'Sanat bizim neyimize?'
'Sanat bizim neyimize?' seminerine Ömer Lekesiz konuk oldu
Zeytinburnu Belediyesinin düzenlediği "Sanat bizim neyimize?" seminerinde tasavvuf olgusunu değerlendirildi.
İSTANBUL (AA) - Zeytinburnu Belediyesinin düzenlediği "Sanat bizim neyimize?" seminerinde tasavvuf olgusunu değerlendirildi.
Seminerde konuşan sanat eleştirmeni Ömer Lekesiz, İslam'da bilginin kaynağının şeriat, Kur'an ve sünnet, tasavvufta hikmet, felsefede ise düşünce olduğunu, bu ayrımların şeriatı, tasavvuf ve felsefeyi farklı yerlerde konumlandırdığını dile getirdi.
İslam'da tasavvufun ortaya çıkışına da değinen Lekesiz, Mısır fethedilince, Müslümanların sadece toprak kazanmadığının, aynı zamanda hiç ummadıkları maddi bir refahın içine düştüğünü belirterek, tasavvuf kavramının oluşum sürecindeki Cüneydi Bağdadi, Hasan el-Basri gibi alimlerin mutlaka şeri ilimlerle ilgilenen insanlar olduğunu anlattı.
Tarikatlerde şeyhliğin babadan oğula devredildiğini hatırlatan Lekesiz, sözlerini şöyle tamamladı:
"Cumhuriyet döneminde öne çıkan tarikatler daha çok ekonomik birlikteliklerdir, kooperatif sistemiyle hareket ederler. Kendi cemaatine maddi rant sağlayan, güvenlik sağlayan bir tür vakıf gibi işlev görür. Dolayısıyla bugünkü tasavvufun yapısı ile o günkü tasavvufun yapısı birbirine çok benzemez. Bugünkü tarikat yapısı aynı zamanda bir kast yapısını, bir ruhbanlık yapısının kendi içinde barındırır."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.