Sevgililer günü hikâyesi?
Sevgi, ilmek ilmek dokuduğumuz kilim.Bir ilmeğini yanlış düğümlediğimiz zaman deseni bozulacağı için her an üzerinde titizlenmemiz gereken ömürlük bir uğraşı?Sevgi, akordunu bozmaya yeltenmeyeceğimiz <ezelden bize baht olan> gönül ezgimiz?.Sevgi, dağları taşları eriten, nefret tohumlarını çürüten, pare pare bulutları yürüten, suları köpürtüp coşturan, umutsuz kapıları açtıran esrarlı güç, muazzam hazine ve ilâhi lütuf?
Sevgili! Gönül hanemin tek sahibi. Yüreğimin en kuytu köşesine gizlediğim hazinem.Günü mü olur sevginin, sevgilinin?Kim bir güne hapsedebilir sevgiyi?Kim ayırabilir bir saniye insanı sevdiğinden?
Ya günübirlik anılır mı anneler?Başımızın tâcı değil mi onlar?Hangi sultan çıkarır tacını başından?Kim cennete giden yolu her gün arşınlamak varken yılda bir kez hatırlamak ister ki?
Ya kadınlarımız?Onlar bize Yüceler Yücesi?nin emaneti değil mi??Sizin en keriminiz kadınlara karşı merhametli davrananınızdır.? demiyor mu Sevgililer Sevgilisi?Bize veda ederken bile en kutlu emanetler arasında saymıyor mu kadınları?Öyleyse kadınlar gününe ne demeli?
Ne kadar çok günümüz, gecemiz, festivallerimiz var farkında mısınız?Günler geceler derken sermayemiz olan ömür tükeniyor olmasın?İnsanlar kendini ve andını ne zaman hatırlayacak acaba?
Size yardımcı olmak için bu uydurma günlerin hikayesini de anlatayım isterseniz?
SEVGİLİLER GÜNÜNÜN(!) HİKAYESİ
14 Şubat gününün ülkemizde sevgililer günü olarak kutlandığını bilmeyen yoktur.Neden 14 Şubat?Nisan değil, Temmuz değil de 14 Şubat dersiniz?Bu günün seçilmesinin özel bir anlamı mı var ?
Roma halkının kadınlık ve evlilik tanrıçası olarak kabul ettikleri Juno?ya saygılarını ifade etmek için 14 Şubatta tatil yaptıklarını biliyoruz.Zaten 15 Şubat da eski Roma?nın büyük bayramı(!)<Lupercalia> idi.
Bu bayram halkın genç nüfusu için çok önemliydi.14 Şubat günü genç kızlar, isimlerinin yazılı olduğu küçük kağıt parçalarını bir kavonoza koyarlardı.Genç erkeklerde bu kavanozdan çektikleri kağıtta kimin ismi yazıyorsa o kızla bayram süresince birlikte olurdu.
Kadına nasıl değer verdikleri anlaşılıyor.Günümüzdeki karnaval ve faşinglerin eski Roma?dan farkı var mı bilmiyorum?
14 Şubat?ın sevgililer günü olmasının ikinci bir sebebi daha var:
Aziz Valentine, Claudius?un hükümdarlığı zamanında Roma?da yaşayan bir papazdı.İmparator Claudius <savaşacak asker bulamam> endişesiyle Romalı erkeklerin evlenmelerini yasaklamıştı.Valentine kendisi gibi papaz olan Aziz Marius?la birlikte Claudius?un yasağına rağmen gizlice çiftleri evlendiriyordu.Ancak imparator durumu kısa bir süre sonra öğrendi.Milâttan sonra 270 yılının 14 Şubat günü Valentine sopa ile dövülerek öldürüldü.Roma halkı her yıl 14 Şubatta Aziz Valentine?yi anmak için törenler düzenliyordu.496 yılında Papa Gelasisus 14 Şubat?ı sevgililer günü olarak ilan etti.1800?lü yılların sonuna doğru 14 şubat resmen sevgililer günü olarak ilan edildi.
Avrupalıların Valentine günü olarak da adlandırdıkları 14 Şubat?ta papazları memnun etmek ve onların özel günlerine sahip çıkmak istiyorsanız sizde sevgilinize, eşinize hediye alabilir, kart gönderebilirsiniz?
ANNELER GÜNÜ(!) DEDİKLERİ
Ana başa tâc imiş,
Her derde ilâc imiş
İnsan sultan olsa da,
Anaya muhtâc imiş?.
dediğimiz, ayaklarının altı cennet olan anneler.
Ağlarsa anam ağlar,
Gerisi yalan ağlar..
dediğimiz can parçamız..
?İki büyük nimet?ten birisi olan, ömrümüzü ayaklarının altına hasır etsekte hakkını ödeyemeceğimiz, Allah?tan ve Peygamber?den sonra itâate, sevgiye en fazla lâyık olan annelerimiz?
Anneler günü kutlamaları nasıl başladı biliyor musunuz?
Anneler Günü?nü ANNA JARVİS, yalnızca kendi annesini anmak için başlatmış.Çünkü Anna Jarvis?in babası bir rahipmiş.İlk kez 1910 yılında Batı Virginia eyâletinde başlayan anneler günü kutlaması bütün Amerika?da kutlanmaya başlanmış ve 1915 yılında Mayıs ayının ikinci pazarı Wilson tarafından <Milli bayram> ilan edilmiş.
Anneler Günü?nü başlatan Jarvis?in: ?Benim anneler günümü ticaretleştirdiniz, onun saygınlığını bozdunuz.Dünyada sizin için herkesten çok şey yapmış olan annenize, kendi sevginizi ifade etmek yerine başkalarının yazdığı güzel sözleri ve kartları göndermeye utanmıyor musunuz?? dediğini ve 84 yaşındayken bir yaşlılar evinde: ? Anneler Günü?nü başlattığıma çok pişmanım!? diyerek öldüğünü de öğreniyoruz..
Görüyoruz ki ister sevgililer günü, ister anneler günü olsun hiç fark etmiyor.Altından bir papaz hikayesi çıkıyor karşımıza.Bizim böylesi uydurma ve saçma günlere ihtiyacımız var mı?
Biz öyle bir medeniyetin vârisleriyiz ki sevgiyi bir ömre yaymışız.Sevdiğimizi gönlümüze yazıp, gece-gündüz, sabah-akşam onu düşünmüşüz.Hatta yanımızdayken bile özlemişiz sevgiliyi.Sevgiliyi kısa bir zaman dilimine hapsetmek kimin haddi?Öyle ki öldükten sonra bile devam etmiş sevgimiz.<Âriflerin gönlüne> gömülmüşüz kara topraklara girmeden.Sayılı nefeslerimiz bile tükenirken adını anmışız sevgilinin.Biz her türlü eziyeti yaptıktan, kuş kafesten uçtuktan sonra gün Îcat edenlerden değiliz..
Adını ve andını unutturmak için îcat edilen ve başka medeniyetlerin reklamından ve birilerinin kesesini şişirmekten başka hiçbir amaca hizmet etmeyen bu oyunları görmemiz ve aklımızı başımıza devşirmemiz gerekmez mi?
Hayrettin DURMUŞ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.