İkindi namazı vaktini beklerken cami avlusunda atmış beş yaşının üzerinde 8-10 kişi oturmuş namaz öncesi sohbet ediyor.

Sohbetin konusu gündem ve yaklaşan seçimler.

İçlerinden biri var ki, daha heyecanlı ve coşkulu sesle 7 Haziranda yapılacak seçimlerde yine AK Partiye oy vereceğini,  başka seçenek olmadığını söylüyor.

Gazeteci olmanın verdiği merakla sohbete bende dâhil olarak AK Partiye oy vereceğini söyleyen amcamıza;

Neden AKP’ye oy vereceğini ve neden AK Partiden başka seçeneğin olmadığını sordum.

-  “Çoğunluk orada, üç dönemdir tek başına iktidar oluyorlar.”

Peki, çoğunluk olması işleri doğru yaptıklarına mı? Delalet dedim.

-  “Oğlum sen sen ol her zaman güçlünün yanında ol, devir o devir,” dedi.

Dünyada 1,5 milyar Müslüman olmasına rağmen üç katından fazla Hıristiyan var. Hıristiyanlar Müslümanlardan sayıca fazla olduğuna göre bizimde Hıristiyan olmamız mı? Gerekir o zaman dedim.

-  “Estağfurullah, o ayrı şey,” dedi.

Sonuçta çoğunluk orada, çoğunluğun olduğu yer doğru ve haklı olduğuna göre deyince.

-  “Ya sen oraları karıştırma oğlum. “

-  “Bak bunlar belediye otobüsünü 65 yaşa bedava yaptı. Benim durumum yok, üstelik kışın kömür de veriyorlar,” deyince;

Kömürün içinden taş çıkıyormuş, dedim.

-  “Bedava kömürün içinden altın çıkacak değil ya.”

-  “Hem seçim zamanı gelince bunlar erzak da veriyorlar.”

Erzak tahminen ne kadar eder, kaç gün kullanırsın diye sordum.

-  “50 lira eder herhalde, eh işte 10 gün gider herhalde” deyince;

10 gün karnını doyurmaya, 50 liralık erzak uğruna oyunu satmaya, kendini aciz göstermeye, ülkenin geleceğini riske atmaya değer mi? dedim.

-  “Diğerleri onu da vermiyor ki,” dedi.

Sana insanca hak ettiğin maaşı verseler, erzakını, kömürünü vs. ihtiyaçlarını sen karşılasan, otobüs’e paranla binsen seni daha itibarlı kılmaz mı? Dedim.

-  “Senin dediğin bu ülkede olmaz,  biz günü kurtaralım yeter oğlum,” dedi.

Dikkat ederseniz bütün bu diyalog cami avlusunda ikindi namazını kılmak üzere abdestlerimizi almış ezan okunmasını beklerken geçiyor. Daha fazla açıklama yapmaya gerek yoktur sanırım. İşte politikanın geldiğimiz nokta.

Burada amacım AK Partiyi hedef göstermek değil. Sadece siyasetin ve seçmenin geldiği noktaya dikkat çekmektir. Özellikle 1980 sonrası iktidar olan partilerde benzer yollar ile oy peşine düşmüştü.

Zira Adana’dan 1999 seçimlerinde 21. Dönem milletvekilliğine aday olmuştum. Seçim bürosuna bir vatandaş geldi. Hayırlı osun ve başarı dileğinden sonra;

-  “Sayın vekilim benim 15 oyum var. ANAP’ın adayı 5 kilo şeker, 5kğ sıvıyağ ve oy başına 10 milyon (bu günkü lira) veriyor. Sen ne veriyorsun,” diye sordu.

Beynimden vurulmuşa döndüm, ilk siyasi deneyimim, seçmene de nazik ve hoşgörülü davranmak lazım. O an çok sevdiğim ve saydığım inandığı gibi yaşayan bir ağabeyimin güzel bir sözü aklıma geldi. “Bazen terbiyesizlik yapan kişiye, terbiyesizce anlayacağı dilden cevap vermek gerekir”  bu şahsın böyle ahlaksızca bir teklifin karşılığını almalıydı diye düşünerek.

“Sana çuval şeker, büyük teneke yağ ve oy başına 20 milyon versem senin bütün değerlerine sahip olabilirim demek ki,”  dedim.

Partilerin seçim dönemlerinde bu rüşvet ve oy avcılığı adına yaptıkları yardımlar ne kadar ahlaksızca bir davranışsa, bunları kabul etmek, karşılığını vermek de eşdeğerdir.

Birde bunun üst perdesi var. İhale kapma, makam mevki gibi maddi ve manevi çıkarlar uğruna politikacıların etrafında dolaşanlar ve bizzat politikanın içinde olanlar var. Maalesef bugün toplumumuz bu seviyeye getirilmiştir.

Henüz aday adayı iken kesenin ağzını açarak partilerin önünde kuyruk oluşturanlardan 7 Nisan 2015 tarihi itibariyle asil aday olarak YSK’ya bildirilen milletvekili adayları araçlarını giydirdi, afiş poster ve el ilanları bastırılarak dağıtılmaya başlandı. Sokaklar bayram yeri gibi broşürler yerlerde, boş bulunan duvarlara poster asma yarışı devam ediyor yakında üst üste yapıştırılmaya başlayacak. Harcanan paralar ve israfın boyutunu anlatmaya gerek yok sanırım.

Maalesef bu zihniyet içerisinde olan politikacı ve seçmenlerin sayısı pek de küçümsenmeyecek sayıda.

İbrahim Halil SİPAHİ

03.05.2015/adanapost.com

Twitter.com./ihalilsipahi