüllü şair Wislawa Szymborska ise Yüzyıl Devrederken şiiri ile sayfamıza konuk oluyor. "Polonya şiirinin büyük ustası" olarak kabul edilen Szymborska, eserlerinde felsefe ve ahlakı şiirsel lirizm ile mükemmel bir biçimde birleştirdiği için uluslararası ün kazandı. Şiirlerinde ölüm, işkence ve savaş temalarını da işleyen Szymborska'nın 12 şiir kitabı bulunuyordu. 1996 yılında "Edebiyat Ödülü"ne layık görülen şair için komite Şiirin Mozart'ı ifadesini kullanmıştı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.